Erdoğan'a vakit emeklilik vakti
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'a cumhurbaşkanlığı seçimini, işsizliği, eğitimi ve yoksulluğu sordum, çarpıcı yanıtlar aldım. Cumhurbaşkanlığı seçimini, "başa baş yarış" olarak değerlendiren Özkan Cumhurbaşkanının 2. turda seçileceğini vurguladı.
---Cumhurbaşkanlığı seçiminde şu an nasıl bir tablo var?
Başa baş giden bir yarış var. Bu yarışta 2. tura kalacağımızı düşünüyorum. Sistem 2. tura kalacağımızı gösteriyor. Elde ettiğimiz anket sonuçları, sokakta gözlemlediğimiz vatandaşlarımız bize 2. tur için hazırlık yapmamız gerektiğini söylüyor. Zaten biz de 2. tur için hazırlanıyoruz. Burada önemli olan yarışın centilmenlikle sürmesidir. Yarışı kazanan ya da kaybeden önemli değil. Yarışın sonunda Türkiye kazanmalı. Kaybeden muhalefeti, kazanan iktidarı oluşturacak. Türkiye'nin içine sürüklendiği dar boğazdan çıkmasını sağlayacak politik düşünceleri üretmemiz gerekiyor. Bu tek başına iktidar tarafından üretilirse bunun adına diktatörlük diyoruz, bu bizi olağanüstü sıkıntıya sokar.
---Ne yapmak lazım?
Biz bu kararları hep birlikte alırsak umut ve mutluluk dağıtırız, bu bizim için büyük bir kazanç olur. Yani bu gök kubbede ezanın dinmemesi, bayrağın yere inmemesi, hep birlikte kıvançla, umutla yaşamamız vatanın parçalanmaması anlamına gelir. Bölünmez bütünlük bizim için vazgeçilmezdir. Eğer biz bu gök kubbeyi vatanımız olarak görürsek burada hep beraber yaşamak için gerekli enerjiyi ortaya koyarsak bu seçimi kazanan ve kaybeden olarak görmemeliyiz.
---Türkiye için ne istiyorsunuz?
Türkiye bir sıkışmışlık yaşıyor bu sıkışmışlık hem ekonomide hem sosyal hayatta bütün aşamalarda kendini gösteriyor. Sen ne istiyorsun? diye sorulduğunda kendi çocuklarım için ne hayal ediyorsam herkes için de onu hayal ediyorum. Politikada milletvekili olmuş ya da siyasi politik mücadelede varlığını sürdüren bir insan kendi çocuklarını ve diğer çocukları farkı olarak görmemelidir. Çünkü hepsi bizim çocuklarımızdır.
---Eğitim sisteminde çok değişiklikler yapıldı. Bu çocuklarımızı nasıl etkiliyor?
Eğitim sistemimizde çok büyük problemler var çocuklarımız yabancı dil öğrenemiyorlar, Türkçeyi öğrenemiyorlar, matematik öğrenemiyorlar, biyoloji öğrenemiyorlar. Bütün uluslararası sınavlarda sonuncuyuz ve çocuklarımız dünya ile yarışamıyorlar. Dünya ile kucaklaşamıyorlar. Bizim çocuklarımız mutlaka matematik kimya, fizik, biyoloji öğrenmek zorundalar. Bizim çocuklarımıza mutlaka ve mutlaka Türkçeyi doğru kullanmayı ve bir yabancı dili mutlaka öğretmeliyiz Bunları öğretemediğimiz gibi matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi dersleri öğretemiyoruz.
---Diplomalı işsizler giderek artıyor, nasıl çözüm düşünüyorsunuz?
Türkiye'de yaklaşık 10 milyon kişi işsiz. Yaklaşık 3 milyonu üniversite mezunu eğitim görmüş genç insanlar oluşturuyor. Bundan daha büyük bir israf yok. Biz iş garantili eğitim vereceğiz. Okulu bitirdiğinde işi hazır olacak. Bu çocuklar hepimizin serveti, bu çocuklar bizim geleceğimiz, bizim zenginliğimizdir. Çocuklarımızı iyi hazırlarsak Türkiye için, dünya için umut veren hale getirirsek hepimiz kazanırız.
---İşsizlik için CHP'nin çözümü nedir?
Ekonomi yüzde 7 büyüyor peki bu işsizlik nedir. Bu insanlar neden sokaktalar, neden işsizler, neden her yerde felaket var. İnsanlarımız dilenci değil ki sadece iş istiyorlar, bana iş verin diyorlar. Biz diyoruz ki eğer iktidara gelirsek işsizliği düşüreceğiz. 4 milyon insanımıza iş vereceğiz.
---Demokratik Parlamenter Sisteme dönüş için sürecin en hızlı şekilde yapılmasını mı öngörüyorsunuz yoksa ekonomik reformlar olduktan sonra mı olacak?
Sistem değişti. Daha katılımcı, daha güçlü parlamenter demokratik sistemi getirmeye çalışacağız. Kuvvetler ayrılığı ve sistemini getireceğiz. Demokratik sistemi daha güçlü bir hale getireceğiz Bütün bunları yapabilmek için bir rehabilitasyon dönemine ihtiyacımız var. Bu bir yıl sürecek kadar zaman demek. En geç 2 yıl içinde yeni sistemin anayasasını üretmemiz gerekiyor. Türkiye'yi yeni anayasa ile inşa edeceğiz. Burada temel sorun şu eğer biz çağdaş dünya ile kucaklaşacaksak eski sisteme dönmeliyiz. Eğer tek adam sistemi ile devam edersen ister bu Recep Tayyip Erdoğan olsun, ister Muharrem İnce olsun aynı kötülüğü yine yaşarız. Sorun iyi kalpli kral bulmakta değil, hukukun egemen olduğu, kurul ve kurumların egemen olduğu bir düzen yaratmaktır.
---Erdoğan "Büyük Ustalık" dönemi için oy istiyor vatandaştan. Nasıl yorumluyorsunuz?
Bu sistemin öyle yetkileri var ki her şeyin üstünde. Biz tek adama bütün yetkiyi devrettik. İşte o kader bizim kadersizliğimiz, biz bu kadersizliğimizi değiştirmek istiyoruz.
Recep Tayyip Erdoğan diyor ki çıraklık, kalfalık, ustalık biz de diyoruz ki şimdi emeklilik dönemi. Erdoğan için vakit emeklilik vakti. Temel sorun şu; bugün içinde bulunduğumuz sorunlar Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yaratıldı. Kamu kaynakları olanakların hak ettiği şekilde yönetilmelidir. Eğer bu sistem saltanat gibi devam ederse bunun altından nasıl çıkarız gerçekten zor. Sarayın bir aylık elektrik harcaması, binlerce işçinin asgari ücret parasıdır.