Dost ve müttefik

Milattan önce ile Milattan sonra maddeleri, bu bölgeye, bizim yurdumuza, bizim acılarımıza düşen kanlı, tuhaf bir gölgedir

A) Milattan önce:
1. ABD, Irak’a Kuzey’den girmesi için tezkere çıkaramayan Türkiye’ye öfkeli.
2. ABD’liler Kuzey Irak’ta Türk askerlerine çuval geçirdi.
3. ABD, Kuzey Irak’ta Kürt devleti kurmak istiyor.
4. ABD’liler Kuzey Irak’ta PKK’yı besleyip ittifak yapıyor ve Türkiye’yi “PKK sopası” yla cezalandırmak da istiyor.
5. Yakalanan PKK’lılarda çok sayıda ABD silahı ele geçti.
6. ABD’lilerin PKK’ya lojistik destek verdiği ileri sürülüyor.
7. ABD’li subay ve görevliler PKK kamplarını ziyaret ediyor.
8. ABD (ve İsrail), PKK’nın ikizi PJAK’ı da İran’a saldırılar için kullanıyor.
9. ABD Savunma Bakanı Gates ile yardımcısı, eski Ankara Büyükelçisi Edelman’ın PKK’yı desteklediği iddia ediliyor.
10. PKK’nın, başta Dağlıca, son büyük saldırılarından ABD’nin bilgisi olduğu söyleniyor.
11. PKK lider kadrosu ABD anlayışı, hoşgörüsü, yaklaşımı ve desteğinden hoşnut.
12. DTP’liler, “ABD emperyalizmi” ni pek telaffuz etmiyor, Irak işgalini pek kınayamıyor, örgütün ve terörün “ABD tarafından kullanılması” gibi bir şeyi dert etmiyor
13. Hükümet, Genelkurmay sık sık “ABD’nin gereğini yapmaması” ndan şikayet ediyor.
14. ABD, “Kendilerinin, Irak’ın, Kuzey Irak yönetiminin onayı olmadan Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapamayacağını” söylüyor.

B) Milattan sonra:
1. ABD, “terör örgütü listesi” ndeki PKK’ya karşı gereğini yapacağını belirtti.
2. Kayıp ABD silahları ile ilgili araştırmanın ciddiyetle yürütüleceği söylendi.
3. ABD (ve Irak) ile üçlü işbirliği için anlaşıldı.
4. ABD Türkiye’ye “anlık istihbarat” başta, bilgi verme, hedefleri gösterme konusunda yardımcı olacağını açıkladı.
5. ABD’li yetkililer, sivil hedefleri vurmadan, Türkiye’nin “sınırlı sınır ötesi operasyon” yapmaya hakkı bulunduğunu söyledi.
6. ABD Dışişleri ve Büyükelçiliği, Türkiye’nin “sınır ötesi hava harekatı” konusunda bilgi verdiğini ifade ettiler.
7. Ankara ve Washington “istihbarat paylaşımında bulunulduğunu” belirttiler.
8. ABD, “Operasyon Türkiye’nin kararıdır, bizden onay istemedi, bilgi verildi” dedi.
9. İran da, kendi namına, “ABD’nin üstüne saldırttığı” (PKK ikizi) PJAK’ın hedeflerini bombaladı.
Milat, Beyaz Saray zirvesi.
Elinde “sınır ötesi operasyon için tezkere” ile ve üst düzey askeri yetkililerle giden Başbakan ile ABD Başkanı’nın görüşmesi. Tabii ki o görüşmenin etrafındaki bir dizi başka görüşme, tartışma, mutabakat. Türkiye’nin taleplerine karşı, pek bilmediğimiz, pek açık olmayan ABD talepleri vesaire.
Şimdi, siz elbette istediğiniz pencereden bakabilirsiniz.
“PKK terör üslerine karşı başarılı harekat”, hükümet ve Genelkurmay’ın “kararlılığı”, “Hava Kuvvetleri’nin gece görüş ve vuruş yeteneği”... Doğrudur, önemlidir. Gece ve gündüz sadece bunu da görebilirsiniz.
Lakin yukarıdaki “Milattan önce ile Milattan sonra” maddeleri, bu bölgeye, bizim yurdumuza, bizim acılarımıza, bizim insanlarımıza düşen kanlı, tuhaf bir gölgedir.
Devletin, devletlerin, örgütlerin, terörün, şiddetin, insan kayıplarının “Büyük devlet elinde nasıl oyuncaklaşabildiği ve satışa gelebildiği” nin, “yakın tarih dersi” dir.
İbretliktir.
Sadece devlet, devletler açısından değil.
“Maşalaşmış örgütler” ile onları ve emperyalist kumandalı terörü “anti-emperyalist bağımsızlık, özgürlük savaşçısı” gibi görüp siyaset yapanlar ve hepsinin peşinde sürüklenenler için de ibretliktir.
Çok geç mi oldu, bilmiyorum.
Ama, sık sık içinde sürüklenip durduğumuz, itilip kakıldığımız, birbirimize düşürüldüğümüz, birbirimize nefretle doldurduğumuz tarihi hep birlikte belki de şöyle yazabilirdik:
“Aslında Türk’ün Kürt’ten, Kürt’ün Türk’ten daha iyi dostu olmaz.”
* Umur Talu / Sabah


*****


İşgal Altında Bombardıman
Medyamıza nazar değmesin.. 41 kere maşallah..
Arasanız tarasanız böyle basını yeryüzünde bulmak zordur... Askerimizin Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’na hava operasyonunu gazetelerimiz öyle bir verdiler ki diyecek bir şey kalmıyor...
Sanırsınız ki Üçüncü Dünya Savaşı çıktı.
*
Amerika da yaman mı yaman... ABD Büyükelçiliği açıklama yapmış:
“Türkiye bizden onay istemedi... Bu operasyonu yapmak Türkiye’nin kararıdır ve bize önceden bilgi verildi.” Sevsinler...
“Onay” istememişiz...
Peki, o durumda bu açıklamaya ne gerek vardı?..
Sanki ta Amerika’ya gidip izin isteyen Türkiye’nin Başbakanı değil de Hotanto’nun Cumhurbaşkanıydı...
*
Türk Ordusu Milli Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana üstüne aldığı görevleri -ne mutluyuz ki- başarıyor, son Kuzey Irak harekâtı da başarılı... Peki, Amerika’nın izniyle, istihbaratıyla ve gözetiminde yapılan bir operasyonu medyanın bu kadar şişirmesi görgüsüzlükten mi?..
Dengesizlikten mi?..
Yoksa başka bir numara mı var?.. Amerika Kuzey Irak’ı işgal etmeden önce, Türk askeri PKK’yi ’tedip’ için sınır ötesinde hiç operasyon yapmamış mıydı?..
*
Amerika’nın Ortadoğu’daki “nihaî hedefi” artık köy kahvelerinde konuşuluyor... İşgali altındaki bir ülkede, terör üssünü kendi eliyle temizleyeceğine, Türkiye’nin ağzına bir parmak bal çalmak “nihaî hedef” için Amerika’nın işine geliyor.
ABD’nin bir eli Kuzey Irak’ta.. Bir eli Türkiye’de..
İki el bir baş içindir..
*
Bizim aklımız yok mu?..
İnsanın aklını kullanabilmesi için önce dengesini koruması, serinkanlı olması, dolduruşa gelmemesi birincil koşuldur... Kuzey Irak’a yapılan bir hava operasyonunda kendisini bu kadar yitiren bir ortamda ise sağduyu ve aklı ara ki bulasın...
* İlhan Selçuk / Cumhuriyet

Yazarın Diğer Yazıları