Erdoğan’ın yardımcısı diyor ki..
“İkide bir Haçlı’ya ‘Haçlı değilsin’ demekle, ikide bir Haçlı seferlerini masum göstermeye çalışmakla reflekslerimizi törpülemiş olduğunu, yarın ufuktaki Haçlı sürülerinin üstümüze doğru geldiğini gördüğümüzde, aşındırılmış olan milli reflekslerimizin kıymetini anlayacağımızı, ama bunun da geç olacağını biri Başbakana hatırlatsın.”
Bu sözleri kim söylüyor biliyor musunuz?
“Başbakan’ı tanırım. 20 yıla yakın mali işlerinden sorumlu yardımcılığını yaptım” diyen Ekrem Şama söylüyor (Milli Gazete, 5.3.2011).
Hani Libya’ya saldıran Fransızlar, “Bu bir Haçlı seferidir” demiş, Erdoğan da, “Hayır bu bir haçlı seferi değildir” demişti ya... Şama, cümle Haçlı seferlerini hatırlattıktan sonra, “Bu gerçeği, kendisine giydirilen fahri doktora kıyafetinin bir bedeli olarak ya da ‘medeniyetler ittifakı’ gibi, ‘dinler bahçesi’, ‘dinler arası diyalog’ gibi söylemlerin etkisinde kalarak, tam tersini söylemekle” Haçlı Seferleri gerçeğini değiştirilemeyeceğini “Biri ona (Erdoğan’a HD) öğretsin” diyor.
Erdoğan’ın tam 20 yıl mali işlerden sorumlu yardımcılığını yapan Şama’nın can alıcı tespiti, AKP döneminde “Milli reflekslerin aşındırılmış olması” gerçeğidir. Hem de ne aşındırma, ne aşındırma...
Size, bir televizyon kanalında duyduğum iki bilgiyi aktardığımda Sayın Şama’nın da bizim de ne demek istediğimiz çok daha iyi anlaşılacaktır.
Vehbi Vakkasoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı bir cemaate ait olduğu ortak kabul görmüş bir televizyon yayınında izleyicilerden biri, elektronik posta ile İzmir’de orta ve lise okullarında yapılan bir anketten bahisle, “Hocam bu ankette öğrencilerin yüzde 80’i İstiklâl Marşı’nın yazarını bilememişler” diye hayıflanıyor.
Verdiği cevaptan anlıyoruz ki Yazar Vakkasoğlu’nun böyle bir anketten haberi var.
Bu sefer kendileri İstanbul’da yapılan bir anketin sonucunu aktarıyor.
“- Gençlere Che Guevera ile Mehmet Akif’in resimlerini göstermişler. Gençlerden yüzde 80’i Che’yi bilmiş. Akif’i bilenlerin oranı ise yüzde 10”
AKP’nin sekiz yıllık iktidarında ilkokula başlayıp ortaokul ve liseye gelen gençlerin İzmir’de yüzde 80’i İstiklâl Marşımızı kimin yazdığını bilmiyor, İstanbul’da Mehmet Akif’i resminden tanıyanların oranı yüzde 10, Marksist gerilla Che’yi tanıyanların oranı ise yüzde 80... Güneydoğu’yu hiç gündem yapmıyorum, orada İstiklâl Marşı’nın yazarını bilsen, Akif’i resminden tanısan ne olur! Bütün bunlar yetmezmiş gibi AKP tuttu şimdi dünyanın değişik ülkelerinden 40 bin İngilizce öğretmenini Türkiye’ye getirip sınıflarda bu hale düşürdüğü çocuklarımızla baş başa bırakma kararı aldı.
Niyet ne olursa olsun bu kelimenin tam anlamıyla bu bir misyoner tuzağına düşme oyunudur. Bu ülke “Barış Gönüllüleri” gerçeğini unutmadı. 1960’lı yıllarda Amerika’dan Türkiye’ye İngilizce öğretmek için “Barış Gönüllüleri” adı altında gelen “misyonerler” Türkiye’nin etnik yapısını çıkardılar, bugünkü PKK’nın yeşereceği doneleri alıp ülkelerine döndüler. Bu kardeşiniz de o öğretmenlerden ikisinde okumuş biridir. Kardeşler!
AKP eliyle Türkiye aynı delikten aynı yılana bir kez daha sokturulacak. Bundan emin misin, derseniz eminim derim. Eminim çünkü Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “Gelen öğretmenlere Türk öğretmenlerle aynı maaş verilecek” dedi. Siz, birilerinin Amerika ve İngiltere’den kalkıp bin dolara Şırnak’ta, Cizre’de çalışacağına ihtimal veriyor musunuz? Bunu ancak bir misyoner yapar, öyle de olacaktır! Zâten ABD’de başka ülkeye gönderecek bu kadar İngilizce öğretmeni yoktur. Tek kaynak, Güney Kore’dir. Güney Kore’den İngilizce öğretmeni ithal denildiğinde akla ilk ve tek gelen “ Misyoner öğretmenlerdir”, bunu cümle âlem bilir..
AKP de bilir...
Erdoğan da bilir..
Bilir de niye yapar Allah aşkına!