En şikesizinden şampiyonluk anketi

Neydi o dünkü curcuna öyle!

Bugün "FETÖ" olduğuna hükmedilen ama dün "hizmet" diye, "camia" diye, "cemaat" diye baş tacı edilen yapının bütün eski meftunları, mensupları, hayranları, yandaşları, paydaşları, taraftar ve tezahüratçıları, kendi paylarına düşmesi beklenen utancın, sıkılmanın, pişmanlığın, her dem devletten bekledikleri "yüzleşme"nin emaresini göstermemekte; yetmezmiş gibi, bir de zeytinyağı gibi üste çıkmakta yarışıyordu.

Birinciliği…

Kime verdiler bilemedim.

Siz karar verin.

***

Şike mike yok; hepsini kendileri yazdı, kendileri anlattı!

***

AK Parti ile "FETÖ" arasındaki kılıçların görünür şekilde çekildiği MİT krizi günlerinde bile cemaatin "dili" sayılan Zaman''da yazmayı sürdürdükten…

"FETÖ"nün sözüm ona "miladı" sayılan 17/25 Aralık operasyon günlerinde bile yine Zaman''da saf tuttuktan…

17 Aralık''taki ilk operasyondan sonra Beyaz TV ekranlarında, "…Erdoğan''ın, ''Hem dindarım diyeceksin hem de gözünü kırpmadan üstelik de en iğrenç şekilde masum insanlara iftira atacaksın. Yazıklar olsun'' ifadeleri beni çok üzdü. Burada camiayı kastediyor. Keşke bunu hiç söylememiş olsaydı… … Sayın Başbakan''ın hangi belgeye göre konuştuğunu söylemesi lazım… Bu, şu anda bütün dindar olarak bilinen insanlara atılmış bir çamur, çok ağır bi şey bu. Üstelik de bir camiaya atıyorsanız içinde milyonlarca insanın masum olduğu bu iftirayı Sayın Başbakan''a hiç yakıştıramadım…" diye "FETÖ"den yana ve siyasi iktidara karşı tavır aldıktan…

Velhasıl yıllarca "Gülen''in sağ kolu", "Cemaatin 2 numarası", "Gülen''in sözcüsü" namlarıyla dolaştıktan, konuştuktan, yazdıktan sonra…

Dün, sanki kendisi "en başından itibaren" Gülen''le birlikte hareket etmemiş gibi, hiç Pensilvanya''ya gitmemiş, yahut Gülen Pensilvanya''ya gittikten sonra onunla bütün irtibatını kesmiş gibi, "Bugün yargılamalar sonucunda ortaya çıktı ki, en başından itibaren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen bir CIA ajanıdır. 22 yıldan beri Pensilvanya''da bulunması, CIA kontrolünün izahı için yeterlidir. Halen ABD ve Avrupa''da FETÖ''cülerin himaye edilmesi de ihanetin gerçek yüzünü göstermektedir" diye yazabilen…

Sanki bu milletin evlatlarının devşirilip de devlet düşmanına, vatan hainine dönüştürüldüğü süreçlerde kendisi de o yapının içinde değilmiş gibi, "Askeri okul öğrencisinden, astsubaylara, teğmenden generallere kadar Fetullah Gülen''e taparcasına bağlı hipnotize edilmiş ''mankurtlar'' söz konusu. Bunlar sadece silahlı kuvvetler bünyesini ele geçirmek üzere değiller. Aynı mankurtlardan Emniyet ve yargı bünyesinde de büyük bir kadro var. Bunlar, uzun ve sinsi bir hazırlık sürecinin sonucunda FETÖ elebaşının mutlak kontrolü altında ve birbirleri ile irtibatlı. Bütün talimatlarını devletten değil, Pensilvanya''daki hainden alıyorlar. Bu derinlemesine ve yaygın ihanet şebekesi, daha önceki hiçbir darbede yok" diye hayret eden Hüseyin Gülerce mi?

***

Ergenekon, Balyoz gibi davalarda uğradıkları iftiralara, maruz kaldıkları zulme, ailelerine yaşatılan bütün işkencelere rağmen, "Atatürkçü", "Cumhuriyetçi", "Avrasyacı", "milliyetçi", "Anti-Amerikancı" velhasıl -o da nasıl oluyorsa artık- "muhalif(!)" ya da "Erdoğan karşıtı" olarak yaftalanmış komutanların, 15 Temmuz gecesi "FETÖ"cü katillerin karşısına nasıl dikildikleri, o alçak girişimi akamete uğratabilmek için nasıl çatıştıklarını cümle alem gördüğü, bildiği halde, dün hâlâ "Bugün 15 Temmuz. TSK içindeki FETÖ güçlerinin Tayyip Erdoğan düşmanlığından ötürü askeri darbe isteyenlerle işbirliği içinde Türkiye''ye ihanet ettikleri gün… FETÖ öncülüğünde bir militarist kalkışma ama sadece FETÖ''nün işi değil. Aslında anti-FETÖ görüşte olan ama "Ne olursa olsun da Erdoğan devrilsin" hastalığına yakalanmış ve bu sebeple FETÖ ile 2013-16 arası ittifak yapan kimilerinin de büyük mesuliyeti olan bir istila teşebbüsü 15 Temmuz" yazabilen…

Diğer bütün ekranlarda, sesi en gür tonda çıkarırken, "FETÖ"nün yayın organlarında katıldığı programlarda bir anda hoşgörü abidesine bürünen "Tabii ki öyle"ler, "Onun görüşü, saygı duyarım"lar, "Kendi takdiri, saygıyla karşılamak lazım"lardan konuşamaya fırsat bulamayan, "Gülen''i vatanında yaşayamaz hale getirenler yargılanıyor" diye bir zil takıp oynamadığı kalan kendisi değilmiş gibi, "…FETÖ''nün Erdoğan''ı ortadan kaldırma projesine destek verenler utanmadan şimdi 15 Temmuz programlarında duygulu gözüken sahte konuşmalar yapıyorlar. Hükümet de bu isimlerle ilgili "Onları yola getirdik, şimdi işimize yarıyorlar" diye bakıyor ama ben artık bu tiyatroya katlanamıyorum" diye şikayet eden Nagehan Alçı mı?

***

Yoksa…

Bütün o gönül bağı mesajlarının, "Hocaefendi"yi hasretle andığı şiirinin mürekkebi kurumadan, kendisine "15 Temmuz kahramanlığı" payesi biçen Hilal Kaplan mı?

**

Hangisi kazanır yarışı?..

Yazarın Diğer Yazıları