Dün adaya gittiler!

Kimler mi?
Terörün ağaları tabii.
Terör ağaları, tıpkı Tâif’in kâfirleri gibi
Çok acı şeyler yaşıyoruz.
Her gün âdetâ ibretlik hadiselerin hercümercindeyiz.

* * *

Hani o çocukların ellerine beş on kuruş sıkıştırıp sırtını sıvazlayarak ellerine Molotof kokteylleri tutuşturan ve ceplerine taşlar doldurup, “Dağıtmadık cam çerçeve bırakmayın, askere de polise de saldırın. Yaralı taşıyan cankurtaranları bile yakın!” talimatı veren terör o ağalarının Tâif’te, Hz. Muhammed(s.a.v)’i taşlatan Umey kabilesi reisleri Abd-i Yâlîl, Mesud ve Habib Kafir’inden ne farkları var!
Evet, çocukların eline askeri, otobüsü, sokaktaki vatandaşı, insanımızın ekmek teknesi işyerini yak, yık, kül et diye içi benzin dolu şişeler tutuşturanlar Tâif’in kafirleri gibidir.
Tâif’in kafirleri de kendilerini ebedi âlemde cehennem ateşinden koruyacak olan İslâm’ı tebliğ etmek için ziyaretlerine gelen Hz. Muhammed(s)’e hakaret ettiler, hakaretle yetinmeyip, normal insanlık gereği bir misafire nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranmadılar ve onu Tâif’li çocuklara acımasızca taşlattılar. Öyle acımasızca taşlattılar ki mübarek ayaklarından akan kanlarla Muhammed(s)’in ayakkabıları doldu, takatsiz kalarak yere düştüğünde o iki cihan serverini zorla kaldırdılar ve yeniden taşa tuttular. O gün Tâif kafirlerinin Muhammed(s)’e yaptırdıkları ile, PKK’lı terör ağalarının kanun karşısında reşit sayılmayan ve İslâm’ın emir ve yasaklarına henüz muhatap olmamış çoluk çocuğa Peygamber Ocağı mensubu Mehmetçik’i taşlatmaları farklı bir şey mi?
Ben bölge halkının Allah(c.c)’tan ne kadar korktuğunu, Hz. Muhammed(s)’i ne kadar çok benimsediklerini biliyorum. Şimdi lütfen düşünsünler, çocuklarının ellerine C4 patlayıcıları veren, ceplerine birkaç dolar koyup işyeri, insan ve yaralı taşıyan cankurtaranları yakmak için Molotof kokteylleri ile sokaklara salanlar kendileri gibi Allah(c.c.)’ı bilen ve Peygambere inanan, onu seven kişiler olabilirler mi? Çocuklara bu tür akılları vererek cümlesini cehennemlik maceralara atanların Allah(c.c.)’ın eşrefî mahlukât olarak yarattığı insanlara düşman şeytandan bir farkları var mıdır? İblis vicdanından başka hangi vicdan insanların yakılmasını onaylayabilir? Bunu ancak İblis yapar ve onun amacı da zaten bütün insanların cehenneme gitmesi yani insanlığın cayır cayır yanmasıdır, öyle değil mi?
Ve burada durup sözü “devletin icra gücünü elinde tutanlara” getirmek istiyorum. Cinayeti meslek haline getirmişlerin hedeflerine “demokratik taleptir” diye yol açmak biraz, hatta bir hayli Tâif’de Hz. Muhammed aleyhisselâmı çocuklara taşlatan Umey kabilesi reisleri Abd-i Yâlîl, Mesud ve Habib’in görevine soyunmaya benziyor mu benzemiyor mu, hiç merak ettiniz mi?
Size (kızacağınız!) bir müjdem olacak.
Bundan böyle çok içimden gelmedikçe günlük siyaset yazmayacağım. Çünkü söylenecek her şey söylendi, ayanlar aydı, kayanlar kaydı. Ok yaydan, cin şişeden çıktı. Ve sonu karakolda bitecek herkesin bir hayli dayak yiyeceği bir süreç başladı.
Ben nelerin olup bitiğini Arslan Bulut ve Sadi Somuncuoğlu’nun köşelerinden takip edeceğim, gazetemiz dışında ise Banu Avar ismini nerede görürsem bir göz atacağım.
Not: Hiçbir paylaşım sitesi üyesi değilim. MSN bile kullanmıyorum. İnternette kalış sürem günde 30 dakikayı geçmiyor. Okumak için kitabı, zamanı değerlendirmek için Allah’ım ve vicdanımla baş başa kalmayı tercih ediyorum, dertliyim, derdimden memnunum, mutluyum, umutluyum.

Yazarın Diğer Yazıları