Dünya BMC'yi biliyor!..
Savunma sanayi ve BMC ile ilgili yazılarım ciddi ses getirmiş. Olağanüstü bilgi ve belgeler yağmaya başladı. BMC'yi sadece Türkiye kamuoyu tanıyor sanıyorduk oysa dünyanın önemli sanayi kuruluşları bizlerden iyi tanıyor ve yakın takibe almışlar bile.
Para kokusunun en fazla hissedildiği sektör Savunma Sanayi... Kokuyu alanların üşüştüğü sektörde kayrılan, ayrıcalık tanınan BMC'nin "Altay Tankı" ihalesine girme yeterliliği bile yoktu. Otokar'ın yıllar süren AR-GE çalışmalarından sonra 5 adet prototip ürettiği yerli, Türk Malı, Altay tankının Saray'daki görüşme ile BMC'ye verilme kararı çok tartışıldı. Günün birinde "Yüce Divan"lık olacağına dair ciddi iddialarda var.
Başta Afrin olmak üzere Suriye operasyonlarında çok sayıda tank kaybettiğimiz bir gerçek. TSK'nın çok "İvedi" kodu ile tank ihtiyacı var. NATO anlaşmalarında kakalanan eski tanklar Arifiye'de modernize edilmişti. En yenileri Alman Leopart'lardı. Komşularla sıfır sorun yerine hepsi ile karşı karşıya kalınca savunmamızın ana unsurlarından olan tank ihtiyacı için arayışa girmek zorunda kaldık. Almanlar; "Çelik mihverleri bile kullanamazsınız" deyince, fırsat bu fırsat diyerek "Yerli savunma sanayi" için adımı 1990'lı yıllarda atmıştık. AKP iktidarının seçim önceleri "Yerli uçak semalarda", "Yerli otomobil" ve "Yerli tank" masalları hep kadük kaldı.
Konya organize sanayinde füze üretildiğine dair şeyhlerin rüyaları, dualarının getirdiği koşulları hatırlatmanın da anlamı yok. Yerli piyade tüfeği projesini satan genel müdür yardımcıları yakalandı canım memleketimde. İsrail yapımlarının kopyalandığı yabancı yazılımların bulunduğu İHA ve zırhlı araçların yetersizlikleri, Güneydoğu'daki terörle mücadele esnasında ortaya çıktı. Kara Kuvvetleri'nin "Asla kabul edilemez" dediği Kirpi'lerin envantere hangi koşullarda dahil edildiğini cümle alem biliyor. O Kirpi'lerin Libya'da muhalif güçlerin eline geçiş fotoğrafları yürek yakarken, aynı araçta kaç şehidin verildiğinin bilançosuna yetişmek de mümkün değil. Bu arada Kirpi denen aracın BMC ürünü olduğunun altını da çizelim.
BMC'nin uluslararası platformdaki durumuna göz atalım. Tank işi farklı ve zordur. Altay Tankı 63 ton... Her şeyi özel. Uzun mesafelerde yol alabilmesi için "Yakıt tankı"da özeldi... Yakıt tankı yara alsa bile özel alaşım ile delinmeden yoluna devam ediyor, giren mermi etkisiz hale geliyordu. Bu da Alman teknolojisi... Fiyatında bir miktar artış olsa da kullanılması zorunlu. Maliyetin üzerine fazla biniş yok. Savunma sanayinde teknik kapasitesi, tecrübesi olmayan BMC'nin Altay ihalesindeki puanı hep en alt sırada. Nurol grubunun ABD'li ortağının da altında. Tank ihalesi için başta motor, şanzuman ve güç grubu için dünyanın kabullendiği yabancı şirketlerle ön anlaşma şartı var. Savunma Sanayi Başkanlığı henüz icad edilmemiş, ARGE'si devam eden Kore şirketini işaret ederek BMC'ye yol açtı. BMC, Kore şirketi ile ön protokol yapamadığı halde ihaleye dahil edildi. Ön protokol şartını yerine getiren tek şirket Otokar'dı ve Almanya ile defalarca anlaşmayı yenilemişti. Yani Almanya uluslararası hukuktan dolayı "Hayır veremem" diyemeyecek koşuldaydı. Lakin Otokar'ın elinden iş alınınca protokol yenilenmedi ve motor bu yüzden bulunamıyor.
Savunma sanayinde tek olma arzusundaki BMC, "Yerli uçak" içinde devreye girdi. Yıllar önce "Kale Grubu"nun ön anlaşma yaptığı Rolys Roce grubunun kapısını bu defa BMC çaldı. "Kale'yi devre dışı bırakın bizimle anlaşın. Biz iktidarın desteğini aldık" dediyse de İngilizlerin dünyaca ünlü Rolys Roce şirketi bunu etik bulmadıklarını belirterek reddettiler. Zira BMC'yi güvenilir görmüyorlar.
Tank işi yine çıkmazda. Türkiye kısa vadede tank ihtiyacını sadece Rusya'dan karşılayabilir. Lakin NATO standartlarının dışında olduğu için kullanımı imkansız. BMC'nin Tank Palet Fabrikası'na konmasına rağmen üretimi de mümkün değil. İhale şartnamesinin gizli-kapaklı maddelerinin ardına sığınılarak üçer ay süre ile 5 defa ertelendi. Şubat'ın 8'inde son tarihti ki yeniden uzatılmış olabilir. Suriye ile adı konmamış savaşın ortasında iken tank ihtiyacımız BMC'ye tanınan imtiyaz yüzünden suya düştü. Bu zaafiyetin hesabını bakalım kimler verecek!..
