Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği... Yani iş adamlarının meslek örgütünün doruğu...
Öncelikli işi ve işlevi, edebiyata ve Türk Kültürüne hizmet değil elbette... Değil ama edebiyata ve Türk Kültürüne hizmet borcu ve sorumluluğu olduğunun bilincinde... Bir başka deyişle, bugün bu kuruluşu bu bilinç ve sorumlulukta insanlar yönetmekte... En başta da TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu...
TOBB iki ciltlik; son derece görklü ve görkemli, içerikli Dede Korkut kitabı çıkardı... Bu dediklerimi açayım biraz, ayrıntıya gireyim:
-Kitap 13 aylık bir çalışmanın ürünü... Kitabı yayına; Prof. Dr. İlhan Genç başkanlığında bir kurul hazırladı, kurulun öteki 2 üyesi şunlar: Prof. Dr. Atabey Kılıç, Prof. Dr. İ. Hakkı Aksoyak.
-1492 sayfadan oluşuyor kitap; ilk ciltte Dede Korkut’un tarihi kimliği ve kişiliği, hikâyelerin biçim ve içerik incelemeleriyle, sadeleştirilmiş metinleri bulunuyor. İkinci ciltte ise Kitab-ı Dede Korkut’un elde bulunan 2 nüshasının (Vatikan ve Dresden) özgün metinleri bulunuyor.
-Kitapta uzun yıllar zarar görmeden dayanacak antibakteriyel kâğıt kullanılmış.
-Kitapta 18 ayrı sanatçının yaptığı 20 minyatür bulunuyor, bu minyatürler öyküleri resmetmenin yanı sıra, hepsi tam bir sanat eseri...
-Kitap, yayıncılarının deyimiyle, tam anlamıyla bir “Dede Korkut” u anlama kılavuzu ve bence bu iddialarına layıklar, başarmışlar bunu.
Kitabın tam adı: “Dede Korkut Kitabı/Hân’ım Hey”
Edinebilenler bu kitabı, tarihi bir fırsatı yakalamış olacaklardır... Teşekkürler TOBB’a!
O Dizeler, Bu Şiirdendir...
RTE de dâhil herkes o iki dizeyi söylüyor atasözü, özdeyiş gibi... Kimisi de Arif Nihat Asya’nın sanıyor. Değil değil, Mithat Cemal Kuntay’ındır “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizeleri. Ve o dizeler şairin “On Beş Yılı Karşılarken” adlı şiirinin son iki dizesidir. İşte o şiir:
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı/ Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.
Topraklaşan ellerde birer meşale yansın/ Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.
Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden/ Kaçsın da cehennemler o bir damla alevden,
Canlansın ışık selleri olsun da o damla /Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.
Kim der ki en son rakamlar da delirsin/ On beş asır on beş yılın eb’adına girsin.
Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden/ Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.
Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli /Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli.
Bir şey ele geçmez şerefin sade adından/Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.
Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş/ Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.
Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir/Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.
Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden/ İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.
Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse/Sen asrını üstünde izin varsa benimse.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
