Erdoğan'ın önündeki "gizli" Suriye raporu...
Çok sabırlı ve de çok hoşgörülü milletiz... Bunun da bir sınırı var elbette!.. Türk milletinin dünya üzerinde kıyas götürmeyecek bu engin sabrı ve hoşgörüsü kurduğu tüm devlet yapılarının da ana özelliklerinden bir olmuştur tarih boyunca. Hatta başımıza ne gelmişse de bu yüzden gelmiştir!.. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yakın tarihe bakmak yeter de artar...
Suriyeli mülteciler meselesi;
ADSIZ'da toplum huzurumuzu kaçıran sıkıntıları ve ileride daha da büyüyebilecek sorunları defalarca dile getirdik. İktidarın yanlış politikalarını eleştirdik. Araplaşmayı ve Araplaştırmayı matah bir iş sanan iktidar, söylenenleri duyuyor mu?.. Türkiye'yi içine soktukları stratejik çukurdan bir nebze kurtarmak için adım atma ihtimalleri var mı?.. Onca problemlerimizin yanı sıra Suriyeli mülteciler konusunda da çok sıkıntılı günler geçiriyor devlet koridorları. R. Erdoğan'a çözüm önerilerini de içeren "gizli" ibareli raporlar sunulduğunda haberdarım. Erdoğan, bunların çoğunu okudu ama bugüne kadar önerilenlerden hiçbirini gündemine getirmedi. Erdoğan'a sunulan en son raporun içeriği "artık bıçak kemiğe dayandı" mahiyetindeydi. Devlet koridorlarından ulaştığım o raporun ayrıntıları oldukça çarpıcıydı. Kayıt dışı kalmak şartıyla okuduğum bölümler "beka"nın nasıl tehdit altında olduğunu açık seçik gösteriyordu. Değerli YENİÇAĞ okurlarına ancak şu şekilde bir özet yapabilirim;
"Suriyeli sığınmacılardan, Suriye, Afganistan, Pakistan, İran, Libya, ABD, adam devşiriyor Hepsi El-Kaide terör örgütü benzeri bir yapının altında ve en üstlerinde yine İngiliz organizasyonu çıkıyor. İngiltere, bu yüzden şu ana kadar hiçbir konuda Türkiye üzerine tartışmaya girmiyor. Türkiye'nin Suriye'deki hakları ve benzeri konularda sesini çıkarmıyor, susuyor. İngilizler, tamamıyla Türkiye'yi istihbarat ağıyla kuşatıyor..."
O koridorlarda, konuştuğum güvenilir kaynaklar, "Cumhurbaşkanı da son dönemde bu raporları detaylı bir şekilde inceledi ve Suriyeliler konusunda söylemlerini değiştirdi" diyor. Başka neler konuşuluyor devlet koridorlarında?..
" Suriye sınırında konuşlanan askeri birliklerde izinler iptal edildi. Menbiç'e yönelik bir harekatın olasılığı gündemde. Bu nedenle görüşmeler uzadıkça uzuyor ama sorunun nerede bitirileceği konusunda net bir görüş birliği yok. Menbiç'e operasyon yapılarak Türkiye'deki Suriyelilerin oraya götürülmesi planlanıyor. Zira, güney illerinin demografik yapısındaki değişiklikten devlet yetkilileri son derece rahatsız, konunun bir an önce çözülmesi isteniyor. Yapılacak şey, Suriyeli mültecileri kendi topraklarına bırakmak. ABD bir taraftan da zaten Esad ile görüşüyor. Oradaki PKK-PYD'ye bir özerklik konusunda antlaşma noktasına gelindi. Ancak bu yapı Esad'a bağlı olacak. Buradan gidecek Suriyelilere de ne olacağına Esad karar verecek. Bundan sonrası Suriye hükümetinin işine kaldı. Ne yaparsa onlar yapacak. ABD'ye rağmen de olabilir, anlaşarak da olabilir. Daha karar verilmiş değil gibi duruyor."
ABD ile S-400 krizi çözülmeden, Türkiye, Suriye'de ne adım atabilir?.. ABD Başkanı Trump'ın ne kararlar alacağı belli olmadan R. Erdoğan bir hamle yapabilir mi?.. Her şey Arap saçına dönmüş durumda. Gel de çık işin içinden!..
Türkiye'deki Suriyelileri bir millî mesele haline getirmemiz şart oldu!.. Tarihin akışına bakarak şu soruları tekrar tekrar sormamız lazım;
"İngitere'nin neden hiç sesi çıkmıyor?"...
Abdullah Gül'ün, Ali Babacan'ın, Ahmet Davutoğlu'nun tekrar piyasaya sürülmesi sadece basit bir tesadüf mü?..
***
Sıcak gündemin önemli bir maddesi olması sebebiyle, saraydaki Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi revizyon çalışmalarından da kısa notlar iletelim;
Sarayda hala tam bir netlik yok. Siyasi kulislerde, "Geri adım atmak istemiyorlar. 'Revizyon' dediklerinin sadece Cumhurbaşkanı'nın partisinden istifa etmesi olduğu anlaşılıyor. Parti genel başkanlığını bırakmasının ötesine geçmeyecek bir revizyon gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra devam edecek. Tarafsız kalacak. En azından partisinden istifa etmiş olacak. Bunun dışında net bir değişiklik yok. Sadece bunun üzerine çalışılıyor. Bir kere daha seçilebilir ihtimali de masada duruyor" diye konuşuluyor.
Heyecanla beklediğiniz (!) kabine revizyonuna gelince... Ankara, "bugün-yarın açıklanabilir" diye geri sayıyor!.. Ali Babacan'ın partisine geçmeyeceğine ve kabine de yer almak istemediğine dair haberler çıksa da yaşantısına İngiltere'de devam eden Mehmet Şimşek konusu hala belirsizliğini koruyor... Nedenini ise AKP kaynakları "Berat Albayrak'ın durumundan dolayı. Bu konuda her an için her şey olabilir" diye izah ediyor!..