Dövizin altı sağlam değil
Önceki gün itibariyle son bir haftada, TL dolar karşısında yüzde 3.40 değer kaybetti. TL bu kayıpla dünyada en fazla değer kaybeden para oldu. Rusya'da kriz var ve fakat Rus rublesi bile aynı hafta dolar karşısında 2.24 değer kaybetti.
Ne çabuk unuttuk... FED, Türk ekonomisini dünyanın en kırılgan ekonomisi olarak ilan etti... IMF, beş kırılgan ülkenin başında Türkiye'yi ilan etti. Bütün uluslararası kuruluşlar Türk ekonomisinin kırılgan olduğunu söyledi. Biz bunlara karşı hiç bir önlem almadık. Deve kuşu gibi başımızı kuma soktuk.
Bugün, TL, değer kaybediyor... Zira ekonomik ve siyasi alt yapısı giderek zayıflıyor. Kırılganlık artıyor.
Aşağıdaki tablo, Merkez Bankası Ocak-Ekim on aylık ödemeler dengesi istatistiklerinden derlenmiştir. Tabloya bakarsak yabancı sermaye girişinde doğrudan yatırımlarda bir artış var. Ancak bu yabancı sermaye girişi yeni yatırımlar için değil, kârlı bazı bankaları ve işletmeleri satın almak için gelen Katar sermayesi gibi yabancı sermayedir.
Hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetleri şeklindeki sıcak parada net çıkış var. Dış borçlanmada da artış var.
Daha önemlisi, döviz rezervlerindeki azalmadır. Daha uzun dönem olarak bakarsak, 2015 başında 130 milyar dolar olan döviz rezervlerinin şimdilerde 110 milyar dolar dolayında olduğunu görürüz. Kaldı ki bu rezervin 67.2 milyar doları, karşılıklardan elde edilen dövizlerdir. Demek ki Merkez Bankası'nın döviz satarak doları engelleme olanağı yoktur. Geriye tek çözüm, faizleri artırması kalıyor
Öte yandan dış borçlarımızı çevirmek de zorlaştı .
* Dünyada sermaye hareketleri yavaşladı. Orta Doğu ve terör sorunları nedeniyle Türkiye'den yabancı sermaye çıkışı daha da artabilir.
* Çin ekonomisinin 2016 yılı performansı düşük olacaktır. Aslında, mülkiyetin sınırlı olduğu ve katı bir sosyalizmle idare edilen bir ülkede elbette büyümenin de sınırları olacaktır.
* Türkiye, yüzde 2 dolayında fert başına büyüme ile, dış borçları geri ödemek için gelir yaratamıyor.
* Kırılganlık nedeni ile dış borçları, daha yüksek faizle alıyoruz. Dış borç maliyetleri arttı.
* Kurlardaki artış dış borç yükümüzü artırdı.
Özet olarak; ekonomi yönetiminin başarısızlığı, dış politikada yanlışlarımız, ayrıca kurlar için kırılgan bir alt yapı olunca, kur artışı kaçınılmaz oluyor.
Bu siyasi ve ekonomik kaos içinde hükümet hâlâ başkanlık sitemi ile uğraşıyor. Yılın ilk gelişmeleri, 2015 yılına göre bizi ekonomik açıdan daha kötü bir gelecek beklediğine işaret ediyor. Herkesin başının çaresine bakacak kadar dikkatli olmasını öneririm.