Ekonominin geleceği ipotek altında
Merkez Bankası 2014 yılı sonu, Uluslararası Yatırım Pozisyonu’nu (UYP) açıkladı. Net açık 431.2 milyar dolar oldu.
Merkez Bankası’nın tanımına göre “Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP), bir ekonomideki yerleşik kişilerin yurt dışı yerleşik kişilerden olan finansal alacakları ile rezerv varlık olarak tutulan altın şeklindeki finansal varlıklarını ve yerleşiklerin yurt dışı yerleşik kişilere olan finansal yükümlülüklerinin belli bir tarihteki stok değerini gösterir... Bu ikisi arasındaki fark, pozisyon açığıdır. Başka bir deyişle, net uluslararası yatırım pozisyonu açığı, Türkiye’nin yurt dışından alacaklarıyla, Türkiye’nin yurt dışına borçlarının arasındaki net farktır. ”
2014 yılı sonunda, Türkiye’nin 661.3 milyar dolar dış yükümlülüğü, 230 milyar dolar da varlığı var. Aradaki fark 431.2 milyar dolar, pozisyon açığını oluşturuyor.
2002 yılında 85.5 milyar dolar olan pozisyon açığımız varken, 2014 yılında bu açık 431.2 milyar dolara yükseldi. 12 yılda 345.7 milyar dolar arttı.
Küresel süreçte, tüm ülkeler dışa açık bir politika uygulamak zorundadır. Kuzey Kore gibi bazı istisnalarda ise halkın refahı geriledi ve gelir olarak dünya ile arası açıldı.
Ne var ki dışa açılmak, mutlaka cari açık vermek, bu açığı dış borçla kapatmak ve pozisyon açığı vermek değildir. Bizim pozisyon açığımıza karşı birçok ülkenin pozisyon fazlası var.
Türkiye’nin 2014 sonunda 661.3 milyar dolar olan yükümlülükleri şu kalemlerden oluşuyor:
1- Doğrudan Yatırımlar: 169.0 milyar dolar.
Bir işletmedeki sermayenin doğrudan yabancı yatırım olarak tarif edilmesi için, yabancıların bu işletmede yüzde ondan daha fazla pay sahibi olması ve yönetiminde de söz sahibi olması gerekir.
Türkiye’de bu yatırımlar içinde sıfırdan yapılan yatırımlar azdır. Çoğu yabancıların kârlı işletmeleri veya devlet alt yapı yatırımlarını satın alması yoluyla olmuştur.
2- Portföy Yatırımları: 192.3 milyar dolar.
Portföy yatırımları, yabancıların hisse senedi ve borç senedine yapmış olduğu finansal yatırımlardır. Türkiye’de hisse senetlerine yapılan yatırım, 61.9 milyar dolardır. Borç senetlerine yapılan yatırım ise 130.4 milyar dolardır. Borç senetleri içinde en yüksek payı devlet borç senetleri, sonra bankaların borç senetleri tutuyor.
Portföy yatırımları, sıkışınca yurt dışına çıkabileceği için ekonomide kırılganlığı artırmaktadır.
3- Diğer Yatırımlar: 299.9 milyar dolar.
Diğer yatırımlar 4 kalemin toplamıdır... Bunlar:
* Mevduat: 50.1 milyar dolar .Yabancıların bankalarda bulunan yabancı para ve TL fon hesaplarını gösteriyor. Kısa vadeli mevduat hesapları da kriz veya bir sorun olduğunda hemen çıkabilecek paralardır. Bu nedenle bunlar da kırılganlığı artırmaktadır.
* Krediler: 216.2 milyar dolar. Devletin, bankaların ve özel sektörün kullandığı dış kredidir.
* Ticari krediler: 31.2 milyar dolar. İthalatçıların yurt dışından ithal ettikleri malın, ithalattan sonra vadeli olarak ödenmesi şeklinde sağlanan kredilerdir.
Türkiye’nin döviz pozisyon açığı her yıl artıyor. Söz gelimi 2013 yılına göre 2014 yılında 41.2 milyar dolar artmıştır. Türkiye cari açık verdikçe artacaktır.
Çözüm için önce, iç tasarrufları artıracak bir planlama yapmak gerekir. Bu doğrultuda, kur politikasını değiştirerek, içeride ara malı ve ham madde üretimini teşvik ederek, üretimi dışa ve ithalata bağımlı olmaktan kurtarmak gerekir.