Erdoğan'ı yenebilmenin şifresi!

Bir siyasetçi Erdoğan’ı ilk seçimlerde nasıl alt edebilir, bunun şifresini vermek için meseleye biraz uzak bir coğrafyadan, Amerika’dan başlamak durumundayız, kusura bakmayın...
Amerikan Time dergisine konuşan ABD Başkanı Barack Obama, dış politikada arkadaşlık ilişkisi ve güven bağı kurduğu liderleri açıklamış: Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak ve İngiltere Başbakanı David Cameron. Birinci sırada ise Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan var.
Ben diyeyim şifreyi çözmek, siz deyin kilidi açmak için bir iki soru sormak ve cevaplarını vermek gerekiyor...
Obama’nın arkadaşlık ve güven bağı kurduğu devlet adamları listesinde mesela İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu yok. Peki, sizce Türkiye ile İsrail arasındaki bir çıkar çatışması anında Obama Netenyahu’yu mu tercih eder Erdoğan’ı mı? Bu sorunun cevabını cümle âlem biliyor, elbette Netenyahu’yu tercih eder. Zaten Obama daha birkaç hafta önce, “Dünya bir yana İsrail bir yana!” diye açıkça söylemedi mi?
Bırakınız İsrail’i, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir çıkar çatışması söz konusu olduğunda Obama Güney Kıbrıs Rum kesimi lideri Dimitris Hristofyas’ın mı yanında yer alır yoksa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mı? Tabii ki Hristofyas’ın! Bunun onlarca örneği vardır. Daha da acısı, “Birlikte pek çok işi başardık” diye övündüğü Erdoğan ve Erdoğan’ın temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti ile Fener Rum Patriği Bartholomeos arasında bir çıkar çatışması olduğunda Obama koskoca Türkiye Cumhuriyeti ve onun Başbakanı Erdoğan’ı mı tercih eder yoksa Bartholomeos’u mu? Hiç şüpheniz olmasın, Bartholomeos’u tercih eder, bunun da pek çok örneği vardır.
İyi de...
Niye böyle?..
Böyle, çünkü Obama Amerikan halkı kimin arkasında ise onun arkasında duruyor! Amerikan halkı İsrail’den yana, Amerikan halkı Rum kesiminden yana, Amerikan halkı Bartholomeos’un temsil ettiği cemaat mensuplarından yana! Amerikan halkının gözünde Türk halkı ile şehitlerinin üzerine askerlerinin işediği Afganistan halkı arasında bir fark yok... Onlar da Müslüman, Türkler de... Afganistan’a Haçlı Seferi başlatan ABD, Türkiye için de Büyük yahut Genişletilmiş Orta Doğu Projeleri uyguluyor.
Böyle, çünkü...
Bugün bir referandum yapılsa ABD halkı İsrail’e, Kıbrıs Rum Kesimi’ne ve Bartholomeos’a “evet”, Türkiye’ye ise “hayır” der. Yani, yönetenle halkı arasında bir örtüşme vardır. Türkiye’de ise vahim bir durumla karşı karşıyayız. Bugün Türkiye’de “ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye, Kıbrıs” ve bütünüyle dış politikalarını destekliyor musunuz diye Türk halkına sorulsa, kahir ekseriyetle “Hayır” oyu çıkar. Türk halkının asla desteklemediği ABD politikalarını Türkiye’yi yöneten Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi neredeyse kayıtsız şartsız desteklemekte, askerinin başına geçirilen çuvalın hesabını bile soramamaktadır.
Daha da izahı zor olan durum ise...
ABD politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen AKP hükümetinin, ABD politikalarını en az yüzde 85-90’la desteklemeyen, ABD politikalarından tiksinen Türk halkı tarafından destekleniyor olmasıdır.. Bunu izahı gerçekten mümkün değildir... Teyzeye sorunuz, nineye sorunuz, hacı amcaya sorunuz, ABD’nin Irak ve Afganistan’da yaptıklarından nefret ettiğini söyleyecek amma aynı teyze, ayni nine, aynı hacı amca ABD’nin bu politikalarını destekleyen AKP hükümeti ve Erdoğan’ı desteklediğini söyleyecektir..
Bu durum kelimenin tam anlamıyla bir “kördüğüm” dür. İskenderlik bir iştir. Kim ki bu düğümü çözmeyi başarır, işte o kişi Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın alternatifi olur.
İşin sırrı buradadır...

Yazarın Diğer Yazıları