54 yıl önce çok popüler olan “20. Asır” adlı dergiden erkeklere “nasihatler!” :
Bir erkeğin yuvasında mesut olması için sekiz şart şudur:
1- Karınıza hakaret etmeyiniz. Onun kusurlarını tatlı sözle söyleyiniz. Kadınlar her fedakârlığa katlanırlar. Fakat izzetinefislerini çiğnetmezler.
2- Ev işlerine karışmayınız. Ev işlerini kadınlar daha iyi bilirler.
3- Evinize suratı asık girmeyiniz. Sonra kadın güler yüz bulmak için evden dışarıyı düşünür.
4- Kadınlar çok hassastırlar. Karınızın hislerini kırmayınız.
5- Karınıza ilk gösterdiğiniz sevgiyi ve alâkayı devam ettiriniz. Ona ara sıra hediyeler getiriniz. Kadınların kalbi sönmez bir yanardağdır.
6- Evde inatçı olmayınız. İstedikleriniz yapılmamışsa bunu zorla yaptırmağa kalkmayınız. Kadınları tatlı dille fethetmek daha iyi bir yoldur.
7- Ne sizin, ne de karınızın anneleri, babaları ve kardeşleriyle beraber oturmayınız. Karınız hiçbir zaman şahsiyetini inkişaf ettirecek ve sizin saadetinizi hazırlayacak imkanı bulamaz. Onun ve sizin ailelerinizin tesirlerinden tamamiyle ayrılmanız ve kendi şahsiyetinizi hissetmeniz ve saadetinizi beraberce kurmanız lazımdır. Aileleriniz tarafından sizin saadetiniz düşünülerek yapılan her müdahale, aranızda bağları koparan birer darbe olur.
8- Hele iki aile hiçbir zaman
aynı evde oturmağa kalkmayınız.
(20. Asır Dergisi, Sayı 136,
24 Mart 1955, Nebioğlu
Yayınevi, s.27)
Polisteki cesaret!..
“Kürt açılımı” ya da “Demokratik açılım” adı altında sergilenen “PKK açılımı” nı görünce, polisler hakkında da bir imaj oluşuyor.
İktidardan aldıkları emirleri uygulayan polislerin yapabileceği nedir ki?
İktidar emir veriyor, emir kulu emniyet uyguluyor... Ama halk karşısında iktidarı değil, polisi görüyor, onunla muhatap oluyor. Tabii kızgınlığı da ona yöneliyor.
Şehitliklerde polisin basın açıklamasına izin vermemesine, açık alanlarda PKK terörünü kınayan mitingleri yaptırmamasına ve en son olarak da “milletin meclisine” (TBMM’ye) Türk bayraklarını sokmama kararına tanık olunca; Polis Radyosu beni şaşırttı.
Otomobilde zaman zaman dinlediğim Polis Radyosu’nda duyduğum duyuruları sizlerle paylaşayım. Ankara’da FM 94.5’ten yayın yapan radyo, müzik aralarına Atatürk’ün sözlerini yerleştiriyor ve “Türk” müziği çalıyor. PKK’lılar alınganlık gösterir (!) diye neredeyse andımızın yasaklandığı, Türk’üm demenin suç gibi görüldüğü ortamda Polis Radyosu şöyle anonsta bulunuyor:
“Devletimizin resmi dili Türkçe’dir. Türkçe konuşalım, Türkçe yazalım.”
Bu yazıyla umarım başlarını derde sokmuş olmam. Onları kutluyorum..
Kitaplar
Her gün onlarca kitap yayınlanıyor.
Bu arada, bana gelen son
kitaplardan en önemlisine değinmek
istiyorum: “Cumhuriyet-Türk Mucizesi.”
Yazarı, beklediğimiz gibi, sayın Turgut Özakman.
“Şu Çılgın Türkler” ve “Diriliş” kitaplarından sonra çıkan bu son kitap, Cumhuriyetimizin kuruluş öyküsünü anlatıyor. Konferanslardan fırsat bulunca ayrıntısıyla okuyacağım. Ama sizlere şimdiden tavsiye ediyorum...
***
Bugünlerde ülkemizde “cep kitaplar” moda. Biz de bu modaya uyduk ve hem taşınması hem de okunması çok kolay olan 3 cep kitabı çıkardık:
Attilâ İlhan’ın bugüne ışık tutan tarihi açıklamalarının yer aldığı “Bütün Kaleler Zaptedilmedi”; bugün yaşadığımız hainlikler, ihanetler, ajanlıklar, telefon dinlemeler, karşılıklı komplolar, itibarsızlaştırma ve kökü dışarda balyoz harekâtlarını anlamanıza yardımcı olacak “Kod Adı 68” ve PKK terörü ile siyasetini anlatan, son olayların da içinde yer aldığı “Ya Sev Ya Sevr.”
Bunları bu hafta sonu açılan İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda ve tüm kitapçılarda bulabilirsiniz.
Talimatları kim veriyor?..
Herkesin en küçük bir akademik unvanı öne çıkardığı ortamda, nedense “profesörlük” unvanını hiç kullanmayan bir İçişleri Bakanımız var.
Prof. Dr. Beşir Atalay, geçen gün bir açıklama yaptı. TRT 1’deki “Enine Boyuna” adlı programdaki sözlerini Hürriyet’te okudum (28 Ekim). Şöyle demiş:
“Dağdan inişe ara veriyoruz. Eve dönüşlere ara veriyoruz. Gelişleri erteliyoruz çünkü bunun istismarı oldu.”
Okuyunca “Allah Allah” dedim.
PKK kimden talimat alıyor?.. Bakan “gelmeyin” deyince gelmiyorlar mı?.. “Gel” deyince geliyorsa, niçin tüm teröristleri teslim almıyor?.. İçişleri Bakanının görevi bu değil mi?..
Bilim ödülleri
Ülkemizdeki bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla “bilim ödülleri” veriliyor.
Temel bilimler, mühendislik bilimleri, sağlık bilimleri, güzel sanatlar ve sosyal bilimler ana dallarında; gazetecilik, ekonomi ve fen bilimleri gibi alt dalları içeren yarışma için son günlerdeyiz.
Katılmak için adres: www.populerbilim.com.tr.
“..Dağ yarılırdı”
Hz. Lokman oğluna şöyle demiş:
“Ey oğul,
Sana o kadar öğüt verdim ki, eğer bu öğütler bir dağa verilseydi, dağ yarılırdı.”
