Türkiye Emekli Subaylar Derneği’nin, “28 Şubat sürecine ilişkin iddianamenin bir an önce tamamlanması ve tutukluların serbest bırakılması” için Pazartesi günü Ankara adliyesi önünde yaptığı eylemi bir tek YENİÇAĞ’da okudunuz. Bu noktanın altını çizerken amacım, diğerlerinin duyarsızlığını ve işlerine gelmeyen noktaları vurgulamak değil!..
Başka bir noktaya gelmek istiyorum;
Biz, Ankara gazetecileri TESUD’tan gelen sesleri genelde “karargahın yorumu” olarak okuruz. Ülkede olup bitenlere karargahın bakış açısını öğrenebilmek için sıkça TESUD’a başvururduk. Onlardan gelen bilgileri de sizlere aktarırdık. Burada, “di”li geçmiş zamanı kullanmamın sebebi ise AKP iktidarında yapılan tüm operasyonlara rağmen TESUD’un sesini önceki güne kadar hiç duymayışımızdandır. TESUD’a bu sessizlik yüzünden kendi iç camiasından da çok büyük tepkiler vardı. Geçmişte bu tepkilere verilen savunma ise “Dernek olduğumuz için AKP bizi kapatmakla tehdit ediyor. Konuşursak AKP kapımıza kilit vurur” şeklindeydi.
TESUD’ta 5-7 Nisan tarihleri arasında yapılan 15’inci olağan genel kurulunda yönetim tamamen değişti. Yeni gelen yönetim kadrosu ile zihniyet de değişti.
Önce, Ankara Adliyesi önünde okunan basın açıklamasının en can alıcı bölümünü bir daha hatırlatayım;
“Türkiye Emekli Subaylar Derneği olarak hep yanınızda olacağız. Saygıdeğer ailelerinizi merak etmeyiniz. Onlar da bizlere emanettir. Biz artık, bu davanın ve benzeri davaların takipçisi olacağız. Tüm adaletsizlikleri ve hukuka aykırılıkları milletimize anlatmaya devam edeceğiz. Sizlerin dışarıdaki sesiniz, haklarınızın koruyucusu olacağız.”
TESUD’un tarihçesinden kısa bir bölüm;
“Yıl 1912... Balkan Savaşları başlamak üzere. Bu arada, 23 Temmuz 1912 tarihinde 12 idealist Mütekait Zabit, İstanbul’da Galata’nın eski, köhne, karanlık, Bahtiyar Han’ın bir odasında, tavandan sarkan onaltı kollu şamdanın ölgün mum ışıkları altında toplanarak; çeşitli savaşlardan sonra emekli olmuş Zabit ve Gediklilerin, terhis edilmiş eratın, şehit olanların Eramil ve Eytam’larının (Dul Eş ve Yetimlerinin) yasal haklarını takip etmek ve sosyal dayanışmalarını sağlamak için UMUM MÜTEKAİDİN-İ ASKERİYE CEMİYETİ (Tüm Asker Emeklileri Derneği)’ni kurmuşlardır. Dernek, Hilâl-i Ahmer (Kızılay)’den sonra en eski hayır derneklerindendir.”
Derneğin yeni yönetiminin belirlendiği olağan genel kurulun ardından konulan irade şöyle yansıtıldı;
“Yeni Yönetim faaliyetlerini; T.C. Anayasası, 2847 Sayılı TESUD’un Kuruluş Yasası ve konuya ilişkin diğer yasaların çizdiği çerçeve içerisinde, Atatürk İlke ve Devrimlerini rehber kabul ederek yürütecektir. Tüzüğümüzde Derneğin Amacı olarak yer alan ’Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, düşünce sistemine ve manevi şahsiyetine içten ve dıştan yapılacak her türlü saldırı ve ihlallere karşı kamuoyunu doğru yönlendirmek için, yasal her türlü reaksiyonu göstermeyi milli bir görev addetmek ve bu kapsamda gerekli çalışmaları ve faaliyetleri en etkin şekilde göstermek’ şeklindeki rehber ışığında; başta acılarını paylaştığımız yargılanan meslektaşlarımız olmak üzere tüm emekli subaylarımızın yasalardan doğan hak ve menfaatlerini korumak, huzur içinde yaşam sağlamak, bayrağı daha yükseklere taşımak önde gelen görevimiz olacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
Yaptığım kısa bir araştırmacı-gazetecilikle, TESUD’un başına seçilen emekli hava Korgeneral Erdoğan Karakuş’un iyi bir askeri tarihçi olduğunu da öğrendim. Bundan sonraki süreçte emekli subayların -bence doktorun emeklisi olamayacağı gibi askerin de emeklisi olamaz- sık sık faaliyetlerini ve açıklamalarını duyacağız.
Bakalım!..
İşbirlikçi AKP iktidarı ile Akbilleri bu yeni durum karşısında nasıl bir tavır ve hal alacaklar?..
“Muhteşem” de CHP’ye kapıyı kapattı...
Tayyip Hava Yolları’nda görevli kabin ekibi gazeteciler beceremediler. İş, yer hizmetlerinde çalışan personele düştü!..
“Muhteşem” Pazartesi günü partisinin görünürde ve resmi kağıt üzerindeki yetkili kurullarını topladı. Akbillerin faaliyetlerini, “açılım süreci”ni, “yeni anayasa çalışmaları”nı masaya yatırdı. Dünkü gazetelerde okumuşsunuzdur!.. Yer hizmetleri personeli gazeteciler hep bir ağızdan AKP yetkili kurullarında Akbillerin “başarılı çalışmalarını” ve bu yönde yapılan “olumlu” değerlendirmeleri yazdılar. Akbillerin çalışmaları ile sürece Ege ve Akdeniz’de bile destek artmış!..
Aynı yetkili kurullarda neler konuşulduğuna biz de baktık. Tam tersi bir fotoğraf var ortada.
AKP’liler fena halde sıkıntılılar Akbillerden. Sefahat harcamaları, şaşaalı karşılamalar-ağırlamalar ve onlarca polis koruması ile halkın arasında dolaşmalarından dolayı duyulan sıkıntı ve tepkiler dile getirilmiş. Ege ve Akdeniz’de bırakın desteğin artmasını diğer bölgelerle beraber nasıl düşüşe geçildiği konuşulmuş. “Muhteşem” de ne cevap vermiş biliyor musunuz?
“Akil İnsanlara MHP’liler ile İşçi Partililer tepki gösteriyor.”
“Yetkili kurullarda” CHP ile diyalog ve süreçlere dahil edilmesi meselesi de tartışılmış. “Muhteşem” buna da net bir yanıt vermiş;
“CHP ile görüşme yok.”
Ha!.. Bu arada AKP kulislerinde “Muhteşem”in Mayıs ayı içinde yapmayı planladığı ABD gezisinin sıkıntıya girdiği konuşuluyor.
