Ekonomide tuzaklar

Ekonomide birçok sorun iktidarın tek taraflı anlayışı ve popülizmi önde tutması nedeni ile, çözülmez sınıra ulaştı.

1.İthalata bağımlı üretim yapısı, işsizliği, enflasyonu, cari açığı artırdı. Üretim dışa bağımlılıktan kurtulamaz.

Toplam ithalatın yapısına bakarsak, yıla göre birkaç puan değişmekle birlikte, AKP iktidarında ara malı ve ham madde ithalatı artmış ve toplam ithalattaki payı yüzde 77 seviyesine çıkmıştır. Buna karşılık yatırım malı ithalatı yüzde 13 ve tüketim malı ithalatı ise yüzde 10 düzeyinde olmuştur.

Merkez Bankası uzmanları Mayıs 2019''da yaptıkları bir araştırmada; 2012 verilerini baz alarak 2017 yılı için tahminlerde bulunmuş ve imalat sanayisi de ithal girdi oranını elektronik üretiminde yüzde 55, taşıtlarda yüzde 48 ve tarımda yüzde 11 olarak bulmuşlardır.(Yasemin Erduman- Okan Eren-Selçuk Gül-219)

Ümit Özlale ve Alper Karakurt, Türkiye''de tasarruf açığı ile ilgili bir çalışmalarında, imalat sanayisinde ithal girdi oranını, gübre sektöründe yüzde 72, demir çelikte yüzde 69, kimyasallarda yüzde 67 olarak bulmuşlardır.

Kur artışı ve ithalatın pahalılaşması ile Türkiye ithal girdiyi içeride üretir mi? Üretemez… Çok basit, kimse yarınından emin değil. O zaman ithalat yapamayan bir Türkiye, üretim de yapamaz.

2.Merkez Bankası rezervleri bir daha toparlanamaz.

15 Ekim 2021 Merkez Bankası resmî rezervleri ;

Resmî döviz varlıkları 125,8 milyar dolar,

Döviz kredileri -25,6 milyar dolar,

Forward-Futur açık pozisyonu -62,7 milyar dolar,

Şarta bağlı yükümlülükler -53,5 milyar dolar,

Diğer -5,3 milyar dolar,

Varlık-Yükümlülük farkı -21,3 milyar dolar.

128 milyar dolar olayına kadar Merkez Bankası rezervleri net 40 milyar dolar kadardı. Sonrasında eksiye geçti. Bundan sonra tekrar artıya geçmez. Çünkü yabancı yatırım sermayesi gelmiyor ve cari açık devam ediyor. Yani Türkiye döviz yaratamıyor.

Merkez Bankası rezervlerinin eksi olması, ülke riskini artırdı. Dış borç çevirme maliyetlerini artırdı. TL''nin değer kaybetmesine neden oldu.

3.Kamu-Özel İşbirliği bugünümüzü ve geleceğimizi ipotek altına aldı.

Kamu Özel İşbirliği yatırımlarının dolar cinsinden ve talep garantili yapılması, standart maliyetinin üstünde oldu. Kur arttıkça bu nedenle halkın sırtına daha fazla yük biniyor. Gelecek bütçeleri de ipotek altına aldı. Bundan sonraki iktidarlara, bütçe ile kamu hizmeti yapacak kaynak kalmıyor.

4.Dört Kamu Bankası, AKP''nin özel kasası gibi ve popülizm aracı olarak kullanılıyor. Bu bankaların yandaş medyaya açtığı dönmeyen krediler ve benzer zararları hazine ödüyor. Halkın sırtından çıkıyor. Bundan sonra bu bankaları piyasa kuralları içinde çalıştırmak mümkün değildir.

Netice olarak; Ok yaydan çıktı. AKP iktidarı yönetim anlayışını yüz seksen derece değiştirse de, kurtuluş yok. Çünkü güven yok.

Çözüm; ekonomi önce dip yapacak. Sonra siyasi iktidar değişecek. Devlet kamu imkanları parti hegemonyasından kurtulacak. Sonrası çok kalmaz yeniden refah günlerimiz başlayacak.

Yazarın Diğer Yazıları