Elebaşları Afrin'den kaçıyor...

Kahraman Mehmetçiğin büyük bir başarı ile yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatında PKK/YPG'li teröristler her gün ağır zayiatlar verirken Afrin'de bulunan terör çetesi elebaşlarından bazılarının Irak Sincar bölgesine kaçtığını öğrendim. Bölgedeki askeri kaynaklarla yaptığım görüşmelerde, büyük bir moral bozukluğu yaşayan çete mensuplarının militan takviyesinde zorlandığını, kendilerini cepheye süren elebaşların Afrin'den kaçtıklarının duyulması üzerine örgütte iç kavgalarında yaşandığı bilgisini aldım. Bu arada askeri kaynaklar, TSK'nın olası Kandil operasyonuna karşın orada bulunan eli kanlı katillerinde Kandil'i boşalttıklarını bildirdi.

Evet!.. Karşılarında Mehmetçiği gören kahpelerin elebaşları korkudan birer birer tüymeye başlarken gözler Ocak ayı sonunda Soçi'de gerçekleşecek Suriye Ulusal Kongresi'ne çevrildi. Zeytin Dalı Harekatı'nın ilk başladığı günden beri Türkiye'den resmi ağızlardan yapılan açıklamalarda en dikkat çeken hususlar; Türkiye'nin harekat başlamadan önce Suriye rejimini bilgilendirmesi, alt kanallardan iki ülke arasında görüşmelerin devam ettiğini açıklaması, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve harekatın hedeflenen sonuçlarının elde edilmesinin ardından Türk askerinin Suriye'den geri döneceği...

Ankara'daki devlet kaynaklarının da üzerinde tam mutabakatla birleştiği görüş, Türkiye'nin terör çetelerinin varlığına son verebilmesi için Şam ile diyalogun daha ileri boyutlara götürülmesi yönünde. Ancak bu noktada, R. Erdoğan'a etki eden bazı saray danışmaları ile görüş ayrılıkları olduğunu ve sürecin tökezletilmek istendiğini de bir tarafa not edelim !.. Başkentte beklenti, Soçi'deki toplantılarda arka kanallarda Suriye rejimi ile bir araya gelip yeni görüşmelerin yapılması.. Çünkü; "üçlü-beşli oynayan ABD'nin planlarının önüne geçilmesi için en önemli çözüm yolu bu." Ankara'da devlet koridorlarında genel kanaati, "Güvenli bölge dediğiniz de çok büyük değil. Top yekun saldırılar başlarsa sıkıntı yaşarsınız. ÖSO'da güvenli değil. Birisinin para verdiği zaman, korktuğu zaman başkasının yerine geçecek bir yapı. Bununla çok fazla gidilmesi mümkün değil. Türkiye burada bir örgüt yerine o ülkenin yöneticileri ile bir araya gelmeli. Daha mantıklı olur" diye özetleyebilirim. Nitekim, ÖSO içindeki bazı yapıların kalleşliklerinin bedelini Fırat Kalkanı operasyonu sürerken şehitler vererek ödedik!..

Soçi öncesinde Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmelerin belli bir noktaya gelmesi için Rusya'nın da devrede olduğunu düşünürsek Ankara ve bölgeyi yakından takip eden uzmanların görüşlerini şöyle özetlemek mümkün;

"Esad ile bir görüşmemiz olursa Menbiç'ten PKK/YPG'yi çıkarırlar, bizim de gitmemize gerek kalmaz. Bu uçaklar bedava bomba atmıyor. Eğer siz görüşmüyorsanız birileri görüşür, 'bu adamlar Fırat'ın doğusuna çekilsin' denir, geçerler. Bu adamlar Türkiye'de insanları kışkırtıp terörizmi desteklemeyeceklerse, PKK ile işbirliği yapmayacaklarsa birlikte hareket edebilirsin. Suriye, 'burası bizim özerk bölgemiz' dedikten sonra ne yapacaksınız? Türkiye, bu pozisyonu Suriye'nin üzerine yıkması lazım. Her önümüze gelen yere asker ile gidersek çok ciddi maliyet. Ekonomiye ağır maliyet olarak yansıyacak, gençlerimiz şehit olacak. Afrin operasyonundan sonra Suriye merkezi yönetiminin güçlenmesini sağlamalı Türkiye. Güçlü bir Suriye devletinin oluşmasına yardımcı olmadan Türkiye terörden ve sınırlarındaki rahatsızlıktan kurtulamaz. Demokrasi ve ekonomi gelişirse Suriye'de Türkiye'de rahat eder. Yoksa ne olursa olsun, adam Suriye'de 100 dolara çalışıyorsa, Türkiye'de 500 dolar alacağını görürse Türkiye'ye gelir. Engel olamazsınız. Nasıl kaçakçılığa engel olamıyoruz... Benzin burada 5 lira orada bir buçuk lira Akılcı politika olması lazım. Menbiç'e girersek bitmiyor ki, arkasından Kobani, Musul, Şengal var. Neresi bitecek?. Türkiye Suriye devletini, askeri gücünü, hiyerarşisini sağlamalı, güçlendirmeli, başka yapacak bir şey yok, yoksa terör bitmez. Türkiye'nin Suriye ile görüşmekten başka şansı yok. Alt düzeyde görüşülüyor, üst düzeyde de görüşülmesi lazım. Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanları olabilir, bir yerden başlamalı... Karşıdaki insana da güven vermeniz lazım. Suriye'deki insanlar 'Türkiye bizi karıştırdı' diyor. Bundan da kurtulmanızın bir tek yolu var, şu anda işbirliği yaparsanız, 'biz yanlış düşünmüşüz, Türkiye'nin böyle bir niyeti yokmuş' derler. '3 saatte Şam'a gideriz' demekle olmuyor."

Stratejik çukurdan kurtulabilmek için daha önümüzde kaç seçenek kaldı?.. Türk devlet aklı mı?.. Kalın ABD dolmuşçuluğu mu?..

Yazarın Diğer Yazıları