Dün FETÖ, yarın öteki...
Tam da "Tekke, zaviye ve türbeler"in kapatılmasının 91. yıl dönümünde bir cemaat yurdunda çıkan yangında 12 can gitti. Ne diyelim bu memlekette çocukları cemaat yurtlarına muhtaç edenler utansın.
Çok değerli dost Seyfi Şirin hatırlatmış. Atatürk'ümüz Bursa Amerikan Kolejinde 3 Türk kızı Hristiyanlığı seçince öfkelenerek oradaki öğretmenleri duman etmiş. Dahası 22 Ocak 1928'de yabancı okulların kapatılması kararını almış. Bu konuda rahmetli Hocam Necdet Sevinç'in 70'li yıllarda kaleme aldığı "Ajan Okulları" kitabı yüzünden başına gelmeyenin kalmadığına da mim koyalım.
***
Adana-Aladağ'daki yangın faciası ilk olmadığı gibi son da değil. Zeka seviyemizle alay edenler unutsa da 8 yıl önce Konya-Taşkent'te kaçak Kur'an kursunda çıkan yangında 18 kişi can vermişti. "Kader" diye olayı geçiştirmeye çalıştılar. Dava 8 yıldır devam ediyor. Ölümlere sebebiyet verenler ellerini-kollarını sallayarak gezdiği gibi yanan kaçak Kur'an kursunun yerine yenisi inşa edildi bile.
Birbirlerine sarılarak can veren kız çocuklarının yaşları 12-14 arası. Haber görüntülerinde ambulanslara taşınırken minicik yavruların başlarındaki örtüye dikkat ettiniz mi? Yanmaktan kurtulan bir kız çocuğu, ifadesinde "Aşağıda bulaşık yıkıyorduk... Suyu açınca çıt çıt ses geldi ve yangın başladı" diyor. Yani bu yurtta 12-14 yaşındaki kız çocuklarına bulaşık yıkatıyorlar! Adından başka "millî" tarafı kalmamış bakanlığın izni ve denetimi altındaki özel kız yurdunda bulaşık yıkatıldığına göre, yurdun temizlik işleri de kızların elinden öpüyor demektir! Anlayışa bakar mısınız? Madem bu cemaatin yurdunda yemek yiyorsun, bulaşıkları da yıkayacaksın! Madem burada yatıyorsun temizliği de yapacaksın!.. Alın size köle zihniyeti!
***
Bu vaka sadece Adana-Aladağ için mi geçerli? Türkiye coğrafyasında buna benzer yüzlerce değil, binlerce yurt var! O yurtların yanından geçtiniz mi? Bahçelerinde solgun yüzlü çocukların bayat balık gibi bakışlarına tanık oldunuz mu? Adeta ruhları ile beraber bedenleri de rehindir... Esirdir... Mutsuzdur o güzelim çocuklar... Nüfus cüzdanlarını taşıdığı devletin siyasi ikbali yüzünden sahip çıkılmayan yetimleridir. FETÖ'nün Işık Evlerindeki tehlikeyi daha yeni fark edenler unutmasınlar ki bu yangının 1950'li yıllardan bu yana dumanı tütüyor. TBMM'deki araştırma komisyonunda altını çizerek bu ev ve yurtlardaki cinsel taciz ve tecavüzlere dikkat çektim. Adana-Aladağ'daki yangın, Karaman Ensar Vakfı'ndaki tecavüz olayları buz dağının görünen tarafıdır.
Atatürk'ümüzün koyduğu yasada: "18 yaşından küçük çocuklara ailesi ve başkaları, devlet müfredatı dışında dinî ve ideolojik telkinde bulunamaz!" diyor. Dün FETÖ'nün cemaatine "alnı secdeye gelenlerden tehlike olmaz!" diyen zihniyet bugün farklı cemaatlere yol verip, oy deposu görüyor. Yarın öbür gün biraz daha palazlandıklarında benzeri paralel yapı oluşturmayacağını kim garanti edebilir!..