Enflasyon analizi (05 Ocak 2011)
Merkez Bankası (MB) son beş yıldır enflasyon hedeflemesi uyguluyor. Bu çerçevede MB’nin 2010 yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 7.5 idi. Yüzde 6.4 olarak gerçekleşen TÜFE, hedefin altında çıktı.
MB, hükümete ve kamuoyuna hesap vermekten kurtuldu. Ayrıca, enflasyon hedeflemesi MB’nin piyasaya da bir taahhüdüdür. Her ne kadar piyasaların memnun olup olmadığı konusunda tereddüdü olanlar varsa da bana göre bu tereddüt yersizdir. Enflasyon hedeflemesinin tutması piyasalar için olumlu mesaj demektir.
Öte yandan, 2010 enflasyonu daha düşük çıkmasına rağmen, dünyada yine hatırı sayılır bir orandır.
Kaldı ki daha derinden bakarsak, enflasyon sorununun henüz çözülmediğini görebiliriz.
1) Gıda fiyatlarındaki yüzde 2.66 oranında bir düşüş, aralık enflasyonunu -0.87 puan etkilemiştir. Ayrıca, halkın yüzde 80’i için birinci derecede önemli olan mutfak enflasyonunu da olumlu etkilemiştir. Ne var ki bu düşüş, gıda fiyatlarında daha önceki artışlar nedeniyle bir düzeltme olarak da yorumlanabilir. Bu nedenle düşüşün devam etmesini beklemek doğru olmayacaktır.
2) TÜFE’de aylık gelişmeler aşırı zikzak çizmiştir. Örneğin Ekim ayında 1.83 olan aylık TÜFE oranı, Kasım ayında yüzde 0.03’e geriledi. Üstelik iki ay arasında mevsimsel değişmeler etkili değildir. Aynı mevsimde aylık enflasyonun bu kadar farklı çıkması, bizzat istikrarsızlığın bir göstergesidir.
3) Enflasyon hesabında, Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) değişmeler, toplam talebi göstermekte ve tüketiciyi daha çok ilgilendirmektedir. Üretici fiyatlarındaki değişmeler ise (ÜFE) maliyetleri göstermekte ve üreticiyi ve toptancıyı daha çok ilgilendirmektedir.
Büyümeye bakarsak iç talebin yüksek olduğunu söylüyoruz. Ancak TÜFE’deki düşmeye bakarsak aynı şeyi söylemek imkanımız olmuyor.
Bu bir çelişkidir.
2010 ÜFE oranı yüzde 8.87, TÜFE’den yüzde 6.40 daha yüksek çıktı. Bu demektir ki maliyet artışı, önümüzdeki dönemde 2011 ilk aylarında talep uygun olursa perakendeye yansıyacaktır. TÜFE oranı artacaktır. Talep yoksa, firmalar maliyetleri geriye yansıtacak, işçi ücretlerini artırmayacak veya zarar edecektir.
4) 12 aylık ortalamalara göre hesaplanan ortalama enflasyon oranı, bir yıldan fazla orta ve uzun dönem için enflasyon trendini gösterir. Yıl içinde meydana gelen arızi sapmaların etkisini azaltır.
2010 ortalama enflasyon oranı 2010 sonunda yüzde 8.57 oldu. Geçen yıldan ve yıllık TÜFE’den daha yüksek çıktı.
Son altı yıllık trende bakarsak, 2010 enflasyonunda bir değişme olmadığını, tersine 2009’a göre bir artış olduğunu görebiliriz. 2009 kriz yılı idi bu nedenle önceki yıllarla karşılaştırmak daha uygun olacaktır. Bu açıdan bakılınca, önceki yıllar ile 2010 yılı arasında bir fark olmadığı açıkça görülür.
Sonuç olarak; 2010’da enflasyon işi bitti diyemeyiz... Yıllardır bir türlü el atılmayan yapısal sorunların, yani piyasada aksak rekabetin, spekülatif para ve sermaye piyasasının, yüksek cari açıkların, verimsiz kamu harcamalarının, hantal devlet yapısının, gelir dağılımındaki adaletsizliğin çözümü her gün daha acil duruma geliyor.