Enflasyonun serap etkisine dikkat

Bazı gazete ve bazı medya araçları ile bazı işletmeci arkadaşlar, yüksek kredi faizlerinin firma iflaslarına neden olacağını tartışıyor.

Merkez Bankası verilerine göre; ticari kredilerde ağırlıklı ortalama faiz oranı yüzde 67,06’dır. Bu faize bakarak kredi faizleri yüksek demek yanlıştır. Zira kredi faiz oranları TÜFE’nin altındadır.

Nisan ayı TÜFE oranı yüzde 69,80 çıktı. Mayıs ayında yüzde 70’in üstünde olacaktır. Çünkü 2023 yılı Mayıs ayında aylık faiz sıfıra yakın yüzde 0,04 idi. MB beklenti anketine göre, bu sene Mayıs ayında ise yüzde 3 olacağı tahmin ediliyor. Yani 2023 aylık yüzde 0,04 olan TÜFE endeksten çıkacak yerine 2024 aylık yüzde 3 olacak TÜFE girecek. Dolayısı ile Mayıs TÜFE oranı Nisana göre daha yüksek olacaktır. (Aşağıdaki tablo.)

Yani bir ve üç aylık kredilerde ticari kredilerde reel faiz yoktur. Eksi reel faiz vardır.

oranlar.jpg

TÜFE ve faizi şöyle değerlendirmek gerekir; diyelim ki işletme 100 liralık malını bir yıl sonra TÜFE artışı kadar 170 liraya satıyor. Ama 100 liralık kredisi için faiz ve anapara olarak 167 lira faiz ödüyor. Neden iflas etsin?

Kaldı ki, enflasyon düşerse ticari kredi faiz oranları da düşüyor.

Öte yandan, bankalar, stopajın artmasından sonra bir ay ile 3 ay arasındaki mevduata en fazla yüzde 58 faiz veriyor. Mayıs ayında TÜFE yüzde 70 üstü olacağına göre, bir aylık mevduat faizi eksi yüzde 7 olacaktır. Eksi reel faiz, TL’nin erimesi satın alma gücünün düşmesi demektir.

Bu nedenle faiz derken bugün ve gelecek enflasyonla karşılaştırmak gerekir.

OECD 2024 Türkiye büyüme tahminini yüzde 3,4’e çıkardı, enflasyon tahminini de yüzde 55’ e çıkardı. Merkez Bankası yıl sonu tahmini hâlâ yüzde 36’dır.

2024 yıl sonu enflasyonu için düşme olasılığı zayıf görünüyor. Nedenlerine gelince;

1.Tasarruf ve yatırım kararı için, İktisadi ajanların MB enflasyon tahminine güvenmeleri gerekir.

Ama 2003 yılından beri, MB önce kapalı enflasyon hedeflemesine gitti, sonra açık enflasyon hedeflemesine gitti, her sene de kendi hedefini bıraktı TÜFE tahmini yaptı. Hiçbir sene de enflasyon hedefi ve tahmini tutmadı. Zannediyorum, MB yönlendirmek amacıyla düşük tahmin yapıyor ve fakat tutmayınca da MB’e olan güven düşüyor. Bu defa enflasyon beklentisi de artıyor.

2. Kamuoyunda TÜİK’in enflasyonu düşük gösterdiği algısı oluştu.

Nisan ayında, TÜİK yıllık TÜFE oranını yüzde 69,8 olarak açıkladı ve fakat yarı kamusal bir kurum olan İstanbul Ticaret Odası benzer geçinme endeksini yüzde 78,81 olarak açıkladı. Arada 10,31 puan fark var. (Aşağıdaki tablo.)

nisan-2024-enflasyon.jpg

3. TÜİK’in açıkladığı Nisan ayı yıllık çekirdek enflasyon yüzde 72,72’dir. Bu oran yıllık TÜFE oranı yüzde 69,80 üstündendir.

Çekirdek enflasyon, işlenmemiş gıda ürünleri gibi tabiat şartlarına bağlı ürünler, enerji ve altın gibi fiyatı yurt dışında oluşan mallar ile yüksek vergili oldukları için içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonraki TÜFE (B)’dir.

Çekirdek enflasyon, enflasyon direncini ve enflasyon trendini daha net gösterir. Yıllık çekirdek enflasyonun; yıllık TÜFE’den daha yüksek olması, enflasyonun direndiğini ve artacağını gösterir.

4.Yeni kadrolar güven vermedi.

Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı, krizi çözmek amacıyla 2023 Haziran ayında atandılar. Atandıkları ay TÜFE oranı 38,21 oldu. Sonraki aylar TÜFE devamlı arttı. 2024 ilk 4 ayda geçen seneden yüksek oldu. (Aşağıdaki grafik.)

yillik-tufe-orani.jpg

MB Başkanı gitti. Şimşek de iyi niyetine rağmen;

Bir… Döviz bulamadı. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında 50,7 milyar dolarlık anlaşma imzalandı. Sonra BAE ile yapılan 8,5 milyar dolarlık sukuk anlaşması askıya alındı. Döviz girişi de olmadı.

Dünya Bankası’ndan 18 milyar dolar kredi anlaşması yapıldı. Ancak önce proje yapılacak. Sonra Dünya Bankası onay verecek. Sonra proje aşmasına göre kredi açılacak. Dış sermaye girişi olursa bu kredilerin bir kısmı destek amacıyla verilecek.

Açıklamada döviz giriyor algısı yaratılmak istendi ve fakat sonrasında dövizin çantada keklik olmadığı anlaşıldı. Bu durumda ekonomi yönetimi güven kaybetti ve istikrar daha çok bozuldu.

İki… Mali disiplin dedi… Cumhurbaşkanlığı, kamu kurumları, Diyanet İşleri ve AKP’li belediyelerin tersine şatafat ve lüks harcamalar arttı.

5.Hükûmet krizi kabul etmiyor. Eğer hükûmet kriz olduğunu kabul etseydi, buna uygun politika geliştirirdi. Geçen sene IMF’ye gider ucuz kredi alırdı. İstikrar programı hazırlardı. AB ile bağları güçlendirirdi. Bu şartlar altında doğrudan yabancı yatırım sermayesi girerdi. Kriz önlenir ve AKP seçimlerde bu kadar gerilemezdi.

Özetle; nereden bakarsak bakalım, bu iktidar bu hükûmetle ve bu ekonomi yönetimi ile enflasyonu düşüremez. Yıl sonu TÜFE oranı yüzde 55’in üstünde olur.

Yazarın Diğer Yazıları