Erdoğan, G-20 zirvesinde Obama’ya ne söyleyecek?
Bu hafta sonu Kanada’nın Toronto kentinde G-20 zirvesi var. Başbakan Tayyip Erdoğan da bu zirveye katılacak. Ekvatora yakın Küba’ya bu sıcakta gitmedi ama oldukça serin olan Kanada onun için bir tatil olacak.
Zirvedeki öteki liderlerin önem verdikleri konu ekonomik kriz ve alınması gereken önlemler. Bizimkilerin gündemi ise başka. Erdoğan bu zirvede ABD Başkanı Obama ile aynı kareye girip birkaç kelime kendisi ile konuşabilmeyi amaçlıyor. Yani Başbakan, Türkiye’de yaygın konu olan ’ABD, Erdoğan’ı terk etti, Erdoğan’a İran konusunda kızgın’söylentilerini çürütmeye çalışacak. Bunda da muhtemelen yandaş basın önemli rol oynayıp görüşmeleri allandırıp pullandıracak.
Mesela ben size onların yayınlayacakları başlıklardan bir kaçını şimdiden yazdırabilirim.
“Obama, Erdoğan’a küs olmadığını söyledi.”
“Obama, İran konusundaki çalışmalarından dolayı Erdoğan’a teşekkür etti.”
“ABD, Türkiye’ye PKK konusunda güvence verdi.”
“Obama, en iyi en vefalı güvenilir dostum Erdoğan” dedi.
“Obama, Ermeni soykırımı tasarısını çıkarmak kimin haddine” şeklinde konuştu.
Daha böyle sizlere binlerce başlık bulabilirim. Ama ne yazık ki gerçek bu değil. Bu açıklamalar yersen hesabına yazılacak.
G-20 zirvesinden önemli ekonomik kararlar çıkması bekleniyor. Ama büyük fikir ve görüş ayrılıkları da var. Uluslararası Para Fonu IMF de tüm yetkilileri ile bu toplantılarda hazır bulunacak. Bu zirvede ABD tarafından getirilen önemli bir reform var. Bankalara yeni vergi konması konusu. Bu vergi ile bankaların son krizdeki çöküşüne neden olan gecelik krediler konusuna güvence hazırlanmak isteniyor. Biliyorsunuz kriz sırasında çok sayıda banka battı.
Bunun dışında Obama’nın G-20 zirvesinde daha fazla harcama yapılması ve dolayısıyla kazanç ve üretimin artmasının sağlanmasını istemesi bekleniyor. Almanya Başbakanı Merkel ve bir grup Avrupalı liderin de, tersine tasarrufa gidilmesini teşvik etmesi bekleniyor. Tabii bu konular bizler için tamamen yabancı. “Bize kriz teğet geçtiği için” Erdoğan’ın bu konular pek umrunda değil. Onun gündemi başka. Tüm dünya harıl harıl önlem alırken bizimkilerin çırpıştırma önlemleri bu yüzden herhalde.
Zirvede tartışılacak önemli bir başka konu ise büyüme. Obama tüm devletlerin büyümeyi teşvik etmesi gerektiğini savunurken Avrupalılar önlerindeki Yunanistan, İspanya, İtalya ve muhtemelen Türkiye tehlikelerini önlemek istiyor.
Biliyorsunuz, AKP hükümeti ithal et ile et fiyatlarındaki artışı kesmeyi umuyordu. Görüldü ki et fiyatları düşmediği gibi yükselmeye devam ediyor. Aslında bu bile ekonomik krizin bir başka göstergesi. Biz ABD’de, krizin başından bu yana gizli bir fiyat artışını yaşamaktayız. Mesela kriz öncesi bir doların altında olan bir düzine (yani 12) yumurta şimdilerde 2 doların üzerinde. Aynı şey süt için de geçerli. Kriz öncesi 2 doların altında olan bir galon, (yaklaşık 4 litre) süt şimdilerde 4 dolara çıktı. Bunu her kalem için söylemek mümkün.
Ama bizde hâlâ kriz yok ve teğet geçti. Türk ekonomisi ne kadar sağlam türküsü söylenmeye devam ediliyor. Ev fiyatlarındaki artış beklendiği gibi hemen yükselmedi. Kımıldanma var ama hâlâ eski duruma gelmiş değil. Milyonlarca Amerikalı evlerinin aylık Mortgage diye bilinen kredi ödemelerini yapamadıkları için evlerini kaybetmeye devam ediyor. Bunlar arasında Florida’da evi olan Türkler de var. Türkiye’de konut sektörünün içinde bulunduğu durumu en güzel televizyonlarda müteahhit firmaların verdikleri ilanlar sergiliyor.
Evet, dünya liderleri vatandaşlarını bu kriz kıskacından kurtarmak ve işsizliğe çare aramak için bir araya geliyor. Onlar bunun için gelirken biz de Obama ile hava atma gösterisine hazırlanıyoruz. Allah akıl fikir versin demekten başka bir şey gelmiyor elden.