"Düttürü Leyla Bandosu"yla darbe…
Bir AK Partili yönetici de çıkıp, "AK Parti seçimle veya seçimle olmasa bile başka yollarla iktidarda kalmaya devam edecek" derse, bunu nasıl yorumlar mışız?
Bunu da "iktidarın iktidarda kalmak istemesinden daha doğal ne olabilir" diye normalleştirir miymişiz?
İktidarın, "erken seçimle veya başka bir şekilde gideceğini" söylemekte "darbe" iması yoksa, "seçimle veya başka yollarla iktidarda kalacağını" söylemekte de "darbe" imzası aranamazmış o zaman!
"Aynı şey"miş!
***
Aynı şey değil efendim.
***
İktidarın, CHP'nin hazırlığını yapmakla suçladığı bir "askeri darbe"yse;
Askeri darbe, "Ordu mensuplarının silah zoru ile ülke yönetimine el koyması"yla olur.
"FETÖ" denilen yapının 15 Temmuz 2016'da giriştiği ihanetin ikinci yılında, 15 Temmuz 2018'de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca, Türkiye'de, "Genelkurmay Başkanlığı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Milli Savunma Bakanına bağlıdır. Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları ve bağlılarından doğrudan bilgi alabilirler, bunlara doğrudan emir verebilir. Verilen emir herhangi bir makamdan onay almaksızın derhal yerine getirilir. Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları Milli Savunma Bakanına ayrı ayrı bağlı ve sorumludur. Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlıklarının teşkilatı Milli Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda gösterilir"; yani Türk Silahlı Kuvvetleri iktidarın emri ve kontrolü altındadır.
Keza, TBMM'deki 2020 bütçesi görüşmeleri sırasında, bizatihi Milli Savunma Bakanı'nın, Plan ve Bütçe Komisyonu'na dağıttığı sunum kitapçığına göre de, 15 Temmuz 2016'dan bu yana, "150 general, 8 bin 413 subay, 7 bin 612 astsubay, 1.232 uzman erbaş, sözleşmeli er, 459 devlet memuru, işçi olmak üzere toplam 17 bin 866 personel ihraç edilmiş, 2 bin 709 personel geçici görevden uzaklaştırma kararıyla görevden uzaklaştırılmış, 909 emekli personelin de rütbeleri geri alınmıştır" TSK'da.
İktidarın bilgisi ve onayıyla yapılan tasfiye öylesine geniş çaplı ve bu tasfiyeyle boşalan yerlere, yine iktidarın bilgi ve onayıyla yapılan atamalar o kadar geniş çaplıdır ki, adeta sil baştan bir ordu tesis edilmiş gibidir.
Bu durumda, Özgür Özel'in dediği gibi, "Düttürü Leyla bandosuyla mı" yapacak CHP, iddia olunan darbeyi?
Kaldı ki, bu dev yeniden yapılandırmaya rağmen, TSK'nın ana muhalefet partisinin yörüngesinde olduğuna dair bir şüphe oluşabiliyorsa, bu tabloya göre, bunun sorumluluğu da, son tahlilde iktidarın üzerinde değil midir?
***
İktidarın, CHP'nin hazırlandığını varsaydığı bir sivil darbe ise…
Sivil darbe, Özdemir İnce'nin manidar tarifiyle, "Yasa ve yönetmelik çıkartarak, yasaları saptırarak, okulları ve memur kadrolarını ele geçirerek, yeni 'müsteşarlıklar' kurarak yapılır. Toplumsal yapı mutasyon geçirir ve toplumun genleri değiştirilir, zihinsel yapı hormonlanır. Tıpkı Fethullah Hoca'nın bir zamanlar söylediği gibi yavaş yavaş, çaktırmadan, sineğin belini incitmeden."
CHP'lilerin yaptığı gibi avaz avaz bağırarak, davul zurnayla yapılacak iş değildir yani!
Son 18 yıl içinde TBMM'den CHP'nin arzusu doğrultusunda çıkan kaç yasa vardır?
Son 3-4 yıl içinde, CHP'nin arzuladığı doğrultuda çıkmış bir tek yasa var mıdır?
Oluşturulmuş kadro?
Atanmış müsteşar?
Muhalefetin sesini duyurmaya çalışan birkaç butik basın-yayın organı da, soruşturma, dava, cezalardan nefes alamaz hale gelmiş, muhalif gazeteciler başlarının üzerinde sallanan bir "Demokles Kılıcı"yla hapse değilse, otosansüre mahkum edilmiş haldeyken , CHP'nin toplumu mutasyona uğratması söz konusu olabilir mi; hangi araç ve imkanla?
SORU-YORUM
AK Parti kalemşorlarından biri yazmış dün; muhalefetin elinde asker ve polis gücü olmadığını iddia edenler, son birkaç seçimde askerlerin oy kullandığı lojmanlardan, özellikle üst düzey askerlerin bulunduğu lojmanlardaki sandıklardan çıkan seçim sonuçlarını araştırsınmış.
Bir komuta kademesi düşünün ki, tam da muhalefeti iktidar yapacak bir darbeye hazırlanırken, kendilerini gizlemek, şüphe uyandırmamak yerine, "fişlendiklerini" gayet iyi bildikleri "sandıklar" aracılığıyla, "biz size karşıyız, gözünüz üzerimizde olsun" mesajı versin iktidara!
Eğer durum bu kalemşorun dediği gibiyse, iradelerini demokratik yolla ortaya koymayı seçmiş olmaları bile "darbe"yi akıllarının ucundan dahi geçirmediklerini göstermez mi o askerlerin?