Ekonomi bıçak sırtında gidiyor...
Bu sene ve 2011 baharına kadar, ekonomi bıçak sırtında gidecek. İMKB indeksinin artması, ilk çeyrekteki yüksek büyüme, sanayide kapasite artışı, tüketici güvenin artması, ekonomi için olumlu gelişmelerdir. Bu gelişmeler kısmen 2009 kriz yılına göre ortaya çıkan iyileşmelerdir. Kısmen de ekonominin iç dinamiklerinin sonucudur.
Olumlu gelişmelere rağmen büyüme ve kapasite kullanım oranı gibi göstergeler 2 yıl öncesine ulaşmadı. Örneğin Temmuz ayında imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı geçen yıla göre yüzde 7.3 puan arttı ve fakat henüz 2007 seviyesine ulaşamadı... 2007 yılı Temmuz ayında kapasite kullanım oranı yüzde 79.8 olmuştu.
Hükümetin yaptığı bir şey yoktur... Tersine, terörle mücadelede başarısız olması, ekonomik gelişmeler için büyük bir risk oluşturmuştur. Ayrıca gerek referandum ve gerekse genel seçimler, ekonomik dengeleri iyice bozacaktır.
Örneğin Hükümet kamuoyuna ve piyasalara açıkça söz vermesine rağmen Mali Kural çıkarılmadı.
Mali Kural, hükümetin bütçe ve borçlanma politikası ve uygulamasına sınır getirmesi ve bir anlamda bu disiplin içinde hareket etmesidir. Mali Kural sisteminin hali hazırda uygulandığı ülkeler arasında Avrupa Birliği ülkeleri, İsviçre, İngiltere, İsrail, ABD, Brezilya, Şili, Yeni Zelanda var.
Örneğin İngiltere’de hükümet yalnızca, yatırım harcamaları için borçlanabiliyor. Ayrıca kamu net borç stokunun da sabit tutulması gerekiyor.
Mali Kural, meclise gelseydi bu sene yasalaşırdı. Seçim yılı olması nedeniyle, Mali Kurala ihtiyaç vardı. Ancak anlaşılan odur ki, seçim yılı olması nedeni ile, başbakan gerek referandumda ve gerekse genel seçimlerde, bütçe imkanlarını, özelleştirme gelirlerini, seçim amaçlı kullanmayı planladı.
Şimdi, bütçe açıkları hedefin altında seyrediyor... Ancak seçim sırasında bu açıkların artacağı açıktır.
Başbakan ve yardımcısı, Mali Kuralın uygulanacağını sık sık dile getirdi. Buna rağmen uygulamadan vaz geçilmesi, Türkiye’nin kredibilitesini düşürdü. Hükümete olan güvenin azalmasına neden oldu.