Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Enosis plebisit kararı geri alınsa ne yazar?

Rum Meclisi'nin 1950 Enosis Plebisit'inin tüm okullarda anılması ve kutlanması kararının alınmasında en büyük rolü Anastasiadis'in partisi DİSİ oynamıştır. AKEL oylamaya katılmazken DİSİ faşist/ırkçı Hrisi Avgi'nin hazırladığı önergeyi desteklemiştir. Enosis'i destekleyen bu karar sonrasında Anastasiadis katıldığı ilk liderler toplantısında müzakere masasını küstahça terk etmiş ve bilahare de Türk tarafının kararın geri alınması çağrılarına aptalca yaklaşımlarla karşılık vererek krizin aşılması yerine derinleşmesine neden olmuştur. Anastasiadis'in KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'yı yalancılıkla suçlaması ve Türk tarafını BM ve AB'ye masadan kaçan, müzakereleri torpilleyen taraf olarak kötülemesi, Rum tarafının gerçek niyet ve yüzünü bir kez daha göstermiştir.

Müzakerelerin yeniden başlaması için bazı kesimlerin nafile uğraşları ise sürmektedir. Hiçbir şey olmamış ve yokmuş gibi davranılması kabul edilemez. Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea ve Enosis'ten asla vazgeçmeyeceğini "körü körüne barış sevdalıları!" bir an olsun akıllarından çıkarmamalıdır. Bunun aksi düşünce ve hareketler, yeni bir müzakere sürecine başlamak, millî davamıza zarar verecektir.

Rum tarafında bu konuyla ilgili her kafadan bir ses çıkmaktadır.

Rum siyasi partilerinin, DİSİ'nin okullarda yapılacak kutlamalar konusundaki önerisiyle ilgili anlaşmazlıklarının devam ettiği haberleri Rum basınına yansımıştır. Yedikleri haltı en azından düzeltmeye çalışacaklarına, sorunun daha da çözülmez hale gelmesine gayret göstermeleri aslında beklenen, bilinen Bizans tavrından başka birşey değildir.

***

Fileleftheros gazetesine göre, açıklamasında "hatanın düzeltilmesinin" Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına yolu açacağını dile getiren AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, "Hatanın düzeltilmeye çalışıldığı yöntem en iyisi olmasa da (Kiprianu burada yetkilerin Meclis'ten alınıp Eğitim Bakanlığı'na verilmesini kastediyor), AKEL'in, Meclis tarafından yapılan hatanın düzeltilmesine katkıda bulunma konusunda bir sorunu olmadığını" söyledi.

Kıbrıs sorununda çözüm isteniyorsa, müzakerelerin yapılması gerektiğini de söyleyen Kiprianu, Rum Meclisinin, Enosis Plebisitine atıfta bulunulmasını oy çokluğuyla kabul etmeye karar vermekle, çok büyük bir hata yaptığını ve bunun müzakere sürecinde sorunlara neden olacak çok büyük bir hatadan ibaret olduğuna, ilk andan itibaren işaret ettiklerini belirtti.

Kiprianu "Akıncı'nın tutumunun kabul edilemez ve aşırı olmasında ısrar etmelerine rağmen, önerinin onaylanmasının, bazı kişilerin bu şekilde davranmasına bahane yarattığını" da iddialarına ekledi.

DİSİ Lideri Averof Neofitu'nun, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rumların 'yasa dışı' olarak kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı'nda görüşmesi ise yeni/ayrı bir kriz çıkardı.

Rum muhalefeti, "Averof'un sınırları aştığını" öne sürdü ve "Sen nasıl yasa dışı başkanlık sarayına gidersin?" diye açıklama yaptı. Güney Kıbrıs'ta bir numaralı gündem olan olay; Averof'un görüşmelerin başlaması amacıyla Akıncı ile yediği yemek sonrasında patlak verdi. KKTC'ye geçerek, Cumhurbaşkanlığı'na gelen Averof, Akıncı'ya görüşmelere dönmesi yönünde mesajlar verdi. Akıncı da, nasıl masaya dönülebileceği üzerinde düşüncelerini ortaya koydu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu da bir açıklamasında, "Cumhurbaşkanımız, DİSİ Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı'nda bir yemekte görüştü" yönünde açıklama yaptı. Burcu masaya ancak alınan kararın bertaraf edilmesi ile dönülebileceğini de vurguladı.

***

Rum tarafının Enosis Plebisiti kararından vazgeçmesi, kararı yok sayması ve olmaz ya Türk tarafından özür dilemesi halinde yeniden müzakere masasına dönülmesi tarihi bir yanlış olacaktır. Anastasiadis'in seçildiği günden bugüne icraatları ve tutumu hiçbir şekilde yapıcı olmamıştır. Anastasiadis göstermelik olarak masadadır. EOKA direnişinin ve Enosis'in yılmaz bir savunucusudur ve bu duruşundan vazgeçmesini beklemek saflık olacaktır. Rum tarafının Enosis hedefi maalesef kafalara ve kalplere kazınmıştır. Oyuna gelmememiz ve uyanık davranmamız kesinlikle şarttır. Bütün bu olan bitenden sonra hâlâ daha anlaşma/birleşme olacağına inananlar gerçekleri görmek istemeyenlerdir ve tarih bu kişileri "Kıbrıs Türkünü uçuruma götürenler" diye birer kara leke olarak anacaktır.

Müzakere masasına emperyalizmin zincirleri ile bağlanan Kıbrıs Türkü bu zincirleri kırma cesaretini gösterebilmelidir.

Rumların Enosis ve Megali İdea emelleri ve bizleri ayrı eşit halk, ortak, olarak görmeyip azınlık olarak gördükleri açıkça ortada iken masaya dönmenin Kıbrıs Türküne ne faydası olacağı defalarca sorulmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları