Enflasyon çivi tutmuyor...

Mayıs ayında, tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 2.42 oranında arttı. Üretici fiyatları endeksi (ÜFE) ise yüzde 0.15 oranında arttı.
Tüketici fiyatları, halkın satın alma gücünü doğrudan etkiliyor. Mayıs’tan önceki 100 liranın satın alma gücü, şimdi 97.65 liraya
geriledi.
TÜFE için temel yıl, 2003 yılıdır. 2003 yılının Şubat ayından 2011 yılının Mayıs ayı sonuna kadar yüz ay geçti. Bu yüz ay içinde, aylık TÜFE oranı üç defa yüzde 2’yi geçti. 2008 Ekim ayında yüzde 2.60 ve 2009 Ekim ayında ise 2.41 oldu. Mayıs 2011 de ise 2.42 oldu.
1) Merkez Bankası talebi düşürmek için, mevduat munzam karşılıklarını artırdı. Buna rağmen enflasyonun yüksek çıkması, para politikasının, enflasyonla mücadelede tek başına yeterli olmadığını gösteriyor. Munzam karşılıkların artırılması, tüketici kredilerini kısmadı... Talep artışını önlemedi.
Örneğin, Mayıs ayında giyim ve ayakkabı fiyatları yüzde 11.68 oranında arttı. Demek ki bu artışa izin veren yeterli talep mevcuttur.
Kaldı ki, para politikasının da etkili olması için, tüm araçların aynı etkiyi yapacak şekilde kullanılması gerekir. MB, reel faizleri sıfıra yakın tutarsa bu tüketim artar. Munzam karşılıkları artırmanın etkisi zayıflar.
Ayrıca iktisat politikaları bir bütün olarak birbiri ile koordineli ve uyumlu olmalıdır. Bu anlamda para politikası, maliye politikası, istihdam politikası gibi politikalarla desteklenmelidir.
2) Mayıs enflasyonunun yüksek çıkmasının bir nedeni de, 2011 yılının ilk üç ayındaki yüksek ÜFE oranlarıdır. ÜFE oranı Ocak ayında yüzde 2.36, Şubat’ta yüzde 1.72 ve Mart ayında ise yüzde 1.22 oldu. ÜFE oranı maliyet artışlarını göstermektedir. Bu maliyet artışları, daha sonraki aylar TÜFE’ye yansıdı. İlk aylarda ÜFE oranı yüksekti... Nisan ve Mayısta TÜFE yükseldi.

AYLIK ÜFE VE TÜFE KARŞILAŞTIRMASI

ÜFE TÜFE
OCAK 2.36 0.41
ŞUBAT 1.72 0.73
MART 1.22 0.42
NİSAN 0.61 0.87
MAYIS 0.15 2.42

3) Haziran seçimleri de, enflasyonu etkiledi. Aslında hükümet, seçimlerde popülist politika uygulamasa da, seçim ekonomisi ortaya çıkıyor. Çünkü, partilerin ve adayların propaganda harcamaları artıyor. Kaldı ki hangi hükümet olursa olsun, seçimlerde ister istemez kamu harcamalarını artıracaktır. Projeleri yatırımları hızlandıracaktır.
Sonuç olarak seçimler sırasında seçim ekonomisi kaçınılmaz olmaktadır.
4) Nihayet, enflasyonda ÜFE ve TÜFE oranlarının aylara ve yıllara göre çok farklı çıkması da belirsizlik yaratıyor.
Örneğin, 2009 Mayıs ayında yıllık ÜFE oranı eksi 2.46 iken, aynı ay yıllık TÜFE oranı 5.24 idi. Arada 7.70 puan fark var.
TÜFE, oynak gidiyor... 2008 Ocak ayında TÜFE oranı 6.44 iken 6 ay sonra Temmuz ayında yüzde 18.41’e yükseldi. Tekrar 5 ay sonra aralık ayında yüzde 8.11 oldu.
Hem ÜFE ve TÜFE arasındaki fark, hem de her ikisinin de aşırı oynak olması, istikrarsızlığın birer göstergesidir.
Tek yol, yeni ve uyumlu bir istikrar programı yapmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları