Erdoğan'ın anayasa tehdidine Cemil Çiçek'ten cevap: Tembellik etmenin an

Araya savaş tezkeresi girince yarım bırakmak zorunda kaldık. Sıcağı sıcağına haberin fikri takibine devam edelim.
Sözde AKP kongresi ile başlayan zaman diliminde Tayyip Erdoğan, federe devlet anayasa hamlelerinde, en son partisinin Meclis grup toplantısında, Meclis iradesine salladığı tehdit neydi?
Tekrar hatırlatayım;
“Son tarih Aralık 2012. Yıl sonuna kadar oldu oldu. Artık bizi meşgul etmeyecek.”
Bir kimse de çıkıp “Sen ne diyorsun? Burası milletin hür iradesinin temsil edildiği yer. Sen padişah mısın? Kimin haddine milletin temsil edildiği Meclis’i tehdit etmek” diyemedi.
Yeni anayasa çalışmalarında işin başından beri büyük bir titizlik, samimiyet ve özveri ile çalışan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in bu çıkışa vereceği cevabı merak ettim. Çiçek ile kısa bir görüşme gerçekleştirdim. TBMM Başkanı, Tayyip Erdoğan’a doğrudan cevap vermedi ama dolaylı olarak söylediği şu söz çok önemli:
“Yetişsin diye uğraşmamız lazım. Yetişmez deyip tembellik etmenin anlamı yok.”
Şimdi geçelim Cemil Çiçek ile söyleşimize;
n Başbakan grup toplantısında yeni Anayasa için son tarihi verdi. “Aralık 2012” dedi. Anayasa uyum komisyonunun çalışmaları konusunda geçen bir araya geldiğimizde siz de yavaş gitmesinden dolayı biraz serzenişte bulunmuştunuz.
“O arkadaşların hepsinin kanaatidir. Komisyon üyesi arkadaşlar da ’bunu biraz daha hızlandıralım’diye yazım komisyonu ikiye çıktı zaten. Sayın Başbakan’ın söylediği şuradan kaynaklanıyor; 4 siyasi parti bu komisyonun çalışma usullerini belirlerken 15 maddelik bir şey belirlediler. O ifade orada var. ’Bu yılın sonuna bitirmeyi hedefliyoruz’dedik. 4 siyasi parti dedi, ben demedim. Dolayısıyla bu yılın sonuna bitirmeyi hedefliyoruz. Çünkü 2013, 2014, 2015 tespitleri yapılırken arka arkaya 3 tane seçim yapılacak. Seçim ortamında da anayasa çalışmalarını sürdürmekte zorluk oluyor. Hatta bir partinin kongresi bile yeri geliyor çalışmaları belli ölçüde aksatıyor. Haklı olarak milletvekillerinin de içe dönük faaliyetleri var, çalışmaları var. Şimdi mahalli idare seçimleri geliyor. Onun için 2012 arkadaşlarımızın geçen sene bu günlerde yani 19 Ekim’den sonra kabul ettiği bir hedeftir. Diyelim ki 31 Aralık’ta bitmedi ama o zamana kadar da belli bir mesafe aldıysak onun makul bir süre gecikmiş olmasını herkes olumlu karşılar. Yani 31Aralık olmadı, bu iş bitti tarzında kimse yorumlamıyor. O bizim belirlediğimiz bir hedefti. Sayın Başbakan’ın konuşmasının da bu hedef üzerinden olduğunu düşünüyorum.”
* Diyelim ki bitmedi. Sayın Çiçek o zaman ne olur?
“Diyelim ki kısmına ben girmem. Neden girmem, çünkü o kapı aralar başka şeylere. Biz bitsinden yanayız.”
* Biter mi sizce? Öyle sorayım.
“Bitmesi için daha yoğun çaba gösteriyoruz. Bu beklenti de her geçen gün biraz daha artıyor. Başlangıçta ’bu iş olmaz’diyenler bile şimdi belli bir beklentiye girdi. Bu olumlu bir gelişme. Bu da komisyonun sorumluluğunu artırır. Onun için ikiye çıkardık çalışma grubunu. Bizim hedefimiz gece gündüz çalışıp bu işi belli bir noktaya getirmek.”
* Peki, bu komisyonların daha süratli çalışması için farklı bir yöntem geliştirilebilir mi? Veya geliştirilecek mi?
“Onu da kendi arkadaşlarımıza zaten her defasında söylüyoruz. Yani, ilave bir kısım, hem danışmanlara, her partinin aldığı danışmanlar var biliyorsunuz, maaşlarını biz veriyoruz. Meclis olarak partiler kendileri belirledi. Yani ilave kararlar gerekiyorsa bu konuda bunlar üzerinde arkadaşlar zaten teklif getirirler, getirebilirler. Biraz daha hızlandırılabilir diye düşünüyorum. ”
* Sayın Başbakan ile herhangi bir görüşmeniz oldu mu anayasa komisyonu çalışmaları konusunda?
“Yok, hayır. Zaten her parti kendi gönderdiği üyelerinden bilgi alıyor. Özel bir görüşme yapmadık. Çünkü bu komisyona katılan arkadaşlar parti adına katılıyor ve bunlar kendi partililerini, yetkililerini bilgilendiriyor. Ayrıca benim bilgi vermem gerekmiyor.”
* Sizce yetişir mi 2012’nin sonuna?
“Yetişsin diye uğraşmamız lazım. Yetişmez deyip tembellik etmenin anlamı yok. Bu kadar kamuoyunun önüne çıkıp tüm milleti ayağa kaldırıp bölge bölge toplantı yapıp ’bu iş olmuyor’demek hakkımız da yok lüksümüz de yok. Onu Meclis’in açıldığı gün de söyledim ben zaten. Tarihi sorumluluğumuz bu. ”
* Bir ağırlık oldu. Neden kaynaklandı sizce?
“Bu işin tabiatında var. Çok kolay bir iş değil. Yasama faaliyetinin en zor olanıdır. 4 farklı görüşte olan parti bir araya gelecek, ilk defa bir şey yapılıyor. Yani daha evvelde böyle çok fazla tecrübesi olan bir parlamento değiliz. Dışarıdan sanıldığı kadar da kolay değil.”

Yazarın Diğer Yazıları