Erdoğan öyle bir şey söyledi ki!
Önce hadiseyi bir hatırlayalım: 28 Aralık 2011 gecesi, Uludere’nin Irak tarafında, Türk F-16’ları, PKK’ya yönelik bir hava saldırısında 35 kişiyi öldürdü. Daha sonra ölenlerin mazot ve sigara kaçakçılığı yapan köylüler olduğu anlaşıldı.
Geçtiğimiz günlerde Amerikan Wall Street Journal gazetesi tuttu bu konuyla ilgili bir haber yaptı, “Türkiye’ye bu istihbaratı bizim insansız uçaklarımız Predatörler verdi” dedi ve haberinin kaynağının Pentagon olduğunu ileri sürdü. Niye böyle yaptı, bilemiyoruz. Çünkü o hadise ile ilgili olarak Aydınlık gazetesi bombalamanın hemen ardından, “İstihbaratın ABD’den verildiğini” yazmıştı. Türkiye ise “İstihbarat millî kaynaklarımızdan” açıklamasında bulunmuştu. Milli kaynak denildiğinde akla ilk gelen MİT idi. MİT, “Hayır, benim böyle bir istihbarat paylaşımım olmadı” açıklaması yaptı. Biz o günlerde MİT’i, “Niye istihbarat vermedin, sen oralarda değilsen neredesin” mealinde eleştirdik.
İstihbaratı MİT vermedi, ABD vermedi, o zaman Jandarma yahut Genelkurmay’ın başka birimleri verdi. İyi de, suçlu kim? Yandaş medyada bir general hedef tahtasına kondu. Meğer o general hadiseden aylar önce emekliye ayrılmış, yani yapılan yayınlar iftira imiş... Mesele hâlâ aydınlanmış değil...
Suçlu asker ise o asker kim?
Niye ete kemiğe büründürülmüyor?
Silivri’yi generaller, albaylar, Genelkurmay Başkanları ile dolduran hükümet, Uludere hadisesine gelince niye ayak sürüyor?
Yoksa işin ucu kendisine mi dayanıyor?
Bu sorular cevapsız sorular!
Türkiye içindeki bu gelişmelere, “Konuyu istismar edenlerle yarışacak halim yok” diyerek teğet geçen Başbakan Erdoğan, Wall Street Journal gazetesinin, “Uludere’de istihbarat Amerikan Predatörlerinden” haberine balıklama daldı ve, “Bu haber mevcut yönetime karşı bu gazetenin atmış olduğu uydurma bir haberdir” deyiverdi. Erdoğan’a göre Waall Street Journal gazetesinin ilgili haberi, yaklaşan seçimlerde Obama’yı Amerikan halkının gözünde hırpalamak için yapılmış bir haberdi...
İnsan güleceğine mi ağlayacağına mı karar veremiyor?
Elinizi şakağınıza koyup düşünün lütfen...
Amerikan uçakları Türkiye’nin Güneydoğu’sunda küçük bir il olan Şırnak’ın küçük bir ilçesi Uludere’ye bağlı küçük bir köy olan Ortasu’da 35 kişinin ölmesine sebep olacak bir istihbarat verecek, Amerikan halkı da bundan etkilenip Obama’ya oy vermeyecek...
Bu hadise Türkiye’de AKP’nin oylarını düşürmedi ki ABD’de Obama’nın oylarını düşürsün!..
O Amerikan halkı ki bırakınız Şırnak’ı, Uludere’yi, Uludere’nin Ortasu köyünü, haritada Türkiye’nin bile yerini gösteremez... Amerikan halkı öyle bir halk ki ortalamanın üzerindeki bir çoğunluk kendi dağlarını, nehirlerini hatta başkan yardımcılarının adını bile bilmiyor; bildiği, çalıştığı iş, yani aylık geliri ve yediği hamburger...
Başbakan Erdoğan Amerikan halkının bu yapısını bilmiyor mu?
Elbette biliyor, bilmiyorsa bu işte bir tuhaflık var. Peki bile bile, neden bu gazete Obama’ya oy kaybettirmek için bu haberi yaptı diyor?
Bilemiyoruz, çünkü bu hal, Amerikan halkının lakaydiliğini bilmemekten çok daha tuhaf bir hal!..
Tarih bu soruların da cevabını verecektir.
Bizim şimdilik bildiğimiz, bir dönem bir Genelkurmay Başkanımızın Irak tarafını ABD’nin verdiği uçaklar eliyle, “BBG evi gibi gözetliyoruz” dediğidir. BBG, yani “Biri Bizi Gözetliyor” evi gibi gün 24 saat seyrettiğimiz bu sınırlardan PKK’lılar geldi karakollarımızı, meselâ Hantepe’yi bastı, ortalığı kan gölüne çevirdi. ABD uçaklarının gözü ile BBG evi gibi seyrettiğimiz Genelkurmay tarafından söylenen Irak sınırında kaçakçıları, PKK militanı diye Türk uçakları bombaladı...
Ve bir Amerikan gazetesi, “Bu bilgileri biz verdik” deyince, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tuttu, “Bu haber Obama’yı yıpratmak için o gazete tarafından uyduruldu” deyiverdi.
Sanki Türk askerinin şehit edilmesi, yahut Kürtlerin öldürülmesi Amerikan halkının umurundaydı...
Öyleyse Erdoğan niye böyle söyledi?
Dedik ya...
Bilemiyoruz...