“Batıdaki Kürtleri de biz yönetelim, bize bağlı olmalı” demelerine bakmayın onlar etnikçilik yapmıyor. Öcalan’ın, “Batıdaki Kürtler doğuya gitsin” söylemi ayrışmak için değil bütünleşmek için ifade edilmiş olabilir!
“Demokratik özerklik Kürdistan toplumunu siyasal, hukuki, öz savunma, sosyal, ekonomik, kültürel, ekolojik ve diplomasi şeklinde 8 boyutlu örgütleyerek siyasi irade yapıp Demokratik Özerk Kürdistan inşasını hedeflemektedir” diye söylemişler. Siz böyle söylenmelerine bakmayın aslında onlar “Özerk Kürdistan” değil de herkese “demokratik özerklik” talep ediyorlar. Adamların hizmetin yerinden ve daha süratli bir biçimde yapılmasından başka niyetleri yokmuş!
“Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, demokratik Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna temsilcilerini gönderip ortak vatan politikalarına dahil olur” demesine de bakmayın. Bu kongreyi sakın Sivas ya da Erzurum kongresi ile de karıştırmayın! Onlar kongreden bir takım adamları seçerek TBMM’ye gönderecekler. Hepsi bu. Demokratik olmayan bir Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu söz konusu olursa oraya temsilci gönderme lüzumu duymayacaklar onu söylemek istiyorlar..
DTK açıklamasında açıkça şunu söylüyor: “Halkımıza yönelik yürütülen askeri, siyasi ve kültürel soykırım politikalarına karşın demokratik özerkliğin istenilen düzeyde yeterince hayata geçirememek kapsamlı bir demokratik halk mücadelesinin yeterli düzeyde gelişmesini sağlayamamıştır”. Dahası var: “Kürt halkı artık varlığını tehdit eden bu yönetim altında statüsüz bir halk olarak yaşamak istemiyor. Hedef Özerk Kürdistan inşasıdır”.
DTK, halkına karşı yürütülen “askeri, siyasi ve kültürel soykırım”dan söz ediyor. Halkın varlığının tehdit altında olduğunu söylüyor. Halkın statüsüz olduğunu dile getiriyor. Doğal olarak halkın varlığını sürdürebilmesi, statü elde edebilmesi ve soykırımın önlenmesi için “öz savunma gücü” oluşturma kararı alıyor. Adamlar soykırıma karşı kendilerini savunacaklar! Yani orta yerde büyütülecek bir şey yok, gayet meşru (!) bir savunma var. Ayrıca statüsüz bir halk statülü halk haline gelecek. Ne var yani bunda? Bu durum anaları ağlatmayacak, barış getirecek!
Devletsiz devlet!
Devletsiz devlet anlayışını icat eden DTK/İmralı ikilisinin bu yeni icadı anarşist Bakunin duysaydı, şapka çıkartırdı. Zira Öcalan ve DTK, dünyada henüz kimsenin aklına gelmemiş olan devletsiz devlet yönetimi öneriyor. Bunu hayata geçirmek mucize gibi bir şeydir. İmralı’daki zata bakınca onun mucizelerin adamı olduğunu görürsünüz. Bu bakımdan onun söylediklerini dikkate almak gerekir. Düşünün bir kere, İmralı’da hükümlü olarak yatan bir adamın Kandil’i, BDP’yi ve Baydemir gibileri yönetmesi gerçek bir mucize değil midir? Bu mucizenin mucidi ise Türkiye’yi yöneten zihniyettir. AKP iktidarı sayesinde daha pek çok PKK ve Öcalan’ın mucizesine şahit olunacaktır.
DTK, klasik Belediye ve İl Genel Meclisleri gibi serbest seçimle oluşan yerleşik kurumları yok sayıyor. Onun yerine Bolşevik modeli “komite” ve “komün”ü getiriyor. Sonuçta kurulacak olan sisteme aykırı ses verenleri hizaya sokmak için de politbüroya bağlı olacak “Öz Savunma” gücü öneriyor.
