Dört yıl önce bilinen savaş!!!
Savaşların nasıl kirli birer rant çatışması olduğunun kanıtı Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimle bir kez daha çarpıcı biçimde dışa vurdu...
Suriye''de toprak, Irak''ta petrol ve Libya''da ise (Kuzey Afrika''nın en büyük yeraltı kaynakları için) kışkırtılan savaşta olduğu gibi, Rusya-Ukrayna sınırında, hem NATO''nun bir tehdit olarak algılanması ve hem de böl-parçala-yönet stratejisinin gerginliği çatışmayı büyütüyor...
Emperyalizmin çıkar kavgasının Orta Doğu''daki üç devletten sonra bu kez Ukrayna üzerinden büyümesi, denizin dibindeki devasa bir rantı da bir kez daha gündeme getirdi...
Eski Sovyet topraklarını oluşturan iki devlet arasında 10. gününe giren savaşta, iki ordunun can kaybı 12 bini aşarken ve milyonlarca insan savaşın yıkımının arttığı coğrafyadan kaçarken, Rusya''nın asıl derdinin Ukrayna''nın Karadeniz''e kapılarını kapatmak olduğu iyice deşifre oldu... Peki ya savaşın asıl (!) gerekçesi?..
Çatışmanın sebebi gaz mı?..
Rus ordusu, Ukrayna''nın Karadeniz kıyısındaki bazı kentlerini kuşatırken, bir yandan Odessa''nın kapısına dayanması Moskova''nın bu ülkenin Karadeniz''e olan sınırını tamamen kuşatma altına almayı amaçladığını gösteriyor...
Peki; Putin''in tek derdi, NATO''nun Ukrayna üzerinden Rusya''yı kontrol altına alma tehdidine karşı durmak mı acaba?..
Yerli ve yabancı medya öyle çarpıcı bilgiler yansıtıyor ki, NATO''nun "taraf değiliz, savaşa girmek istemiyoruz", Amerika Dışişleri Bakanı''nın ise "gerekirse savaşırız" dediği çatışma ortamının asıl sebebiyle ilgili bilgiler de netleşiyor...
Son yıllarda Türkiye, Avrupa, Amerika arasında ciddi tartışmalara yol açan Karadeniz''deki doğal gaz rezervi, savaşı kızıştıran asıl gerekçe olarak öne çıkıyor...
Evet; tüm dünya biliyor ki, Karadeniz''de, Türkiye''nin keşfettiği doğal gaz rezervinden çok daha büyük kaynaklar var...
"Gaz hidrat" ise verimlilik ve kapasite açısından Karadeniz''e sınırı olan ülkelerin ve bu coğrafyada gözü olan devletlerin daha çok ilgisini çekiyor...
Çünkü bir metreküpünde 164 metreküp doğal gazı barındıran gaz hidrat, Ukrayna-Gürcistan kıyılarında önemli bir rezerv olarak tüm devletlerin iştahını kabartıyor...
Türkiye''nin en az 50 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayacak deniz altındaki kaynağın tespiti ve kullanımı için Piri Reis gemisinin bölgedeki çalışmaları devam ederken, "gaz hidrat" kaynağıyla ilgili çok çekici veriler manşetlerden inmiyor...
Peki; Ukrayna ile Rusya arasında giderek büyüyen savaşın enerji kaynakları üzerinde yoğunlaştığı iddiaları artarken, çatışmanın yine bir başka enerji (!) kaynağı üzerinde odaklanması kaderin cilvesi mi?..
Nükleer korkusu büyüyor!..
Ne tuhaf değil mi; eski Sovyet topraklarından Balkanlar''a, Türkiye''den Orta Doğu''ya kadar dünyanın önemli bir bölümünü tehdit eden "nükleer savaş" korkusunun, Ukrayna''daki dünyanın 10. büyük nükleer santrali üzerinden, bir savaş cephesine dönüşmesi, Karadeniz kıyılarındaki gerginliğin ürkütücü boyutlara ulaşabileceğini gösteriyor...
Dünkü bazı gazetelerin "Atomla oyun" başlığı ile dikkat çektiği gelişmenin merkezindeki santral, Ukrayna''nın Zoporijya kentinde bulunuyor...
Avrupa''nın en büyüğü olan Zoporijya Nükleer Santrali''ndeki 6 reaktörden birinin patlaması halinde Çernobil''den daha büyük bir yıkıma yol açabileceğine dikkat çekiliyor...
Bir ülkenin merkezinde adeta pimi çekilmiş bomba gibi duran santralin üç gün önce ateş altına alınması, bazı yerlerinde çıkan yangının şans eseri söndürülmesi büyük bir nükleer tehdidi şimdilik bertaraf etmiş gibi görünse de, Rusya''nın denetimine girdiği öne sürülen santral üzerindeki çatışmalar sadece iki ülkeyi ve bölgeyi değil tüm dünyayı iyice kaygılandırıyor...
Deniz altındaki enerji kaynakları için başlatıldığı varsayılan bir savaşın yer üstündeki bir nükleer santralda yoğunlaşmasında, iki ülke birbirini suçlamaya devam ediyor...
Ukrayna''ya göre, Moskova yönetimi santrali ele geçirerek nükleer üzerinden tüm dünyayı tehdit ediyor!..
Rusya Savunma Bakanlığı ise Ukrayna''daki sabotajları, Moskova''yı zan altında bırakmak için Ukrayna''daki provokatörlerin yaptığını iddia ediyor...
Berlin''den şaşırtıcı bir fotoğraf!..
Sonuçta Rusya ve Ukrayna arasında 10. günü geride bırakan savaşta binlerce asker can verirken, Karadeniz kıyısındaki savaş iki ülkenin birbirini tehdit etmesini aşarak, nükleer üzerinden "3. Dünya Savaşı" korkusunu da büyütüyor.
Peki; 3. Dünya Savaşı gerçekten çıkar mı?..
Ya da daha önce planlanmış bir stratejinin sonucu muydu Ukrayna-Rusya savaşı?..
"3. Dünya Savaşı" tezleriyle ilgili filmler çekilse ve kitaplar yayımlansa da, 4 yıl önce Berlin''de çekilen ilginç bir fotoğraf, başka tür kuşkuları da gündeme getiriyor...
2018''in Ağustos ayında, Almanya''nın Berlin kentini ailesiyle birlikte ziyaret eden Urfalı araştırmacı-yazar Müslüm Akalın''ın çektiği bir fotoğraf, Ukrayna üzerinden tartışılan "3. Dünya Savaşı" kuşkusunu bir kez daha öne çıkartıyor...
Akalın''ın Berlin''deki Brandenburg kapısı önünde çektiği fotoğraf bazı sol grupların protesto gösterisini yansıtıyor...
Protestocuların önünde yer alan pankartta ise "Ukrayna+NATO= III. Dünya Savaşı" yazıyor!!!
Peki; dört yıl önce çekilen bu şaşırtıcı fotoğraf, 10 gündür Ukrayna-Rusya arasında büyüyen ve tüm ülkeleri "3. Dünya Savaşı çıkacak mı" diye kuşkulandıran gelişmelerin öngörüsü mü, yoksa yıllar önce planlanan derin bir stratejinin protestocu gruplar üzerinden dışa vurulması mı?..
Savaş kirli olduğu kadar, perde gerisi de çok karanlık vesselam!!!