Erdoğan’ın zor bayramı...
Anayasa Mahkemesi şaşırtmaya ve Tayyip Erdoğan’ı kızdırmaya devam ediyor. Erdoğan bayramdan sonra erken seçim için kolları sıvadığında Anayasa Mahkemesi’ni halka yine şikayet edecek gibi. Üye sayısını artırarak kontrolü sağlayacağını zanneden AKP’ye atılan son dershane golünü bakalım hükümet nasıl telafi edecek. Kurulduğu günden bu yana Anayasa Mahkemesi ile arası iyi olmayan AKP, 7 Haziran seçim sonucundan sonra Anayasayı değiştirme işini de askıya aldı. Öyle ki Başbakan Davutoğlu, iktidarda kalabilmek için gerçek patronu Erdoğan’ı bile her an satışa getirebilecek pozisyona girmekten kaçınmıyor. Ortaklık teklifini geri çeviren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Seçim öncesinde maksadını aşan konuşmalar yapmış olabiliriz. Hakkınızı helal edin” sözlerine “helal olsun” cevabını da tartışmamız lazım. Mübarek bayram günü böylesi tartışmalar hoş karşılanmayabilir. Ancak biz de Bahçeli’nin “hesaplaşmadan, hellalleşilmez” sözünü hatırlatalım. Sayın Bahçeli bireysel olarak kendi hakkını helal etmiş olabilir. Fakat 13 yıl boyunca millete yapılan bunca zulmün hesabı, bu kadar ucuz helal edilmemelidir.
Söze Anayasa Mahkemesi’nin dershane kararı ile başlamıştık. Yüce mahkemenin gerekçeli kararı henüz yayınlanmadı. Mutlaka hukuki gerekçesi vardır. AKP hükümeti “paralelle mücadele” adına dershaneleri kapatma kararını alelacele çıkarırken hukuki açık verdiği ortada. Dershane konusundaki fikirlerimizi bu sütunlardan defalarca yazdık. Her şeyden önce anayasadaki sosyal devlet ilkesine aykırı. Eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırıyor. Ancak bu da devletin ayıbı. Dolayısı ile yazboz tahtasına çevrilen eğitim sisteminin bozukluğundan kaynaklanıyor. “Parayı veren düdüğü çalar” misali parası olan dershaneye gidiyor. Olmayanlar da çeşitli sebeplerle örümcek ağına düşüyor. Bu memleketin zeki çocuklarının dershanelerde beyinlerinin yıkandığını kimse inkâr edemez. O dershaneler yüzünden “minnet borcu” hisseden gençler meslek hayatları boyunca o borcu ödeyebilmek için hukuksuzluk da yapıyor. Üstelik hukukçu oldukları halde... HSYK’nın son kararı bu dershane minnetinden kaynaklanıyor. 49 hâkim ve savcıyı meslekten ihraç eden HSYK bu konuda geç bile kalmıştır. O hâkim ve savcılar, Ergenekon, Balyoz, Odatv, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi kumpaslarda hukuksuzluğun dibine vurdular. Söz konusu davalar devam ederken zanlı ve avukatların HSYK’ya şikayet dilekçelerine hiçbir işlem yapılmadığını da hatırlatalım. Yine aynı davalarda Anayasa Mahkemesi’ne başvurulursa da kulak verilmemişti. Devenin nerem doğru ki hikâyesi yani... Tayyip Erdoğan öfke ile bu dershane meselesinin peşini bırakmaz. Ama bayram boyunca Erdoğan’ın önceliği 3 Ağustos’ta başlayacak olan Yüksek Askeri Şura olacak. Malum, terfiler ve emekliye ayrılacak askerler için kader anıdır YAŞ... Yeni hükümet kurulmadan elindeki gücü değerlendirmek isteyen Erdoğan, Millî Savunma Bakanlığı’na bu yüzden milletvekili olmayan eski bakan Vecdi Gönül’ü getirdi. Vecdi Gönül Savunma Bakanlığı döneminde askerlerle arası iyiydi. Ancak bu defa paralel yapı mücadelesi adına Erdoğan’ın elinde ciddi bir liste var. Çoğunluğu emekliye ayrılacak Kuvvet Komutanları giderayak “tasfiye yapılmasına göz yumdu” konusuna girmek istemiyor. Kısacası bu bayram zor geçecek Erdoğan ve askerler için. Bayramların bayram olması umuduyla Bayramınız kutlu olsun...