Ekonominin ateşi yükseldi
2005 yılı Eylül ayında yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 7.99 oranında artmıştı. Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu da 2015 Eylül ayı yıllık TÜFE oranını yüzde 7.95 olarak açıkladı.
2005 yılından bugüne, on senede dünya ve gelişmekte olan ülkeler enflasyonu düşürürken, bizde enflasyon cephesinde değişen bir şey olmadı.
Enflasyon, istikrarsızlığın bir göstergesidir. İstikrarlı bir ekonomide herhangi bir nedenle, söz gelimi reel ücretlerin artması veya kur artışı sonucu ithal malları fiyatlarının artması ile üretim maliyetleri artabilir. Eğer talep yapısı uygun ise maliyet artışı bir defaya mahsus fiyatlar genel düzeyini de artırır. Ancak bizim gibi istikrarsız ekonomilerde yapısal sorunlar, söz gelimi piyasada oligopol yapılar olduğu için, bu tür maliyet artışları fiyat artışının sürekli olmasına yol açıyor, yani enflasyona dönüşüyor. Yine piyasada rekabet şartları çalışmadığı için, spekülatörler olduğu için, üreticinin 25 kuruşa sattığı domatesi biz 250 kuruşa yiyoruz.
Aşağıdaki tabloda, Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) ile TÜFE oranları yer almaktadır.
1) ÜFE ve TÜFE'deki yıllık enflasyon oranı bu yıl sonunda yüzde 10'a yaklaşacaktır. 2014 yılında, ÜFE oranı Kasım ayında -0.97 ve Aralık ayında -0.76 olmuştu. Bu nedenle Ekim 2014'te yüzde 10.10 olan ÜFE oranı, 2014 sonunda 6.36'ya gerilemişti.
Bu sene kur artışlarından doğan maliyet enflasyonu devam ediyor... 2015 ilk 9 ayındaki enflasyon, yıllık enflasyondan daha yüksek, yüzde 7.81'dir. Kasım ve Aralık ayları ÜFE oranı muhakkak ki geçen seneden yüksek olacak ve ÜFE oranı yüzde 9'u geçecektir.
2) Bugünkü piyasa yapısı içinde ÜFE'nin gösterdiği maliyet artışları perakende fiyatlara kolayca yansımaktadır. Geçen sene Ekim ayında 1.90 olan TÜFE artışı bu sene daha düşük çıkar... Buna karşılık 2014 yılı Kasım ayında 0.18 ve Aralık ayında -0.44 olarak gerçekleşen TÜFE oranları da tersine bu sene daha yüksek çıkar. Bu şartlarda TÜFE'nin de yüzde 9'u geçmesini bekleyebiliriz.
3) ÜFE'de ara malı ve dayanıklı tüketim malı fiyatları aylık ve yıllık bazda, yıllık ÜFE'den daha yüksek oldu. Bunun nedeni kur artışı nedeniyle ithal ara malı fiyatlarının artması ve dayanıklı tüketim mallarında ithal ara malı kullanımının daha yüksek olmasıdır.
4) TÜFE içinde yer alan gıda fiyatları, aylık ve yıllık bazda daha yüksek arttı. Yıllık TÜFE oranı yüzde 10.73 oldu. Yani düşük gelir gruplarına hitap eden mutfak enflasyonu daha yüksek oldu. Bu artış işçi ve memuru daha çok ilgilendiriyor. İşçi ve memur zamlarında geçinme endeksleri dikkate alınmalıdır. Bunun için de TÜİK'in ayrıca bir geçinme endeksi düzenlemesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; enflasyon sorunu çözülmeden tasarruf ve yatırım artışı yapamayız. Enflasyonu çözmek için de devletin düzenleyici ve denetleyici rolü devreye girmeli, piyasa kartellerden temizlenmeli, ekonomide verimlilik artışı sağlanmalıdır.