En yeni senaryo
Gerçek demokrasinin hüküm sürdüğü yerlerde genel kanaattir;
Dışişleri Bakanı o ülkenin 2 numarası olarak kabul görür. Ülkeler arası işleyişte bu fotoğrafın ayrıca bir ağırlığı vardır.
Bizde de bir "Dışişleri Bakanı" var... Havuz kanallarının canlı yayınlarında sık sık boy gösteriyor. Dostu olduğunu iddia ettiği mevkidaşları ile bol bol konuştuğunu,görüştüğünü söylüyor. Göreve geldiğinden bugüne herhangi bir krize çözüm bulmuş değil. Stratejik çukura gömülen dış politikamıza yeni bir perspektif yeni bir atılım getirmiş hiç değil... Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ın kendisinden rol çalmasına ses çıkaramıyor. Saray'a yön veren SETA'cıların altında eziliyor. Dış dünyada normal bir ülkenin sıradan bir Büyükelçisi kadar etkinliği yok. "Tamam işte!..Tam da Erdoğan'ın istediği gibi bir bakan" diyebilirsiniz... İtirazım olmaz. Ancak, aynı ekonomide olduğu gibi dış politikada da dip yapıyoruz!.. S-400'lerde batağa saplandık. Rusya, İdlib'de altımızı oyuyor. Şehitler vererek gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarından elde ettiğimiz kazanımları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Güvenli bölgenin ne olduğunu bilen var mı?.. Ege denizi Yunan gölü olmak üzere. 3 günlük Çipras, Türkiye'ye en üst düzeyde posta koyuyor. Doğu Akdeniz'de durum parlak değil. ABD, Rusya, Yunanistan, Mısır, İsrail, Kıbrıs Rum kesimi birlik oldu, karşımızda dikiliyor.. İç kamuoyu, "gemi gönderdik" hikayeleriyle oyalanıyor!.. Suriye'de federatif yapı inşa ediliyor. Irak'ın kuzeyindekine benzer bir oluşumla burun burunayız... Fotoğrafa nereden baksan çok acıklı!..
Daldan dala atlamıyorum...
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile millete ve devlete hizmeti geçmiş, bilgi ve birikim sahibi kişilerin bu kazanımlarından istifade edilebilmesi amacıyla "Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu" oluşturulduğunu öğrendik. Buna göre, kurul üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Ayrıca kurulun çalışma usul ve esasları ile kurul üyelerine yapılabilecek ödemelerin de Cumhurbaşkanınca belirlenmesi kararı verildi. 9 Cumhurbaşkanlığı Kurulu'nun bugüne kadar ne yaptığı ne işe yaradığı konusunda pek fikir sahibi olamadık. İnşallah bu yeni kurulun görev ve işlevleri konusunda aydınlanırız!.. Bütçede olmayan bu kurul için nasıl ödenek ayrılacak?.. Nasıl ödeme yapılacak?.. Cumhurbaşkanlığı bütçesinde otomatik artış mı olacak?.. Her şeyin şeffaf olduğu (!) Türkiye'de bu sorulara, İnşallah en kısa sürede yanıt buluruz. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'na atanacak üyeleri de ayrıca çok merak ediyorum. Acaba yeni bir "akil adamlar" yapısı mı kuruluyor?..
Saray dehlizleri çok karışık. Söylenti, iddia çok... 31 Mart seçimlerinden önce kabine revizyonunun yanı sıra yeni bir (2'nci) Cumhurbaşkanı Yardımcısından söz ediliyordu. Kimilerine göre, Binali Yıldırım İstanbul Belediye Başkanı seçildikten sonra, 6 ay görev yapacak sonra istifa edip Ankara'ya dönecekti. Binali Yıldırım'dan boşalacak koltuğa Göksel Gümüşdağ oturtulacak, Binali Yıldırım'da Cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi ve ardından yaşanan YSK zorbalığı bu senaryoları revize eder mi?.. Ankara'da saray kulislerinde hala Bakanlar Kurulu değişiklikleri ve Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına yapılabilecek yeni bir atama konuşuluyor. En son sıcak kulis;
Dış politika ile ilgili... İddialara göre; Cumhurbaşkanı 2'nci yardımcısı olarak "dış politikada çok yetkin bir isim"e görev verilebilirmiş. Bu ismin görev alanının sadece dış politika olacağı belirtiliyor. Tartışmanın farklı bir boyutu, farklı bir formül öne sürenlerde var. Dış politikada yeni bir yön yeni bir strateji için halihazırdaki Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay'ın görev tanımında yenilik /ekleme yapılabilirmiş. Saray da üretilen formüller, devlet koridorlarında da ilgi ile takip ediliyor!.. Rusya ile ABD arasında sıkışıp adeta tost olduk. Esad, Erdoğan ile görüşmeyi istemiyor. Suriye ile görüşmeler sadece teknik düzeyde,insani konularda yapılabiliyor. 2'nci Cumhurbaşkanı Yardımcısı sorunlara deva olur mu?.. Dış politikada yeni bir manevra sahası açar mı?..İbrahim Kalın ile SETA'cılar buna sessiz kalır, rıza gösterirler mi?..ABD ve Rusya ile çetrefilleşen ilişkilerde yeni bir kapı açılabilir mi?.. Devlet Bahçeli'nin onay verdiği, bebek katili Öcalan ile başlatılan yeni görüşme süreci yeni bir boyuta mı taşınacak?..Kamuflajlı bir formül ile Erdoğan'ın yükü mü hafifletilmek isteniyor?.. Ankara'da senaryo bol!...
Önemli not; Değerli YENİÇAĞ okurları, gazetemizde, Ege'de Yunan tarafından işgal edilen Türk adaları konusunda Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'ın yılmaz mücadelesi ilgili haberlere sık sık yer veriyoruz. Bugün saat 15'de İzmir'de çok anlamlı bir eylem var. Türk adalarındaki Yunan işgali protesto edilecek. Yalım, vatansever İzmirlilere çağrıda bulundu:
"Anayasa'nın 34. Maddesinden kaynaklanan haklarımız kullanılarak Türk Adaları'ndaki Yunan işgali protesto edilecektir. 16 Mayıs 2019 Perşembe günü saat 15:00'de Gündoğdu Meydanı'nda toplanmayı müteakip Yunanistan Başkonsolosluğu'na hareket edilerek Konsolosluğa siyah çelenk bırakılacak ve işgal protesto edilecektir. Protesto gösterisi, Anayasa'nın 34. Maddesine uygun olarak demokrasi ve hukuk kuralları içinde icra edilecektir. Protesto gösterisine, ülkesini ve milletini seven bütün vatandaşlarımız, Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasi Partiler davetlidir."