Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, Haaretz''in uzaktan katıldığı konferansında; Rusya''nın İran''dan iki bine yakın SİHA siparişi verdiğini istihbar ettiklerini ve bunun İran''a nükleer programına yardım edeceği taahhüdü ile elde edeceğini iddia etti. Ukrayna''nın amacının Rusya''yı ötekileştirerek İsrail''in en hassas olduğu İran''ın nükleer silahlanması korkusunun tetiklenerek uluslararası kamuoyu desteği alma gayreti olduğu da değerlendirilebilir. Bu konu nükleer silahlanma sorununun aslında potansiyel tehditlerini bir kez daha kamuoyuna ispatlanması olarak ele alınabilir. Aynı zamanda nükleer silahları olan ülkelerin dengeleme stratejisi kapsamında dolaylı olarak el altından bazı devletleri nükleer silahlanma yolunda destekleyerek uluslararası ilişkilerde etkin olma potansiyelini göstermesi açısından da oldukça önemlidir.
Rusya-Ukrayna Savaşı''nda nükleer gücün caydırma, konuşlanan uçakların sınıra yakın bölgelere kaydırılması ve tatbikat maksatlı olarak kullanılması, savaşın sadece savaşan tarafları değil birçok ülkeyi de etkilemesinin önünü açmıştır. Aşağıdaki resimde, Rusya''nın nükleer üçlü tatbikatında Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin''in görüntüleri basına servis edilerek ikili mesaj verilmiştir.
Finlandiya ve Norveç sınırları yakınındaki Rus Olenya Hava Üssü''nün uydu görüntüleri NATO''ya üyelik başvurusunun arkasında yatan tehlike ve motivasyonun bir kanıtı olarak gösterilebilir. Planet Lab''ın yayınladığı 7 Ekim tarihli görüntülerde yedisi Tu-160 ve dördü Tu-9511 olma üzere 11 adet nükleer başlık taşıyabilen stratejik bombardıman uçaklarının, Kuzey Kutbu''na yakın konumdaki Olenya Hava Üssü''nde (Norveç''e yalnızca 185 kilometre, Finlandiya''ya 152 kilometre mesafede) konuşlandırıldığı tespit edilmiştir. Rusların ''Armageddon-Kıyamet'' uçakları, çoğunlukla Moskova''ya yaklaşık 725 kilometre mesafedeki Engels Hava Üssü''nde konuşlandırılıyordu.
Rus Olenya Üssündeki Yeni Konuşlanan Yedi Nükleer Kapasiteli Uçak Görüntüsü
Kaynak: Milliyet.com
Türkiye Cumhuriyeti''nin hem İran ve Rusya ile komşu olması, hem de Rusya ile NATO arasında tırmanan bu güvensizlik ortamında aynı zamanda bir NATO üyesi olması Türkiye açısından gelecek dönemde oldukça zor süreçlerin ve esnek dış politikasına ihtiyaç duyulduğunun göstergesidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nükleer savaş ihtimali sorusuna; "Ben bunları düşünmek istemiyorum. Bir nükleer savaşa gitmenin bedeli, faturası felaket. Bunu bırak konuşmayı, düşünmemek gerekir." cevabını verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise yaptığı açıklamasında; "Rusya, ilhak ettiği Ukrayna topraklarını ana vatan sayarak ''her türlü imkân ile'' koruyacağını söyledi. Yani gerekirse, nükleer silah da kullanmakla tehdit etti. Bu tehdit, sadece Ukrayna için değil, ülkemiz ve dünya için de kabul edilemez bir tehdittir. Uluslararası toplum, bu çılgınlığa karşı, artık daha somut ve net adımlar atmalıdır." dedi. Meral Akşener daha önceki bir konuşmasında ise; "Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400''lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralini derhal millîleştirmeli…" ifadelerini kullanmıştı. Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya ve Türkiye''deki toplam beş NATO üyesi devlette konuşlu askerî üslerde 2021 yılı itibariyle, yaklaşık 100 B61 nükleer bomba Avrupa''da konuşlu durumdadır.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya-Ukrayna Savaşı''ndaki Rusya''nın nükleer silah kullanma seçeneğine ilişkin açıklamalar üzerine, Fransa''nın Rusya''nın Ukrayna''da nükleer silah kullanması durumunda karşılık vermeyeceklerini çünkü bir dünya savaşı istemediklerini ifade etmiştir. Fransa NATO''ya tekrar girmesine rağmen NATO''nun Nükleer Planlama Grubu''nda değildir ve nükleer silahların kullanılması konusunda tam bağımsız bir ülke özel konumunu sürdürmektedir. Fransa, NATO''nun askerî kanadından 1966''da çekilmiş ve 3 Nisan 2009''da geri dönmüştür. Fransa''nın 1870''li yıllardan beri her iki dünya savaşında yaşamış olduğu acı tecrübelerden sonra ''self-help'' bir yaklaşım sergilediği değerlendirilmektedir. Nükleer güç olmak da bu stratejinin en önemli saç ayakları arasında ifade edilebilir. Nükleer caydırıcılık, Fransa için hayati öneme sahiptir ve Fransa''yı herhangi bir devletin saldırısına karşı korumaktadır. Fransa''nın nükleer stratejisinin Soğuk Savaş paradigmasıyla uyumlu olduğu gözlenmektedir. Soğuk Savaş boyunca artış trendinde olan sayı, Soğuk Savaş''ın sona ermesiyle en yüksek miktara 1991 yılında 540 nükleer silah olarak ulaştıktan sonra sert düşüşlerden sonra yaklaşık 300 civarında seyretmektedir.
Fransa Genelkurmay Nükleer Kuvvetler Dairesi eski Başkanı Jean-Louis Lozier, "Bugün Japonya ya da Güney Kore gibi ülkeler meşru bir şekilde bu bombaya sahip olmayı kendilerine sorabilirler… Suudi Arabistan, Türkiye ve Mısır için de durum aynı" ifadesi ile nükleer silahların yayılma riskine ve hangi ülkeleri etkileyebileceği konusunda beyanatta bulunmuştur.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi''nde beş daimi üyenin nükleer silahların yayılımının önlenmesi için onay vermesine rağmen, Çin Yönetimi, "güvenlik ve güvenilirlik" adına nükleer silahlarını modernleştirmeyi sürdüreceğini, dünyanın en büyük nükleer silah stokuna sahip ülkeleri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya''dan bu kapasitelerini düşürmeleri gerektiğini açıkladı.
Rusya''nın nükleer silah kullanma tehdidine karşı uluslararası camiadan farklı yorumlar geldi. Rus Ordusunun nükleer silah kullanması hâlinde cevap olarak imha olacağı açıklamasına ilginç bir şekilde AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Komiseri Josep Borrell''den yanıt geldi; "Ukrayna''ya karşı herhangi bir nükleer saldırının bir yanıtı olacaktır. Nükleer bir yanıt olmayacak ancak Rus ordusunun imha edileceği güçlü bir askerî yanıtı olacak."
AB Temsilci Borrell''in Açıklaması Gazete Görüntüsü
Kaynak: Yeniçağ
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İstanbul''da basına vermiş olduğu konuyla ilgili mülakatta Rusya''nın hafife alınmamasını vurgulayarak aşağıdaki açıklamada bulundu;
NATO, tarihin en güçlü ittifakıdır. NATO, dünyanın askerî gücünün yüzde 50''sini temsil ediyor. Tabii ki tüm NATO müttefiklerini korumaya ve savunmaya hazırız. Bu, bir çatışmayı kışkırtmak için değil, çatışmayı önlemek içindir…Rusya''dan gördüğümüz, pervasızca tehlikeli nükleer retoriktir. Rusya, bir nükleer savaşın kazananının olmayacağını, asla savaşılmaması gerektiğini ve Rusya için ciddi sonuçları olacağını anlamalıdır. Dolayısıyla nükleer silahların herhangi bir şekilde kullanılması, Rusya''nın olmasını kesinlikle engellemesi gereken bir şeydir.
Kuzey Kore sonuncusu 5 Haziran 2022''de kısa menzilli 8 balistik füze olmak üzere, 2022 başından beri 17. defa füze denemesini yapınca, Güney Kore, Çin ve Rusya''yı, Kuzey Kore''yi uluslararası ortamın hassas olduğu bir zamanda nükleer test yapmama konusunda ikna etme çağrısında bulundu. 10 Haziran 2022''de, ABD, Japonya ve Güney Kore Dışişleri Bakan Yardımcıları, Kuzey Kore''nin silah programlarına karşı ortak üçlü güvenlik iş birliğinin artırılmasında anlaşmıştı.
Japonya ise, Doğu Asya''daki Çin ve Rusya''nın politikaları nedeniyle "artan savaş tehlikesine karşı ülkeyi korumak için" yeni açıkladığı Savunma Bakanlığı bütçesinde daha önce görülmemiş bir biçimde kruz (seyir) ve balistik füze tedarikine yer vermiş olması ileri teknoloji füze üretmeye karar verdi. Haberin devamında bütçe görüşmeleri esnasında gerekçe olarak "Çin''in Rusya ile olan işbirliğine güvenerek tek taraflı olarak bölgede statükoyu zorla değiştirmeye çalıştığı" ve "Tayvan''ı Çin''le birleştirmek için askeri güç kullanmaktan vazgeçmediği" ifadelerine de yer verildiği de belirtildi.
YARIN: Nükleer silahsızlanmanın tarihçesi