Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Emanetlerimizi geri istiyoruz

Yıllar önce bu sütunlardan Yeniçağ okurlarına “Fikri olgunlaşmamda en fazla emeği olan hocam” sözleri ile tanıştırdığım Hakkı Şafak Ses’in daveti üzerine Dedeman Oteli’ne koştum. 1965’ten bu yana bir gün bile ara vermeden Türk Milliyetçiliği ülküsü için didinen Hakkı Hoca’nın biyografisini yazıp verdiği destansı mücadeleyi uzun uzun yazmaya niyetim yok. Merak eden “www.hakkisafakses.com” dan detayları öğrenebilir.
Adını 30 yıl önce duymama rağmen 13 yıl Hakkı hocaya merhum Türkeş, “İşlerini yoluna koy, önce Ankara İl Başkanı olacak, sonra da yanımda bulunacaksın” dediğinde yani 13 yıl önce tanıdım. İlk tanışmalarda hep huysuzumdur. Ama siması ve bakışlarındaki samimiyet yüreğimden sıcak akıntılara sebep olmuştu. O günden bu yana ne zaman umutsuzluğa kapılsam, yeise düşsem Hakkı Hoca’nın kapısına dayanırım. Eşi Hülya hanımefendi, oğulları Buğrahan, Alperen ve torunu Elif ile bir aile gibiyizdir. Kendi elleriyle hazırladığı şifalı bitkilerle bedenen ve ruhen tedavi olurum. Kısacası Hakkı Şafak Ses’in, yeni açıkladığı MHP Genel Başkanlığı adaylığı benim için çok eskidir. Başbuğ Türkeş’in bıraktığı boşluğu doldurabilecek donanımlı bir önderdir. Bu düşüncelerimi 12 yıl önce yani Türkeş’in vefatından sonra tanıklar huzurunda ifade ettiğim için bugün çok rahatlıkla dinmeyen gönül sızımız MHP’nin başına çok yakışacağını tekrarlıyorum.
Ses’in basın toplantısını izleyenler arasında O’nun Mamak’taki gönüldaşları da vardı. Dünün benizleri solmuş gençlerinin bugün saçları ağarmasına rağmen yitirmedikleri heyecanlarına bir kez daha tanık oldum. Türk Milliyetçiliği’nin yaşadığı fetret sürecini tartıştığım Ses’in “Fetret olmadan fetih olmaz!” sözleri çınladı kulaklarımda. MHP’de kötü gidişe dur diyebilecek Genel Başkanlığa aday olabilmek hele bugünkü koşullarda, lider sultasının had safhaya çıktığı ortamda yürek ister. Hem de mangal gibi yürek...
Bu yürekliliği sergileyenlerden Koray Aydın’ın verdiği hukuki mücadele halen devam ediyor. Geç kalan adaletin ne kadar adil olabileceği herkesin malumu iken, Hakkı Hoca’nın çıkışı aynı zamanda oldu bittiye getirilmesi planlanan “devir - teslim” i de engellemektir. Ses, adaylığını ilan etmese MHP kongresinde iradesi hiçe sayılan delegeye, Ülkücü hareketin içinden gelmeyen liberallerle, görevli bürokratların listesi dayatılacaktı. Bununla kalmayıp, partide inadına tutunmaya çalışan Ülkücüler tamamen tasfiye edilerek, “Genel Müdür” sıfatını sürdürecek bir kişiye devir teslim bile yapılabilecekti. Samsun - Adana çizgisinin doğusunda etkinliğini yitiren MHP, önümüzdeki seçime adı değiştirilmese bile kadroları değiştirilmiş, tabiri caizse iğdiş edilmiş vaziyette sokulacaktı. Her kesimin kendine göre hesaplar yaptığı MHP’de devşirme kadrolarla devir teslim planını Hakkı Şafak Ses bozmayı başaracaktır. Buna gönülden inanıyorum.
“Emanetlerimizi geri istiyoruz” diyerek basın toplantısı yapan Ses, sinevizyon gösterisinde Türk Milliyetçileri’ne emanet edilen Ülkücü gençliği, Erciyes ve Türk dünyası kurultaylarını hatırlattı. 18 Nisan 1978 büyük yürüyüşünün siyah - beyaz görüntülerinde o tarihten hemen sonra toprağa düşmüş ülkücülerin geçişi yüreğimi burktu. O yürüyüşten arta kalanlardan biri olarak sızılarım depreşti. Sadece yutkunabildim.
İstişare heyetinde bulunmaktan onur duyduğum Hakkı Hoca ile konuşmasından hemen sonra kucaklaşıp, “Allah utandırmasın” temennisinde bulundum. İlk özel açıklamasında, “Türkiye’nin ümidi olması gereken MHP’den Ülkücülerin umudunu kesmemesi için aday oldum. Ülkücülerin umudu ve gayretiyle Türk Milliyetçilerini iktidar yapmak hepimizin görevidir” dedi.
Emanetlerini geri isteyen Ülkücülerin bu emaneti ehil ellere teslim etmesi için tarihi bir fırsat çıkmıştır. Bu fırsat kaçırılmamalı. Emanetlerin daha fazla heder edilmesine göz yummayacakların ümitlerine sıkı sıkıya sarılacağına inanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları