Efsaneye veda
TRT Spor'da "Hedef Süper Lig"i genelde kaçırmamaya gayret ederim. Cüneyt Ersan kardeşimle geçmişimiz en az 20 yılı buluyor. Hayri Ülgen'le de yaklaşık ona yakındır. Ülgen'in oğlu da benim takımımdan. Bu ikiliye şimdilerde üçüncü isim olarak Deniz Kolgu katıldı. Her hafta programı birlikte yapıyorlar.
Bu hafta konu küme düşen Eskişehirspor olunca programa sürpriz bir konuk dahil edilmişti. Orhan Ayhan, kuruluşundan Süper Lig yolculuğuna kadar Eskişehirspor'la ilgili hatıralarını paylaştı. Hatta, ilk naklen futbol maç anlatımını Eskişehir'den yaptığını açıklayıp arşivinden çok özel fotoğrafları ekrana getirdi. Briket kulübeler içinden gerçekleştirdiği yayının görüntülerini ilk defa seyrettiğimi de belirtmiş olayım.
Babalar ve oğulları
Bu arada Orhan Ayhan, Eskişehir'de yaşayıp kendisine anlattığım bir anektodu da programa taşıdı.
Haliç'ten Eskişehirspor'a transfer olan kaleci Hakkı Aygün'ü ziyarete gitmiştim. Antreman sahasında 16-17 yaşmlarında topu ayağında dahi sektirmeyi berecemeyen bir genç dikkatimi çekti. Teknik Direktör Abdullah Gegiç de ona baktığımı farkedince yanıma gelip elini omzuma atarak aynen şunları söyledi:
"Bazen alimden zalim, bazen de zalimden alim çıkar"
Usta hoca, o yeteneksiz gencin kendi oğlu olduğunu bana bu sözüyle ima etmişti
Eskişehir'de milli zafer
Dünya Ordulararası Futbol Şampiyonası finalinin ilk maçını Fas'ta oynamış ve berabere kalmıştık. Finalin ikinci maçının adresi Eskişehir idi. Bu maçın radyodan anlatım görevini de elinde 30 metre kabloya bağlı eski bir mikrofonla Orhan Ayhan üstlenmişti. Neticede 2-1 kazanıp şampiyon olurken Eskişehir de böyle önemli milli zafere ev sahipliği yapmıştı.
İflasa giden yol
Şimdi herkes "Eskişehirspor bu hale nasıl geldi?" diye soruyor. Ben de bunu araştırırken acı gerçeği gördüm. Es-Es'ler, şaşaalı yıllarında tepeden tırnağa önemli isimlerin bulunduğu bir camiaydı. Başkan Aydın Begiter, bugün profesör olan gol kralı Fethi Heper, o yıllarda Eskişehirspor'dan Eintracht Frankfurt'a transferiyle ses getiren Ender Konca ilk aklıma gelenler.
Bu süreçte 2 defa lig ikinciliği yaşayan Eskişehirspor TSYD dahil 3 Türkiye Kupası'na da el koyarak önemli başarılara imza atmıştı.
Amigosu da semboldü
Eskişehirspor denilince akla gelen isimlerden biri de "Amigo Orhan"dı. Türk futbol tarihinin en unutulmaz "tribün maestrosu" Amigo Orhan elinden düşürmediği kırmızı siyahlı bayrağıyla Eskişehirspor taraftarını inanılmaz biçimde yönetirdi. İstanbul'da oynanan maçlarda Amigo Orhan'ın trübün hakimiyetini gören rakip taraftarlar bile hep böyle bir amigoya sahip olmanın özlemini duymuştur.
Astronomik borç
Har vurup,harman savurup bu güzide camiayı borç batağına sokanlar meydanda... Bu borç devamlı katlanıyor. Şimdi yazacağım miktarı işitince şaşıracaksınız:
100 milyon dolar...
Ne diyeyim; Allah kurtarsın.
Özel not: Es-Es'lerin bugün küme düştüyse de tekrar tarihindeki eski parlak günlerine nasıl döneceğini şimdiden düşünmek gerekir. Erzurumspor'dan başlayıp bütün düşen takımlar yeniden Süper Lig'e dönmenin mücadelesini kıran kırana veriyor. Hepsinin yeniden Süper Lig'e çıkmaları kaç yıl alır bilinmez ama bu yıl hak edenleri bir kaç haftaya kalmaz görürüz.
Salgından beter sorun: İşsizlik...
FOX TV Çalar Saat'i Ankara'dan yayınladı. İlker Karagöz Ankara yayınını çok iyi götürdü. Bu arada işlenen konu genç işsizler ve enflasyondu. Şehir Üniversitesi'nin niçin kapatıldığı da sorgulanan konular arasındaydı.
Günün Sözü
Aşk, hep sürecek bir iyiliği elinde tutmaktır. Salim Mukaddem