Dolarizasyona gidiş

Bir yandan dolar kuru artarken, öte yandan dolar satın alanlar artıyor. Oysa ki geçmişte dolar kuru arttığında, doları olanlar bir kısmını elden çıkarırdı. TL reel faiz verdiği için, TL’ye yatırırdı. Demek ki bugün herkes doların daha da artacağını bekliyor. Ayrıca TL eksi reel faiz veriyor. Kimse parasını TL’ye yatırıp, enflasyona yedirmek istemiyor. Daha da önemlisi TL’ye olan güven azaldı, TL’den kaçış var.

Türkiye’de doların TL yerine ikame edilmesi, herkesin cebinde veya hesabında dolar olması, inşaat gibi birçok sektörde fiyatların dolar cinsinden tespit edilmesi, resmen olmasa da fiilen kısmi dolarizasyonun olduğunu göstermektedir.

Resmi politika anlamında tam dolarizasyon güven duyulan bir yabancı paranın yasal ödeme aracı olarak kabul ve ilan edilmesidir. Ayrıca ABD Doları dışında, herhangi bir yabancı para biriminin kullanılmasına da dolarizasyon deniliyor.

Son bir yıldır Türkiye’de dolarizasyon hızlandı. Merkez Bankası kaynaklarına göre, 2014 Haziran ayında 89.9 milyar dolar olan dolar hesapları, bir yıl sonra 102.2 milyar dolara yükseldi. Euro hesapları da 47.7 milyardan 58.7 milyara yükseldi. Altın hesapları ise tersine, düştü.

4-016.jpg

7 Haziran seçim sonrasında dolar ve Euro hesapları daha da hızlı artmaya başladı. Bu durum aynı zamanda yönetime ve TL’ye güvensizliğin arttığını gösteriyor. (Yukarıdaki tablo.)

Türkiye’de dolar ve Euro aynı zamanda tasarruf amacıyla kullanılıyor. Yani bir varlık ikamesi olarak kullanılıyor. Bu tasarruf yastık altı veya bankada döviz tevdiat hesabı şeklinde oluyor. TL ve döviz mevduatı, TL cinsinden alınırsa, 2010 yılında döviz hesapları ve TL hesapları arasında 2.3 kat fark varken, 2015 yılında bu hesaplar birbirine yaklaştı. Bu fark 1.2 kata geriledi. Elbette ki kur artışının da TL cinsinden döviz hesaplarının artmasında etkisi var. Ancak konu tasarrufların karşılaştırılması olunca, sorun olmuyor.

5-009.jpg

Dolarizasyon para politikasını bozuyor... TL’ye olan güven azalıyor. Enflasyonla mücadeleyi sınırlıyor.

Halkın hem TL hem yabancı para talebi olduğu için, Merkez Bankası TL talebini doğru tahmin edemiyor. Ayrıca dolarla alışveriş olduğu için Merkez Bankası para arz ve talebini ayarlayamıyor. Enflasyonla mücadele edemiyor.

Dolarizasyon dalgalı kur sisteminin çalışmasını da engelledi.

Türkiye’de döviz girişi ve çıkışı dışında, halkın döviz tutması döviz arz ve talebini etkiledi. Türkiye’de döviz yalnızca ihtiyaç için değil, aynı zamanda bir tasarruf aracı olarak ve aynı zamanda istikrar sorunu nedeniyle ve devalüasyon beklentisi nedeniyle tutulduğundan dalgalı kur sisteminin, döviz kurlarını arz-talebe göre otomatik dengeye getirme işlevi çalışmıyor.

Not: 14 Haziran Cuma günkü yazımda, sehven bir grafik iki defa yer almıştır. Özür dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları