Doğrunun reytingi mi var ki yazayım sizi!

Tam bir hafta oldu; e-posta üzerine

e-posta:

- Selcan Abla, söz vermiştin, hani yazacaktın!

Şu terfi ettirdiğiniz “ablalık” makamı dolayısıyla girdiğim şoktan çıkabilseydim yazacaktım!

Ama iş değişti, koca bir gün boyunca büyüdüğümü - tamam hadi dosdoğru itiraf edeyim- yaş aldığımı, yaşlandığımı hissettirdiğiniz için kalkıp bir de teşekkür mü edeyim!

Ben üniversitelerde, gittiğimiz şehirlerde, yolda karşılaştığımızda yaptığımız sohbetlerde kendimi hep “sizden biri” sayarken, siz gözlerindeki taze heyecanla, yüzünüzdeki henüz gölge düşmemiş umutla, konuşmalarınızdaki naiflikle, dinamizm ve enerjinizle “aslında sizden biri olmadığımı” hissettirdiğiniz ya; elim gitmedi!

İdeallerinize / ülkülerinize melankoliyle değil akıl ve bilgiyle sarıldığınızı, “şunu yapmak lazım, bunu yapmak lazım”larla değil “şunu yaptık, bunu yaptık”larla ortaya çıktığınızı, velhasıl “abla ve ağabeylerinizi” yaya bıraktığınızı görünce kıskandım!

Evet, evet sizden bahsediyorum İstanbul Ülkü Ocaklılar;

Hani şöyle üç beş defonuz olaydı, “aaaa olmadı gençler” diyebileceğim bir malzeme verseydiniz elime bakın nasıl yazıyordum...

Ama siz tuttunuz boyunuza-posunuza, yaşınıza-başınıza bakmadan “0 sorunlu” bir iş çıkardınız, bizi kendinize hayran bıraktınız... Biz de kalktık, başarınızı ayakta alkışladık.

Ben şimdi bunun nesini yazayım; iyiyi, doğruyu, güzeli takdirin, teşvikin reytingi mi var sanki!

***

Şaka bir yana...

İstanbul Ülkü Ocakları’nın 2023 Liderlik Eğitimi’nin 6. Dönem mezunlarını verdiğini görmek gurur vericiydi. İstanbul Ülkü Ocakları’nın dünü, bugünü ve geleceği kavrayış biçiminin, Türk gençliğini fitne ekip kavga biçecekleri bir tarla varsayanların oluşturdukları “imaj”ı hükümsüzleştirdiğini görmek gurur vericiydi. Tebrikler çocuklar (siz misiniz bana “abla” diyen bu da benim golüm olsun size) ... Tebrikler Gökmen Kantar...

Böyle devam edin... Sadece siyasetçiler, sadece bürokratlar, sadece akademisyenler değil gazeteciler de yetiştirin... Ve sonra gelin, sitem ettiğiniz bu mahalledeki düzeni de siz değiştirin...

+++

SİZDEN GELENLER

Yurt dışında görev yapan öğretmenler MEB’den şikayetçi

Üvey evlat muamelesi görüyoruz

Afganistan’da, Türk Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Habibe Kadiri Kız Lisesi’nde 20 öğretmen görev yapmaktayız.

3 aylık görevler için gelen lise mezunu özel hareket polisleri aylık

net 3000 $,

2 yıllık görevler için gelen lise mezunu misyon koruma polisleri aylık

net 5500 $,

2 yıllık görevler için gelen üniversite mezunu dışişleri görevlileri aylık

net 8500 $,

5 yıllık görevler için gelen üniversite mezunu MEB öğretmenleri aylık net 1400 $ almaktadırlar. Birçok evli öğretmen arkadaşımız ekonomik gerekçelerle eşlerini, çocuklarını Türkiye’de bırakmak zorunda kaldılar. Sıla bilet uygulamasıyla dışişleri - askeriye mensuplarına yılda bir kez gidiş-dönüş uçak biletleri devlet tarafından ücretsiz olarak verilmektedir. Bu durumdan öğretmenler yararlanamamaktadır. Ocak ayı maaşları Mart ayına kadar sarkabilmekte, her ay düzenli olarak maaşlarımızı alamamaktayız. Bu nedenle ödemelerde sıkıntı yaşanmaktadır. Maaşlarımız 3 yıldan bu yana hiç arttırılmadı, özlük haklarımızda hiç iyileştirme yapılmadı. Arkadaşlarımızın çoğu eğitimi yarıda bırakıp dönmeyi düşünmektedir.

Afganistan’da görev yapan

MEB öğretmenleri

+++

ABD Pentagon vesayetini kaldırır mı

ABD ve Vahşi BATI (AB), bize hep, “ordunuzun vesayetini kaldırın. Ordunuzu küçültün, ordunuzun yetki ve sorumluluklarını azaltın” gibi bizim yararımıza olmayan telkinler yapmakta ve bunların yapılmasını istemekteler.

ABD hükümetleri, acaba uluslararası ilişkilerinde hep PENTAGON’u devre dışı mı bırakmakta? İşleri yaparken ve kararları alırken, Pentagon’a danışmıyorlar mı, onlardan görüş istemiyorlar mı?

Nazım Peker

+++

Ama hangi kadınlar...

Hangi kadınların gününü kutladık?

Erkek şiddetine maruz kalan kadınların mı?

Ailesi için yaşayan fedakar kadınların mı?

Dünyadan habersiz, her şeyi ’beyi’nin bildiği kadınların mı?

Cemaat ve siyaset için kapı kapı oy toplayan ve başına taktığı kumaş sorun olan ve bunun sömürülmesine isyan etmeyen kadınların mı?

Hayata sadece modaya uygun kıyafetleri giyebilmek olarak bakan kadınların mı?

Bu liste uzar da, kadınları bu hale sokan erkeklere de gün lazım değil mi?

Tolga Unutmaz

+++

5 soruda toplumsal duyarlılık testi

1- Son 10 yılda, yurdumuzda yaşanan gelişmeler karşısında, herhangi bir tepki verdiniz mi?

a- Vermedim. Kötü bir şey oldu da benim mi haberim yok ?

b- Vermedim. Ben son 10 yıldır yaşanan her türlü gelişmeyi memnuniyetle karşılıyorum.

c- Ben de memnun değilim gidişattan ama, bana sıra gelene kadar bu ülkenin hakimi, yargıcı, polisi, siyasi partisi, medyası var. Ben mi kurtaracağım bu ülkeyi kardeşim?

d- Elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bu uğurda gün geliyor tepki görüyorum, baskı görüyorum, ama önemli değil.

2- Hangi gazeteyi ya da gazeteleri okuyorsunuz?

a- Hürriyet-Milliyet-Posta-Akşam-Fotomaç-Fanatik..

b- Zaman-Taraf-Türkiye-Yeni Akit-Vakit-Sabah-Star-Habertürk..

c- Çok istiyorum, ama iş güç fırsat olmuyor. Gazete okuyamıyorum. Ama okumak lazım aslında. Yoksa başımızdaki bu belalardan nasıl haberdar olacağız...!

d- Aydınlık-Yeniçağ-Ortadoğu-Cumhuriyet-Sözcü.

3-Hangi televizyon kanallarını seyrediyorsunuz?

a- Star-Digitürk-ATV-Kanal D-Show TV-Fox TV.......

b- Samanyolu TV-Kanal 7- TGRT-Kanal 24-TRT.......

c- Özel bir kanal tercihim yok. Dizileri, yarışma programlarını, haberleri seviyorum. O arada hangi kanal denk gelirse onu seyrederim.

d- Ulusal Kanal- ART- BengüTürk TV- Halk TV...

4-Örnek aldığınız siyasi karakterler kimlerdir?

a- Hürrem Sultanı beğeniyorum. Bir de son filmde Ulubatlı Hasan’ı oynayan çocuk çok yakışıklıydı ! Filmin adını unuttum ama..!

b- Tayyip Erdoğan-Özal-Menderes-Fethullah Gülen

c- Atatürk elbette. Ama Özal’da bu memlekete çok hizmet etti. Gerçi yedi ama hizmet etti. Bence ikinci Atatürk. Erdoğan’ı da eleştiriyorum ama arada çok doğru işlere imza atıyor. Şu yollara bak. Kaç şerit oldu?

d- Atatürk.

5- En son hangi kitabı ya da yazarların eserlerini okudunuz?

a- Kitap okuyamıyorum ben. En son ortaokulda öğretmenin zoruyla okudum. Zaten bütün kitaplar dizi oldu. Okumaya gerek yok ki !

b- Allah yolundaki tüm yazarlar- Risale-i Nur, Ergenekon terör örgütü ile ilgili gerçekleri yazan yazarların eserleri........!

c- Kitap okumaya bayılıyorum. En son Canan Tan okudum. Elif Şafak ve Orhan Pamuk’u sevmiyorum. Ama iyi yazıyorlar..

d- Nutuk-Silivri’de cezaevinde bulunan aydınlarımızın eserleri- Gerçek aydın gerçek Atatürkçü, gerçek milliyetçi ve bağımsızlık yanlısı yazarların eserleri..

+++

Cevap anahtarı...

Yanıtlarınız içerisinde ’a’ şıkları çoğunluktaysa, tam da emperyalizmin istediği insan tipisiniz. İlgisiz, duyarsız ve maalesef cahil. Üstelik bu cahilliğinizden hiç de şikayetçi değilsiniz.

Yanıtlarınız içinde ’b’ şıkkı çoğunluktaysa, amansız bir cumhuriyet, TSK ve Atatürk düşmanısınız. Kiminiz PKK, kiminiz ise şeriat yanlısı.

Yanıtlarınız içerisinde ’c’ şıkları çoğunluktaysa en tehlikeli grubu oluşturuyorsunuz demektir. Görünüşte Atatürkçü ve milliyetçi olan bu grup üyeleri, zamana, şekle ve şartlara göre şeriatçı, komünist, liberal, demokrat, kısacası bilinen her türlü siyasi ve dini yapıyı benimseyebilir. Herkesin sorduğu bir soru vardır ya; ’Ben vermedim, konuştuğum hiç kimse bu partiye oy vermedi. Bunlar nasıl kazandı’ İşte bu sorunun yanıtı ’c’ye oy verenlerde gizli. Partilerin içi, sivil toplum örgütleri, bunlarla doludur. En muhalif görünümlü bakkalınız, manavınız, iş arkadaşınız bu grubun üyesi olabilir.

Bu ülke için gerçekten endişe edenlerin en çok işaretlediği şık ’d’ şıkkıdır. Herhangi bir ideolojinin kölesi olmadan, sadece Atatürk ve vatan sevgisi ile okurlar, yazarlar, konuşurlar.

Sizin testinizde hangi şık fazla çıktı peki ?

Burak H. Özdemir

+++

Bazı şeyleri sorgulamaya korkar olduk

Cumhurbaşkanı ve gazetecileri hakkında yazdıklarınız ne kadar da doğru. Ama benim anlamadığım bunu gördüğümüz halde neden fark edemiyoruz? Sanırım bazı şeyleri sorgulamaya korkuyoruz. Zaten son yıllarda her şeyden korkar olmadık mı? Her şeyi birileri takip ediyor. Azıcık ses çıkaran oldu mu “şşşş” diye uyarı alıyor. Sonra da bir kaç kurban seçip onların sayesinde bizde korkuyla sorgulamamayı öğreniyoruz! Umarım yazınızı bir çok kişi okur.. Okuduktan sonra anlar.. Anladıktan sonra durup bir düşünür...

S. Öktem

+++

Seğmenler delikanlıdırlar saatten çıkmazlar!

Saatten çıkmayı kabul edenler olsa olsa, Gökçek’in köçekleri olurlar!

Engin Balım

+++

Karpaz’ı

Vatikanlaştırma projesi

KKTC’de Apostolos Andreas manastırı üzerinden oynanmak istenen oyunlar Türk milleti ve iki devletini zor bir duruma düşürmeyi amaçlamaktadır.

Rum yönetimi ve kilisesinin Karpaz bölgesinde Ortodoks dünyasının Vatikan’ını kurma çabaları, manastırdaki türbenin papazlar tarafından tahrip edilmesi, kapısına asma kilit vurulması, Türk tarafının ulusal güvenliğini tehdit etmeleri karşısında ne acıdır ki hala susulmaktadır.

KKTC Türk egemenliği altındadır. Türk egemenliği altındaki manastırın yenilenmesi Vakıflar idaremizce yapılmalıdır. Yıllardır bu konuda Türk ve Rum tarafları arasında büyük bir mücadele vardır.

Kıbrıs Ortodoks kilisesi, Dünya Kiliseler Birliği ve diğer uluslararası kuruluşların finansmanı ile yapılacak olan bir yenileme (restorasyon) Kıbrıs Rum yönetiminin egemenliğinin KKTC üzerine uzanması anlamını taşıdığına inanmaktayız.

Mehmet Kurumanastırlı

KKTC Hizmet Sendikası

Genel Başkanı

Yazarın Diğer Yazıları