Ekonomi yönetimi ne yaptığını biliyor mu?
21 Temmuz’da medyada vergilerde bazı zamların yapılacağı ve harcamalarda bazı kısıntıların yapılacağı açıklandı. Dün ise Anadolu Ajansı yoluyla, “ÖTV ve KDV düzenlemelerinin ardından yeni vergi artışının gündemde olmadığı, sıranın harcama kısıtlamasında olduğu” açıklandı.
Aslında bu sene 13 kat artan Bütçe açığı, Ekonomi Yönetimini zora sokmuştur. Hükümet ile IMF görüşmesinde sorun yaratmaktadır. Bunun için hükümet önce bürokratları eliyle el altından zam haberini uçurmuştur. Bu yolla kamuoyunun tepkisini ölçmek istemiştir. Gelen tepkilerden sonra tartışılan zamların tamamını değil, bir kısmını yapacaktır. Çok gösterip az almak yoluyla da kamuoyunun tepkisini azaltmış olacaktır.
Yani Hükümet, “Nasrettin Hocanın eşeğini önce kaybettirip sonra buldurma hesabı” yapmıştır.
Ancak ne olursa olsun, hükümetin vergi ve harçları artıracağı açıktır.
Bu yolla AKP, seçim harcamalarını milletin cebinden çıkaracaktır.
Bütçe neden bu kadar açık verdi? Devlet altyapı harcamalarını mı artırdı? Paralar yol yapımına mı gitti? Okul, hastane mi yapıldı? Hayır..
Şile’ye duble yol yapımı 6 yıl önce başladı. Ömerli’de oturanlar her Pazar günü akşam saatlerinde, sık sık cankurtaran alarmı ile irkilirler... Çünkü, Ömerli’ye kadar gelen duble yol, Ömerli’de arap saçına dönüyor. Ömerli kavşağında gelen ve giden çift yol teke düşüyor. Yol var ancak açılması için ufak- tefek masraf yapmak gerekiyor. Yapılmayınca her Pazar Şile’den dönen araçlar kaza yapıyor.
Hatta, AKP’li bir Belediye Başkanı, Ankara’dan gelen bir talimata göre altyapı yatırımlarını durdurduklarını ifade ediyor.
Hükümet, Mart seçimlerinde popülist harcamaları artırdı. Seçim harcamalarının artması, açıkları tırmandırdı. Şimdi Hükümet bu yanlışın maliyetini halkın sırtından çıkarmak istiyor.
Bütçenin kısılması da, bu yanlışın halkın sırtından çıkarılması demektir.
Hükümetin harcamaları kısması da büyüme ve gelir dağılımını olumsuz etkiler.
Örneğin, devlet altyapı yatırımı yapmazsa, özel sektör de üstüne fabrika kurmaz. Özel yatırımlar artmaz. İşsizlik devam eder. Yol bozuksa araçların amortisman gideri artar.
KÖYDES ödeneklerinin azaltılması, Köylerin imarı ve gelişmesini engeller.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin azalması, toplumun geleceğini olumsuz etkiler.
Ayrıca, bütçe ödeneklerinin kısılması, gelir dağılımını olumsuz etkiler.
Maliye politikası içinde, ekonomik ve sosyal etkiler kamu harcamaları yoluyla ortaya çıkar. Vergilerin etkisi ikinci plandadır. Bunun içindir ki kamu harcamalarının etkin kullanılması önemlidir. Bu anlamda harcamaların kısılması da, Başbakanın isteğine göre veya ekonomi yönetiminin keyfine göre yapılırsa ekonomik krizin ömrü uzar.
Ekonomi yönetimi bu güne kadar bir krizden çıkış programı yapmadı. Yaptım dedikleriyle bu hükümet ancak kendini kandırabilir.
Örneğin Merkez Bankası bankalara daha ucuz para verdi. Daha fazla likidite yarattı. Ancak bankalar işletmelere verdikleri kredi faizini düşürmedi.
Örneğin, KOBİ’lere verilen can suyu kredisi, kağıt üstünde kaldı. Bugüne kadar verilen Cansuyu kredisinin maliyeti nedir? Hiçbir açıklama yapılmadı.
Özet olarak, Hükümet her gün aklına geleni yapıyor... Bakkal hesabı içindedir. Plansız, programsız, bakkal hesabıyla ekonomi yönetimi yürümez.