Dudak uçuklatan alış veriş manzaraları

Çok kötü bir geceden sonra yine dayanamadım ve geleneksel turumu attım. Hayvanlar açısından, sorun sadece öğünlerinin küçülmesi. Onların zaten ağzı var dili yok. Ne verirsen onunla yetiniyorlar.

İnsanlar açısından durum tam bir felaket hâlini aldı. Hani "acı patlıcanı kırağı çalmaz" diye bir laf vardı. Onun miadı doldu. Migros'ta patlıcanın kilosu 14,95 lira. Kabaktan, kış sebzeleri olan pırasa lahanaya kadar hepsi uçmuştu. En çok şaşırdığım babamın "hüdainabit" dediği ıspanak bile 7,00 lira. Hangi birini sıralayayım?

Biraz da CarrefourSA'dan örnek vereyim. Bir hafta önce 69,90'dan sattığı antrikot ete 89,90 etiketi konulmuştu. Yani yüzde 33 zam. Sorduğumuzda "o eski kampanyaydı" dediler!

Öyle laflar ediyorlar ki, sanki amaç eski bakan Fakıbaba'ya saydırmak. Bildiğiniz gibi o kadar çok et ithal etti ki, ihracata bile niyetlendi. Bu sistemde tuhaflık yok mu? Tıp doktorunu Ticaret Bakanı yapmak kimin fikri. Aslında bu işleri başlatan ilk isim Turgut Özal'dı. Hukukçu olan Halil Şıvgın'ı Sağlık Bakanı yapmamış mıydı?

Hem et hem ot

Yine CarrefourSA'ya dönecek olursak, toz şekerden televizyona kadar fiyatlar sabit. Sıra halkın gıdasına gelince tutana aşk olsun.

Prof. Dr. Ömer Rasim Küçükusta'nın üstüne basa basa söylediği gibi "İnsanoğlu, hem etobur hem otoburdur." Yani iki grubu da daha kolay temin için hedef gözetmeliler.

En tuhafıma giden malum medyanın tavrı. Cumhurbaşkanının son günlerde kullandığı şu sözlerini manşetlerine taşır hâle geldiler; "Bunun adı ticaret değil, olsa olsa tefeciliktir, riyakârlıktır. Hatta ülkeye ve millete ihanettir."

Altına ya da üstüne ekliyorlar: "Erdoğan, manşete taşıdığımız zam fırsatçılarına tepki gösterdi."

Yahu düne kadar bunlara sesi soluğu çıkmayan sizler değil miydiniz? Hükûmet ve partiyle birlikte kampanya yürütenler bu zincir marketler değil mi? Dağıtılan yardım fişleri bunlarda geçmiyor mu? İthal etlerin satışı da sadece bu gruplara tahsis edilmedi mi?

Unuttular

Kimi kandırdıklarını sanıyorlar. Bu takımı biraz insafa davet ediyorum. Hiç olmazsa, attıkları "Her şey mükemmel" başlıklarını hatırlasınlar.

"Fren patladı" ve "Etiketleri tutabilene aşk olsun" diyen sadece bizdik. O zaman sesleri solukları çıkmayanlar, şimdi nara atmaya başladılar.

Geçenlerde bir dostum sordu "Emekli maaşına ne kadar zam oldu?" diye. "Tabii ki yüzde 10 dedim" ve rakamı söyledim. O da karşılığında, "Enflasyonun dörtte biri 197 lira." dedi...

Bozdur bozdur harca. Yine bu yandaş gazeteleri hatırladım. Ne balonlar uçurmuşlardı "Net 700 lira kapıda." Hani nerede? Yarısı bile verilmedi!

***

Şimdi usta oldu

Akşam Sefası'nda şef çoktan değişti. Bu görevde artık Korhan Gülderen var. Ancak program jeneriği ise aynı. Yollanan ayrılan vokalistler bile dönüp duruyor. Değiştirmek lazım.

Canlı yayında kaybedilenler de unutulmuyor. Hakk'a yürüyen TSM sanatçısı Mülkiye Toper'i Ayşen Gruda'yla birlikte hatırladılar.

Son dönemin önemli solistlerinden Bekir Ünlüataer anons edildi. Şaşırdım. Bu defa icracı olarak değil, besteci kimliğiyle. Halit Çelikel'in güftesi İstanbul'u notalara dökmüş. Esra İçöz'ün nefis yorumuyla dinledik. Tek kelimeyle mükemmel. Bekir'de hayat var.

Aşçı diyarından solist

Akşam Sefası'nın ağır toplarından biri Alp Arslan. Bu yeteneğin Mengenli olduğunu hatırlayınca şaşırıyorum. Eskilerin deyimiyle davudî sesiyle herkesi ayağa kaldırıyor.

Hemen dostum Uğur Gür'ü hatırlıyorum. Eski polis müdürü, emeklilikten sonra kendini tamamen güfte yazmaya verdi. Alp'e dikkat etmemi de o önermişti. Bu yetenek, eğer Fransa'da yaşasa kesinlikle ekran yıldızı olmuştu. Müzik alanında değil: "Dedektif tiplemesiyle." Arslan'ın görüntüsü ünlü oyuncu Jean Gabin'in gençliği.

Öte yandan yine TRT Müzik'ten başka örnek vereceğim. Hayde başlayalı üç ay olmadı. Ama çok tutuldu. Canlı yayını avantajdı. Stüdyoyu seyirciye açmalarının da katkısı büyük oldu. Ben olsam sırf Karadeniz müziği yaptırırdım. Kemençe tamam ama tulum sesi yok mu insanı başka yerlere götürüyor.

***

Geçmiş olsun

Türk sporunun duayen ismi Tahsin Albayrak ayağından bir ameliyat daha oldu. Okan Üniversitesi Hastanesi'ndeki operasyonu Prof. Dr. Burçak Güneş başkanlığındaki ekip gerçekleştirdi. Özel bir yöntemle damarların açıldığı tekniğin Türkiye'de yeni kullanılmaya başlandığını öğrendik. Albayrak'a tekrar geçmiş olsun derken, Burçak Hoca ve arkadaşlarına teşekkürlerimizi yolluyoruz.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Savaş, savaşmayana hoş gelir. Erasmus

Yazarın Diğer Yazıları