Ekonomi yönetimi bu kadar yanlışı nasıl başardı?

Degüstasyon; şarabın ne kadar kaliteli olup, olmadığını anlamak için yapılan tadım işlemine verilen isimdir. Bunu yapanlara degüstatör denilir. Önolog da yakın anlama gelir.

Üretici şarap kalitesini tespit etmek üzere degüstatörün önüne iki bardak şarap koyar. Degüstatör ilkini test eder ve en kötüsü bu der. Üretici diğerine neden bakmadın, diye sorunca; ''''Bundan kötüsü olamaz'''' der.

Elli yıldır, kamuda ve özel sektörde, doğrudan ekonomi ile uğraşıyorum ve yazıyorum. Türkiye çok kriz yaşadı. Ekonomi yönetimleri yanlışlar yaptı. Ama bugünkü iktisat politikaları yanlışın da ötesinde, ne kitaba uyuyor, ne de realiteye.

Türkiye yakın geçmişte 1994, 2001''de kriz yaşadı. Ertesi yıl hemen toparlandı. Bugün dalgalı kur sistemi olduğu için ani krizler değil, kur şokları yaşıyoruz. Ama kur şoklarının etkisi, anlık krizlerden daha kalıcı ve ağır oldu. İflasların artması, işsizliğin yükselmesi, yüksek enflasyon, yoksulluğun artması, Türkiye''nin risk priminin artması ve sermaye çıkışı olarak bunu yaşıyoruz.

Eğer ekonomi yönetimi, sıcak para serabına girmeseydi, kontrollü kur politikasına geçseydi, millî çıkarlarımızı gözeten bir dış ticaret politikası uygulamış olsaydı, devlet ve bütçe kaynaklarını partizanca kullanmasaydı, Sayın Cumhurbaşkanı Fetö''ye aldanmasaydı, devlet parti devletine dönüşmeyip kurumsal devlet olarak kalsaydı, başkanlık sistemine geçmeyip, aksak da olsa hukukun üstünlüğü ve demokraside devam etseydik elbette kur şoklarını da yaşamazdık.

Ekonomi yönetimi kısa vadeli, bir seçimlik, algı yaratma üstüne strateji oluşturdu.

Söz gelimi, AKP''nin 2011 yılında reklam filminde açıkladığı 2023 vizyonunda;

* Tarım sektörünün katma değeri 150 milyar dolar olacak;

* İhracat 500 milyar dolara çıkacak;

* Fert başına gelir 25 milyar dolar olacak;

* Turizm geliri 50 milyar dolara çıkacak.

Planlama rafa kaldırıldığı halde bu tahminler nasıl yapıldı? Açıklanan üç yıllık programlar ve mali planlar ekonometrik bir modele dayanmadığı için güven vermedi .

Uygulamada 2011 yılından 2021 yılına son on senede, makro göstergeler 2011 yılının altına geriledi.

2020 yılı tarımda GSYH 333,3 milyar lira oldu. 2020 ortalama dolar kuru 7,0234''tür. Tarım sektörünün yarattığı katma değeri, hedef 150 milyar doların, üçte birinden az, 47,5 milyar dolar oldu.

2020 mayıstan 2021 mayısına kadar son bir yılda toplam ihracatımız 191,6 milyar dolardır. Yani 500 milyarın yarısından az, yüzde 38''i kadardır.

2011 yılında Türkiye''de fert başına gelir cari dolar olarak 10,444 dolar idi. 2020 yılında 5 milyon Suriyeliyi katarsak 8100 dolara geriledi. Hedefin üçte birinden az. (Suriyeliler kaçak çalışıyor. Katma değer yaratıyor. Ama fert başına gelir hesabında yoklar.)

Dolar cinsinden Nominal Fert başına gelir aynı zamanda uluslararası karşılaştırmalarda kullanılıyor. Türkiye''de fert başına gelirin düşmesi gelişme yolunda tökezlemenin göstergesidir.

Yanılmanın bu kadarı olmaz.

Turizm geliri, pandemi nedeni ile düştü. Pandemi olmasaydı da düşerdi. Çünkü devlet bütçe açıklarını turizmden aldıkları ile kapatmak istiyor. Çoğu kamu arazilerinde yapılmış turizm yatırımlarında ecrimisiller üç katına çıkarıldı. 18 Temmuz''da turizm teşvik kanununda bazı değişiklikler oldu. Teşviki bırakın yatırımcılara yeni yükümlülükler geldi.

İki yıl içinde 2023''te bu verilerde bile kalacağımızı tahmin etmiyorum. Çünkü; reel sektörde iflaslar arttı, işsizlik daha da artacak, döviz ve dış borçlarda, bankaların dönmeyen kredilerinde risk oranı da yüksektir.

Yazarın Diğer Yazıları