Erdoğan'ın hayal kırıklığı!..
Kılıçdaroğlu'nun "adalet" yürüyüşü ve tartışmalarının ardından Türkiye 15 Temmuz etkinliklerine ve beraberinde getirdiği yeni gündem maddelerine kilitlendi. Sıcak gündemde takip ettiğimiz başlıklara rağmen siyasetin dip noktasındaki akış hız kesmedi. Pek keseceğe de benzemiyor...
Başbakan Binali Yıldırım'ın, 'FETÖ'yle ilgili "örgütün saydam olmayan yapısı ve karmaşık ilişkilerini düşündüğümüzde hepimizi şaşırtan farklı gelişmeler yaşanabilir" sözleri (dünkü yazımda da yer vermiştim) kafamı çok kurcaladı. Hem saray, hem AKP cenahlarından araştırmacı-soruşturmacı gazetecilik faaliyetlerime ara vermedim. Hala çözülemeyen bu karmaşık ilişkilerden dolayı ne olabilirdi bu şaşırtıcı gelişmeler? Yoksa,"adalet" yürüyüşünün ardından asabiyet krizinden çıkamayan iktidar yeni siyasi (!) hamlelere mi hazırlanıyordu?.. 16 Nisan referandumunda alınan kıl payı sonucun rahatsızlığı sarayda hala devam ediyor. Sürekli yaptırılan anketlerde R. Erdoğan'ın önüne hep can sıkıcı sonuçlar geliyor.
Başbakan Binali Yıldırım'ın tekrar tekrar alıntı yaptığım yukarıdaki sözlerinin hemen ardından Cuma günü gecesi 7 bin 395 kişilik ihraç kararnamesi çıkması Ankara'ya bomba gibi düştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde bazı saray kaynakları ile görüşme imkanı buldum. "Şaşırtıcı gelişmeler" kapsamında ısrarlı sorularıma yanıt aradım. "Off the record" kaydının dışında kalanları aktarmaya çalışacağım.
Saray kaynakları, Binali Yıldırım'ın tespitini çok haklı buluyor. Şunları söylüyorlar:
"Adalet camiası içinde hala faaliyet gösteren kripto FETÖ'cüler var.17/25 Aralık benzeri bazı yolsuzluk dosyaları hazırladıkları ve bunları bazı yerlere servis edecekleri ile ilgili duyumlarımız var. Söz konusu savcılar yakından takip ediliyor. Gerçekten şaşırtıcı gelişmeler yaşayabiliriz."
Kabine revizyonu hala neden gerçekleşemedi?.. Bu soruyu ve cevabını dünkü yazımda ele almıştım. Ankara'da bu ara unutulur gibi olan hem de gündemden düşen diğer bir tartışma maddesi de, erken seçim ... Saray kaynaklarından çok önemli bir bilgiye ulaştım. AKP Genel Başkanı R. Erdoğan erken seçim konusunda hem partisinin milletvekilleri hem de Genel Merkez düzeyinde nabız yoklama usulüyle anket yaptırmış. Sonuç? Rakam vermek istenmediler, "büyük oranda olumsuz çıktı" demekle yetindiler. Kasım'da veya 2017 ilkbaharında bir erken seçim 16 Nisan referandumunun ardından sarayın sıcak gündem maddesiydi. Aldığım izlenim, "Şu anda önümüzdeki 2 seneyi de kullanalım. Daha sonrasına bakarız" şeklinde. R. Erdoğan'ın yakın halkasındaki isimler diyor ki, "İçimizde yüzde 40'lara varan orandaki FETÖ'cüleri sadece bir genel seçim ile temizleyebiliriz."
Bu faslın yorumunu sizlerin derin analizlerine havale ediyorum!..
CHP'nin etkin eylem planı
"Adalet" yürüyüşü ve Maltepe mitingi finali ile CHP'nin AKP'yi fena halde köşeye sıkıştırdığını Ankara'daki taraflı-tarafsız tüm siyasi gözlemciler kabul ediyor. CHP, yürüyüşten aldığı moralle yeni etkin eylem planları üzerinde çalışıyor. CHP kulislerinden ulaştığım bilgilere göre, ana muhalefet partisi önümüzdeki günlerde geniş kitlelerin sıkıntı ve sorunları ile ilgili çalıştaylara hazırlanıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son kararını vermesi halinde, fındık çalıştayı, tütün çalıştayı, Güneydoğu sorunları çalıştayı gibi bir dizi etkinliğin gündeme gelebileceği konuşuluyor. CHP'deki önemli bir isim, yapılan ön görüşmelerde bazı Kürt sivil toplum örgütlerinden Güneydoğu çalıştayına destek alındığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun kurmayı söz konusu çalıştayın arkasından terör örgütü PKK'ya "Türkiye'yi terk edin. Silahlarınızı teslim edin çağrısı yapılacağını" söyledi.
Ana muhalefet partisinin etkin eylem planı sadece yurt içi faaliyetlerle de sınırlı değil. CHP, tıkanan AB ile ilişkiler konusunda da diplomatik atağa geçti. Görüşlerine başvurduğum CHP kurmayı, AB'nin Türkiye ile ilişkilerinin olumlu şekilde devam etmesi kapsamında karşılıklı sürpriz gelişme ve açıklamalarının olacağını kaydetti.
16 Nisan referandumundan bu yana siyasetin gündemini CHP ve yeni parti kurma çalışmaları belirliyor. İktidar partisi de bunların peşine çaresiz bir şekilde takılıyor. Sadece yancısı ile birlikte hakaretler yağdırmaktan başka bir şey yapamıyor. Önümüzdeki gündeme, yeni mağduriyet alanları yaratma, ötekileştirme, kamplaştırma bağlamında şaşırtıcı olmayacak toplum mühendislikleri faaliyetleri ve algı operasyonları gelebilir. İktidar elden gidiyor telaşı ile, hınç, garez ve öfke içinde saldırılara karşı son derece dikkatli, itidalli ve soğukkanlı olmak lazım.
Reçete; kontrolünü tamamen kaybeden bir iktidarın karşısında birlik beraberlik ve sağduyu ile durmak... Toplum barışını bozacak provokasyonlara alet olmamak...