Ergenekon ve Türk Tarih Kurumu Başkanı’na tarih dersi

“Ergenekon” davasının ilk aşaması sona erdi. İlk günden bugüne değin Ergenekon adlı bir örgütün varlığına inanmadım ve Yargıtay’dan ne karar çıkar ise çıksın, kimse beni böyle bir örgütün varlığına inandıramaz. Benim için; “Ergenekon yurdun adı /Börtiçine Kurdun adı /Dört yüz sene durdun hadi /Çık ey yüz bin mızrağımız” mısraları Ergenekon’u anlatır.
Yaşanan süreç ile ilgili görüşlerimi 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün sitesi www.21yyte.org’da “Ergenekon ve Türk Ordusu” başlıklı uzun makalede yayınladım. Bu arada köşelerinde Ergenekon’un terör örgütü olduğu mahkeme kararı ile sabit diyerek sevinç çığlıkları atanlar şu cevap vermelidirler: Her gün PKK terör örgütü ile müzakere yapmanın, PKK’lıların geri çekilmesine karışılmamasının ve genel af çıkarılmasının savunuculuğunu yapanlar neden terör örgütleri arasında “çifte standart” uygulamaktadır?
Bugün ele almak istediğim diğer konu Tarih Kurumu Başkanı Metin Hülagü, Türk Tarih Kurumu’nun sembolü olan kartalı, Türkleri temsil etmediği gerekçesi ile değiştireceğini açıkladı. Değerli Türkolog Mustafa Aksoy da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden değerli kardeşim Prof. Dr. Kemal Üçüncü’nün yönettiği Türklük-bilgisi yahoo grubuna yazdığı bir yazı ile TTK Başkanı’na iyi bir ders vermiştir. TTK Başkanı’nın gözünden kaçmış olabileceği düşüncesi ile kartalın Türk tarih ve kültüründeki önemini hatırlaması daha doğrusu öğrenmesi için Aksoy arkadaşımızın yazısını bu köşeye taşıyorum:
“TTK Başkanı Sayın Hülagü, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, 1931’de kurulan TTK’nın 83’üncü yaşına yeni logosuyla girmeye hazırlandığını belirterek, özetle şunları söyledi: “Kartal motifli logo Türkleri tam anlamıyla yansıtmıyordu. Kartal Türklerde yalnızca Selçuklu döneminde kullanıldı. Bunun dışında kartal özellikle Bizans’ı temsil eder.
Ayrıca Almanya, ABD gibi pek çok ülkenin de simgesi, ama Türklerin değil. Türkiye’nin çağdaş yüzüne daha yakışacak ve Türkleri daha iyi ifade edecek bir logo arayışına girdik”. Oysa tarih, çağdaş yüzü yansıtmaz. Eğer öyle olursa o zaman tarih olmaz. Ayrıca TKK’nın asıl hazırlanması ve araştırma yapması gereken konu logo değil de 2015’e yaklaştığımız bu günlerde Ermenilerin yapmış olduğu hazırlıklara karşı önceden kamuoyu oluşturmak olmalıydı.
Kartal ve çift başlı kartal olan kurumlarımız
-Döner Kümbet (Kayseri), Hüdavent Hatun Türbesi (Niğde), Çifte Minareli Medrese (Erzurum), Yedi Kardeş Burcu (Diyarbakır) gibi mimari eserlerde çift başlı kartal figürü kullanılmıştır.
-Avrupa Hun İmparatorluğu (M.S. 375-469) Bayrağı sağ tarafa bakan tek başlı kartal
-Türk Hava Kuvvetlerinde aynı kartal
-Hava Harp Okulu logosunda kartal var.
-Polis teşkilatının arması çift başlı kartal
Berkut=Kara Kuş= Kartal
Ülgen iyilik yapmayı seven bir ilahtır.
Ülgen’in Oğulları:
1.Karşıt 2.Puura-kaan 3.Yaşıl Kaan 4.Burça-Kaan 5.Kara Kuş (kartal)6.Baktı-Kaan 7.Er-kaan (Anohin, Altay Şamanlığına Ait Materyaller)
-Radloff’da Şamanlar yani kamlar, Kara kuş taklidi yaparak Ülgen’e ulaşır
-Altaylı Türkler Ülgen’in oğullarından birini boylarının koruyucusu kabul ederler.
-Yakutlarda en itibarlı kuş kartaldır. Mesela onlara göre Kartal kanatlarını bir defa sallarsa buzlar erimeğe başlar, İkinci defa sallarsa ilk bahar gelir.
-Kartal Türk mitolojisinde Güneş ve Gök Tanrının sembolüdür.
-Başkurtlardaki bir hikâyeye göre Kıpçak boylarının ilk atası olan Maykı Bey, ormanın nişanı olarak bir boya kartalı verir. O kartal ormanı korur. Bir gün öldüğünde ormanın da ellerinden çıkacağına inanırlar. Anlaşıldığı gibi kartal aynı zamanda orman ruhunu temsil ediyor.
-Kartal tüyleri ayinde kullanılır.
-Kartal at sürülerinin de tanrısıdır. Bu sebeple ayinlerde “güzel yeleli atlar ve uzun boynuzlu hayvanlar göndermesi istenir”.
-Bazı Yakut soylarına göre Kartal koruyucu ruh sayılır.
-Yakutlara göre en korkunç and kartal adıyla içilen anddır. Kartal adıyla yalan yere and içenlerin “ocağı söner”.
-Kısır kadınlar çocuk için kartaldan yardım isterler.
-Bazı Şamanların yani kamların kartaldan türediğine inanılır.
Kartal öldürmek büyük suçtur.”
Bütün bunlara eski Türk dininde Tanrının kapısında muhafız olarak çift başlı kartalın beklediğinin inanıldığını ekleyelim. Belki o zaman polis teşkilatının ambleminin neden kartal olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Aslında 10 seneden buyana, sanki yeni bir devlet kuruluyormuş gibi onlarca seneden buyana var olan kurumların adları değiştiriliyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nın adı Kalkınma Bakanlığı yapılıyor, vs.. TTK’nın ambleminin (belki de daha sonra adının) değiştirilmesi de aynı zihniyetin ürünü.

Yazarın Diğer Yazıları