DÜ-ŞEŞ ATARSIN, YEK GELEBİLİR!..
Devlet Televizyonu TRT sayesinde Kürtçe (!) öğreniyoruz.
Öğrendiklerimizden biri, yıllardır oynadığımız tavlanın Kürtçe olduğu!..
Tavlada sayılara -alışıldığı üzere- şeş (6) diyoruz, beş (5) diyoruz, câr(4) diyoruz, se (3) diyoruz, yek (1) diyoruz, dü-şeş (6-6) diyoruz, vs. Tabii Türkçesini de
söylüyoruz.
Meğerse bunlar Farsça değil Kürtçe imiş!.. Çünkü TRT, tam gün yayın yapan 6. Kanal’ın adını “TRT-Kürt” yerine “TRT-Şeş” koydu.
MAGİC (BÜYÜLÜ) KUTUDAN ÇIKAN..
Ama tavlada “Dü-şeş attım, yek geldi” diye çok bilinen bir söz var. Yani, en yüksek zarı, 6-6’yı atmak isterken, en küçük sayı (1) gelebilir!..
Bakalım TRT’nin attığı dü-şeş, yek gelecek mi? Bunu yıllar içinde göreceğiz.
Şimdi işin yasal boyutuna bakalım.
Kürtçe yayın Anayasa’ya aykırı!
Öyle, ben yaptım oldu, demekle olmuyor. Ama bunu ana muhalefet partisinin genel başkanı Deniz Baykal, nedense Anayasa Mahkemesi’ne götürmüyor!.. Neden acaba?.. Neden?..
Turgut Özal da, başbakanlığı döneminde Anayasa’ya aykırı olarak ilk özel televizyonu (Star TV) Magic Box (Büyülü Kutu) şirketi aracılığıyla Uzanlar ve oğlu Ahmet Özal’ın ortaklığı ile kurdurmuştu. Aklımızda kalan sözü, “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz.”
Bugün AKP’nin yaptığı da, aynen o biçimde Anayasa’yı delmek.
TRT YASASI “MARS” EDEBİLİR!..
Bakınız, Anayasa’mızda ne diyor?..
“Değiştirilemeyecek” ilk üç maddesinde, “Türkiye Devleti’nin... dili Türkçe’dir” diyor (Madde 3.)
Peki, Türkiye Radyo Televizyon Kanunu (2954 sayılı) ne emrediyor?..
Ona da bakalım.
TRT Kanunu’nun “Genel Yayın Esaslarını” düzenleyen 5. maddesinde (şeş değil, beş!..) ağır hükümler var:
“TRT’nin genel yayın esasları:
- Anayasa’nın sözüne ve ruhuna bağlı olmak; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ... korumak ve kollamak,
- Atatürk ilke ve inkılaplarını kökleştirmek... ,
- Devletin milli güvenlik siyasetinin ... gereklerine uymak,
-... dil ayrımı yaratmaya dayalı ... ideolojilerin propagandasına yer vermemek,
-Türk milli eğitiminin temel görüş, amaç ve ilkelerine uymak,
-... temiz ve güzel bir Türkçe kullanmak.”
Yani bu madde, yöneticiler (ve iktidar) için “dü-şeş attım, yek geldi” nin bile ötesinde, daha oyunun başında “mars” (2-0 yenik) olmak demek!..
“BİR YERDEYİZ Kİ, SÖZ DENİLEN ŞEY PALAVRADIR”
Şimdi söyler misiniz, bugün AKP’nin yaptığı ve CHP’nin ses çıkarmadığı (Baykal’ın “devlet değil, özel sektör yapmalı” dediği!) uygulama hangi yasaya, hangi anayasaya uyuyor?..
TRT-Şeş’i öyle İstiklâl Marşı ile açmak insanı Atatürkçü yapmıyor. Atatürk’ün yolundan ve izinden gitmek Atatürkçü yapıyor.
Atatürk ne yapmıştı son olarak ona bakalım.
Atatürk, 1926’da bir yasa çıkararak, “Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı şirketlerin kendi iç yazışmalarının bile Türkçe yapılmasını” emretmişti.
Geçen programımızda andığımız Yahya Kemal Beyatlı ne diyordu:
“Madrid’de kahvehâneyi gördüm ki havradır,
Bir yerdeyiz ki, söz denilen şey palavradır.
Dalmış gülüp konuşmağa yüzlerce farfara,
Yorgun kulaklarımda sürerken bu yaygara.”