Ekrem İmamoğlu Demirel'i hatırlatıyor
İstanbul'un yeni Belediye Başkanı'nın görevi devraldıktan sonraki hâline dikkat ettiniz mi? Kampanya süresince kullandığı seçim otobüsünün üstündeki tavrı beni yıllar öncesine götürdü. 14-15 yaşlarındaki genç irisini fark edip, ona seslendi; "Sen bana sağ yumruğunu uzatıp, her şey güzel olacak diyen delikanlı değil misin?" diye sordu. Ardından "Gel buraya" deyip çağırdı. İki yaşlı kadını, iki genç kızı ve bir hamile bayanı da tanıdı. Onları da otobüsün yukarısına aldı.
Süleyman Baba'yla seçim gezilerine katılanlar bu sahneleri sıkça izlerlerdi. İmamoğlu'nun yüz hafızası ve dikkati önemli. Bunu gayet net görmekteyiz. Demirel'in bir büyük özelliği de Türkiye'nin tüm yörelerindeki köylülerin dertlerini bilmesiydi. Niğde'nin patatesini, Erzincan'ın Koçbaşı nohudunu. Gaziantep'in mercimeğini yetiştirenleri karşıdan tanırdı.
Unutmamak
Baba'nın köylüyle sohbeti ayrı güzellikti. Aradan dört yıl geçmiş, Yomra'da Memed Ağa'ya torunu Ali İhsan'ı sorar "Kestirdiniz mi?" diye cevabını isterdi. "Sünnet oldu mu?" diye ilave ederdi.
Ekrem İmamoğlu, Demirel'in tüm bu özelliklerine sahip. Ayrıca vefasına bire bir tanık olanlardanım. Ekibinin de kendine uygun olduğuna şahit olduk.
İkinci defa tanışma
Örneğin Murat Ongun. CNNTÜRK'te çalışırken tanıdım. Gerçekten iyi gazetecidir. Nur Batur'un ondan övgüyle bahseden satırlarını kitaplarında okuyabilirsiniz. Ongun, Beylikdüzü Belediyesi'nde Özel Kalem Müdürü olarak başladı. Görüp, öğrendiğimde çok mutlu oldum. Daha sonra "başdanışman" yapıldı. Ne kadar isabetli bir seçim olduğunu İstanbul'un kazanılmasında da ispatladı.
Halk TV'de İrfan Değirmenci'nin övgüyle "sınıf arkadaşım" diye bahsettiği Ongun'un İBB'nin yeni başkanı İmamoğlu ile "Mazbatayı iki tarafından tutuşları" çok hoştu. Sanırım Ongun'a, Saraçhane'deki binada daha da önemli görev tevdi edilecek.
İnsanlar şanslarını bir yerde kendileri yaratır. İyi takım kurarsanız başarı gelir. Son seçimde olduğu gibi.
Her türlü tezvirat ve yalana rağmen İstanbul Belediye Başkanlığı'nı kazanmak bu ekibin başarısıdır.
Brexit gibi
Bu arada AB Konseyi Başkanı Tusk'un da gözü aydın. "İngiltere'nin Brexit'i beni bıktırdı" derken, ucundan kenarından İstanbul'daki sayımı da hatırlatmıştı. Tusk'un diğer önemli baş ağrısı da biter ve Adalılar hayırlısıyla AB'den koparlar.
Bizden bir şahsa da gönderme yapmak istiyorum. Hani şu meslektaşımız var ya. Tarafsız Bölge başta tüm tartışma programlarından tanıyorsunuz. "Her şeyi ben bilirim. Ben ne dersem o!" diyen zat. Gördünüz işte kimi favori gösterip destek verdiyse, yıkılıp gitti. Önümüzdeki pazartesiyi iple çekiyorum, bakalım o kibirli tavrını sürdürebilecek mi.
Yalnız kurt
Bu analiz bu kadarla bitmez. Büyükçekmece'nin efsane başkanı Hasan Akgün için de bir şeyler söylemeliyim. Önce "Yalnız kurt" benzetmesi için ekibinden bazı isimlerin bana sitemde bulunduğunu belirteyim; "Biz neciyiz?" Onlara sadece şunu sordum; "Onunla kaç seçimdir birlikte çalışıyorsunuz?" Ayrıca onların emeklerini inkâr gibi bir niyetim yoktu.
Hasan Akgün'ün aradan geçen bunca yıla rağmen, daha cevval hâle geldiği meydanda. Bir de örnek vereyim. Yolda yürürken ileriden hızlı bir şekilde geldiğini gördüm. Karşıdan seslendi; "Burhan abi, hayırlı günler. Kusura bakma tempomu bozmuyorum."
Akgün'ün karalamalara, iftiralara karşı verdiği büyük mücadele "Siyaset tarihinde mutlaka yerini alacaktır!"
***
Müzik üstüne
TRT Müzik ekranı ve TRT Nağme adlı radyoyu takip ettiğimi hepiniz öğrendiniz. Bu konuda beni yönlendirenler var. Mesela İTÜ Konservatuvarı Öğretim Üyesi Dr. Göktan Ay ve aynı kurumda yıllar önce birlikte çalıştığım Ali Yayla bunlardandır.
Sokakta kaldılar
Uğur Gür'ü atlamayayım. Önemli bir konuyu kaleme aldırana kadar ağır baskı uygular. Uğur bu defa başka bir konuyu diline doladı.
İzmir Klasik Türk Müziği Korosu, yıllardır göçebe topluluk hâlinde. Geçmiş senelerde zamanın Kültür Bakanı bunların binasını Ege Üniversitesi'ne devretti. Bu önemli grup da göçerlere döndü. Çalışmalarını ve konserlerini emanet yerlerde gerçekleştiriyor. Anlayacağınız, Kültür Bakanı'nın himmetine muhtaç durumdalar..
GÜNÜN SÖZÜ
Amaçsız insan, dümensiz gemiye benzer. Thomas Carlyle