Erdoğan ‘kılıç’ı bir kez daha çekti!..
Cumhurbaşkanının beraberindeki gazetecilerle yaptığı Kuveyt özel görüşmelerinin ikinci ve son bölümüyle tablo daha da netleşti. Başbakan Recep Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında -halk deyimiyle- çıngar çıktı.
“Şaşırdım” desem yalan olur!. Sizlere dün ADSIZ’da iki isim arasındaki Çankaya mücadelesinden AKP’deki sağlam kaynaklara akseden kulisleri aynen aktarmıştım. 31 Mart özel Çankaya Köşkü görüşmesinde konuşulanlara dikkat çekmiştim. Bu görüşmede Başbakan Erdoğan karşısında çoğunlukla suskun kalan ve Ağustos sonrası için BM’de görev isteyen Abdullah Gül’ün yeni taktiklerinin de beni şaşırtmayacağını dip not olarak siz değerli okurlarıma iletmiştim. Dün sabah “kardeşlik” edebiyatının “konuşuruz anlaşırız” laflarının gerçek yüzü ortaya çıktı!..
Cumhurbaşkanı Gül’ün iki gün üst üste verdiği demeçlere karşılık Recep Erdoğan dün Azerbaycan’a giderken bombayı twitter kavgası üzerinden patlattı. AKP kulislerinde olup bitenlerin fotoğrafını doğru verebilmek adına sıradan gitmeye devam edelim;
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “sürpriz yapmayız” başlıklı 1’inci Kuveyt özel söyleşisini Recep Erdoğan kendisine gelen diğer özel bilgilerle beraber satır satır inceledi. Erdoğan’a yakın bir kaynak, “Başbakan 31 Mart’ta beyefendiyle yaptığı görüşmenin ardından ortaya çıkan tabloya çok bozuldu. Abdullah Gül’ün sözlerini çok yadırgadı. Pazarlık havası sezdi” dedi.
Anayasa Mahkemesi kararıyla twitter yasağının kaldırılması ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Anayasa Mahkemesi ile gurur duyuyorum. 17 üyenin 10’unu ben atadım” şeklindeki 2’nci Kuveyt söyleşisi yine bazı özel bilgiler ve tüm başlıkları ile anında Recep Erdoğan’ın önüne konuldu. Erdoğan’ın hiddeti daha da arttı ve bunun da kamuoyunda net algılanması için haber sütunlarında ayrıntılarını okuduğunuz, “Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara saygı duymak zorunda değilim. Kararı milli bulmuyorum” açıklamasını yaptı.
Erdoğan’ın yakın çevresinden aldığım bilgilere göre, Başbakan’ın hiddetini arttıran diğer başlıklar da Gül’ün “özerklik yanlış” demesi ve başkanlık sistemine yönelik “ince” eleştirileri oldu. Abdullah Gül’ün “Meclis’te ötelenen yolsuzluk dosyaları konusunda görüşünüz nedir” sorusuna verdiği, “yolsuzlukla ilgili bu tartışmaların netleştirilmesi gerekir” cevabı da Recep Erdoğan’ın çok canını sıkmış, “Abdullah bey hâlâ (yolsuzluk) diyor. Aynı ağızla konuşuyor” diye tepkisini göstermiş.
Ve gelelim Recep Erdoğan’ın twitter ve Anayasa Mahkemesi üzerinden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yaptığı çıkışın diğer perde arkası bilgilerine.. Başbakan’a yakın kaynakların anlattıklarına göre;
* Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni fakat bildik bir senaryoyu kurguluyor. Bu da yeni parti çalışmaları. AKP içinden koparılacak milletvekilleri ve başka partilerden de transferlerle yeni parti gündeme getirilecek.
* 17 Aralık sonrasında Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bazı HSYK ve Yargıtay temsilcileri ile yaptıkları çok özel görüşmelerin hassas bilgileri Erdoğan’ın elinde mevcut. Cemaat yeni hamleler yapacak.
* Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Anayasa Mahkemesi’nin 10 üyesini ben atadım” sözleri olası bir kapatma davasına yönelik açık tehdit.
* Haşim Kılıç’ı parlatma yönündeki halkla ilişkiler çalışmaları devam edecek. Abdullah Gül, kendi olmazsa Haşim Kılıç’ı Çankaya’ya taşımak için muhalefetle işbirliği yapıyor.
Zirvedeki büyük kavganın ardından AKP kulislerinde merkez sağda yeni bir partinin kurulma beklentisi had safhaya vardı.
Başbakan Erdoğan, cemaatten sonra ikinci cepheyi Abdullah Gül ve Haşim Kılıç’a karşı açtı. Erdoğan seçim sonrasında, cemaatle kavganın yumuşatılmasını isteyen bazı isimlere de çıkışmış. AKP’de “sessiz kalanlar” operasyonu için geri sayım başladı. AKP kulisleri ile birlikte tüm siyasi kulislerde kaynama devam ediyor. Her sabah en şok haberlerle uyanacağımız günlere geri dönüyoruz gibi!..