Dünya turizmi içinde TÜRSAB'ın konumu
Turizm sektöründe incoming, ülke turizminin belkemiği ve olmazsa olmazıdır. Bu bağlamda incoming organizasyonu tüm dünyada ülkelerin ekonomileri için vazgeçilmez faaliyet alanlarından biri olarak; öncelikle büyümeyi desteklemekte, dış ticaret açıklarının kapatılmasında son derece önemli ekonomik enstrüman konumunda olmakta ve gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak toplam istihdam içerisinde göz ardı edilemez bir öneme sahiptir.
Başaran Ulusoy'un 18 yıl süren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği - TÜRSAB Başkanlığı ardından kendi yerine getirmek istediği yönetim de 24-25 Şubat 2018 tarihlerinde düzenlenen 23. TÜRSAB Olağan Genel Kurulu'nda çok açık bir farkla seçimi kaybetti ve kurum tarihine damgasını vuran bir dizi ilkler yaşandı. Neden diye sorulabilir?
Uzun yıllardan beri sektör temsilcilerinin uyarı ve taleplerini dikkate almayan, sektörün içinde bulunduğu sıkıntıların çözümü yerine yüzeysel konularla uğraşan ve ticareti ön planda tutan bir yönetimin devam edemeyeceği daha önce 21. Genel Kurul'daki tepki oyları ile ve 22. Genel Kurul'daki iki muhalif listenin seçimde aldığı oy toplamıyla kendini göstermişti. Nihayetinde de 23. Genel Kurul'un ilk saatlerinde sunulan önergelerin kabulüyle seçim sonucu kendini belli etmiştir.
Türkiye'ye yurt dışından ciddi sayıda turist ve döviz girdisi sağlayan bir incoming DMC seyahat acentası sahibi ve CEO'su olarak, geçen her iki genel kurulların öncesi ve bitiminde sektörün karşılaştığı sorunlarla ilgili olarak gerek TÜRSAB başkanlığına ve gerekse çeşitli online turizm gazetelerinde paylaştığım yazılarımda incoming seyahat acentaları ile ilgili ciddi adımların atılmasının gerekliğini ifade etmiştim. Ne yazık ki sözü edilen sorunlarla ilgilenen olmadı, olduysa da herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır.
23. Olağan Genel Kurul'a gelince;
-Kurum tarihinde ilk kez TÜRSAB'ın toplam üye sayısının %50'den fazlası genel kurula katılmak için başvurmuş ve yaklaşık %40 oranında delege oy kullanmıştır. Üç listenin yarıştığı seçimde Firuz Bağlıkaya başkanlığındaki değişim hareketinin, seçimi %60 oranla kazanması yine kurum tarihinde bir ilk olmuştur.
- Sunulan Yönetim Faaliyet ve Denetleme raporlarının yetersizliği, delegelerin %60 oyu ile ibra edilmemesine sebep olmuştur.
Artık TÜRSAB'ın başında yeni seçilen yönetim vardır. Yeni yönetimin seçim kampanyaları sırasında vermiş olduğu vaatlerin hemen veya kısa zamanda yerine getirilmesi mümkün olmayabilir. Yani zamana ihtiyaç vardır. Çünkü seyahat acentalarının sorunları karşısında en büyük engel yasal düzenlemelerin yetersizliği veya yokluğudur.
Hâlihazırda OHAL uygulaması bir fırsattır. 1618 sayılı yasa bugünkü haliyle ne Türkiye'nin turizm hedeflerine ne de teknolojide yaşanan gelişmelere uyum sağlamamaktadır. Yasa mutlaka değiştirilmeli ve bunun yanı sıra Tur Operatörleri Yasası ve Turizmde Ulaşım Yasası biran önce çıkarılmalıdır.
Bu yasa değişikliği yapılamadığı takdirde 01- 03 Kasım 2017 tarihinde Ankara'da düzenlenen III. Turizm Şurası'nda alınan kararların hayata geçirilmesi yararlı olacaktır.
Bunlar da yapılamıyorsa netice itibariyle turizm sektörünün ana aktörleri olan acentaların acil ihtiyaçları doğrultusunda öncelikli önlemlerin alınması hususunda yapılması gereken çalışmalar;
- Turizm seyahat acentacılığı tanımında konaklamanın seyahat acentasının asıl fonksiyonu olduğu mutlaka yer almalıdır.
- Vize organizasyonları ıslah edilmeli, birkaç acentanın tekeline bırakılmamalı ve ciddi bir denetleme mekanizması oluşturulmalıdır.
- Tüm dünyada eşi, benzeri görülmemiş bir uygulama İstanbul'da yapılmaktadır. Bu uygulamaya göre acentanın öz malı olan Mercedes E-S Class vb. statüsündeki Premium binek araçların turizm sektöründe yasaklanmasının mantığı nedir?
- Mercedes Vito vb. statüdeki araçlar hâli hazırda 8+1 koltuk yapısı ile orijinal fabrika çıkışlı olarak trafiğe katılırken ve her türlü hususi-ticari kullanım açısından sorun yaşanmamakta iken hangi gerekçe ile sadece turizmcilerin kullanması için büyük maliyetler harcanarak 9+1'e dönüştürülme zorunluluğu vardır?
- İBB tarafından düzenlenen ve her yıl yenilenen Şehir içi Güzergâh Belgesi İstanbul dışındaki 80 ilimizde uygulanmamaktadır. Tüm Türkiye kara yollarında Ulaştırma Bakanlığı nezdindeki kanuni kurallar ve D2 Genelgesi uygulamaları amir hükmünde iken sadece İstanbul içerisinde turizm yapabilmek için istenen bu belgenin gerekçesi nedir?
- 1618 Sayılı yasanın 10. Maddesindeki muğlak ifadeler düzeltilmelidir. Örneğin bir otelden bir başka otele turist taşınma hizmeti bir transfer operasyonudur ve tıpkı havalimanı-otel transferi hükmündedir. Hangi gerekçe ile bu tip transferler paket tur kapsamında ele alınıp otelden-otele transfer esnasında acentalara büyük külfet getiren kokartlı rehber bulundurma zorunluluğu konulmuştur?
- Tur ve transferde profesyonel rehber bulundurulması ile ilgili hizmet sınırlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
- Charter uçuşlarına yakıt desteği uygulanmasının devam etmesinin yanı sıra, charter operasyonları dışında belli sayıda turist getiren incoming acentalarına belirli kriterler dahilinde teşvik sistemi uygulanması yararlı olacaktır.
- THY'nin uçaklarda transit yolcu taşıma sisteminin gözden geçirilerek İstanbul varışlı yolculara daha fazla koltuk ayrılması hususu hayata geçirilmelidir.
- İş Güvenliği Uygulamaları seyahat acentaları için ya muaf tutulmalı ya da yılda bir defaya mahsus kontrole tabi tutulmalıdır.
- Turizm sektörünün farklı pazarlarında hizmet veren seyahat acentalarından en fazla turist getiren iki acentanın katılımından oluşan bir istişare heyetinin TÜRSAB bünyesinde yer alması yararlı olacaktır.
- Seyahat acentalarının şube açmaları kolaylaştırılmalıdır.
- Kaçak seyahat acentacılığı mutlaka önlenmeli ve farklı tedbirlerin alınması gerekmektedir.
- 50 milyon turist, 50 milyon Dolar sloganının devam etmesi dünya turizm hareketleri ve gelişmeleri ile çelişkili olması nedeniyle düzeltilmelidir.
Yukarıda sıralanan maddeler ışığında yeni başkan ve yönetimine başarılar diler, turizm camiasının yararına olduğuna inandığım yukarıda sözü edilen öneriler ile ilgili gerekli adımları atmalarını dilerim.