Hayatta her şey aklıma gelirdi de, Taha Akyol'un çalıştığı gazeteden çıkarılacağı gelmezdi. Meslek hayatı boyunca kalemini satmamış bir gazeteci-yazar olan Akyol'un Demirören Grubu'nda barındırılmayacağını sezmiştim. "Doğrudan yana tavrını bozmayınca" birkaç kez uyarıldı. Buna rağmen tarzını değiştirmedi. Kimi köşe sahibi gibi araziye uymadı. Hepsinden önemlisi iktidarda olanlara çekinmeden yanlışlarını yazdı. Sert bir tavırla da olsa uyarıyı görev saydı.
Yeniden
Taha Akyol'un yarından itibaren Karar gazetesinde başlayacağını öğrenince, inanın çok sevindim. Köşesini hukukçuluğuyla bezediği üslubuyla devam ettireceğinden şüphem yok. "Araştırmacı gazeteciliği" belgeselcilik konumuna sokacağı kesin.
Genel Yayın Müdürlüğüm döneminde Yankı'nın Ankara temsilcisi iken yaptığı başarılı çalışmaların kıymeti hâlâ belleğimde. Tercüman'ın başına geçtiği dönemde de "Özal'ın çoktan batırma kararı aldığı" bu köklü grubu kurtarmak için verdiği haysiyetli mücadeleyi asla unutamam.
Sevgili kardeşim Taha Akyol'a, eski deyimle "Babıali'ye yeniden hoş geldin" diyorum. Başarılı olacağından da hiç kuşkum yok. Dilerim, kimi kalemini pazarlayanlar ondan ders alır. Birkaç "tüccar gazeteci"nin bu dönüşten biraz utanacağını sanmak ise hayaldir.
...
ÖZEL NOT: İleride bir gün, bir başka CEO'nun başında bulunduğu gruptan neden kovulduğunun öyküsünü anlatmaya da söz veriyorum. Bakalım buna nasıl cevap verebilecek.
***
Fazla geç kalmadan
Adam yetiştirme konusunda Cihad Baban ve Mithat Perin'in üstüne hocalar tanımam. İkisinin de rahle-i tedrisinden geçtim. Benim yanımda mesleğe başlayanların sayısını da unuttum. Fikret Şeneş'in şarkı sözlerindeki gibi; "Kimler geldi, kimler geçti."
Bu işi neden yaptığımı sorarsanız, cevap vereyim. Savaş Ay, İrfan Ülkü ve daha epey ünlü meslektaşıma dersler verdim. Önceliğim her zaman "doğru habercilik" oldu. Gençlere her zaman söylediğim "Bana yalan haber getirmeyin"dir. Buna tevessül edenler olmadı mı? Elbette aralarından birkaç kişi çıktı. Yanımda da, gazetecilikte de barınamadılar.
Pek çok şöhret yetiştirdim. Ancak Servet Kabaklı da özel bir tarz ve tavır vardı. Bu, kimse de yoktu. Elazığ'ın (Harput'un) has evladı dürüstlüğü ile gözüme girdi. Sanırım bunda Ahmet Kabaklı üstadın katkısı büyüktü.
Önemli bir çalışma
Amcasının oğlu Esat Kabaklı'nın 50. sanat yılı albümü elime biraz geç ulaştı. Kargonun azizliğine uğradım. Esat'ın "Bil Oğlum. Bu vatan bölünmez. Bu bayrak inmez" ismini verdiği çalışması 10 eserden oluşuyor.
Tamamı Esat Kabaklı'ya ait türkülerden Bil Oğlum'un sözleri Servet'in ağabeyi Serhat Kabaklı'ya ait. "Çanakkale bugün toz ile duman" ise Ozan Arif'in güftesi.
"Sarıkamış'ta Allahuekber" kesinlikle Prof. Dr. Bingür Sönmez'e ithaf.
Nüvaz etiketiyle çıkan çalışmanın müzik yönetmeni Fatih Ihlamur. Türkiye sevdalılarına mutlaka dinleyin diyorum.
Bizden biri daha
Bünyamin Aksungur'u TRT'de tanıdım. Türk Dünyası'nı kucaklayan çabasıyla dikkatimi çekti. Kâh Kazakistan türküsü Akbulak'ı söyledi. Kâh Kırım Tatarlarının Ural Dağı'nı.
Çuvaş öyküsünden yola çıktığı "Vırmanda Şırlara"yı söyledi. Kerkük'ten "Kâr etmez ahım"ı okumayı ihmal etmedi. Kıbrıslı Arap Ali'nin öyküsünü anlatan Magusa Limanı'nı merhum Yüzbaşı Muzaffer Tekin'den önce ondan dinledim.
Değerler geçidi
Canan Uykuda isimli CD'ye katkıda bulunanlar da çok önemli. Özbek Profesör Abdulahad Abduraşitov, Gıcak ustası Talatbek Tuysiyev. Tar üstadı Prof. Dr. Möhlet Müsliov ile Kamança ustası Prof. Dr. Munis Şerifov bu albümde buluştular.
61 yaşında ilk albümünü çıkaran Bünyamin Aksungur'un muhteşem çalışması Ahenk Müzik'ten. Şu hoş ithafını sizlerle paylaşmayı arzuluyorum:
"Sevgili Burhan Ayeri ağabeye
Canan'ların uyandığını görmek ümit ve dileğiyle.
Selamlar ve saygılar..."
...
BİR ÖVGÜ: TRT Müzik'teki yenilenme dikkatlerden kaçmıyor. Hem TSM programı Nağmeler hem THM yapımı Ezgilerin elden geçtiği belli olmakta. Görüntü kalitesinin yükseldiği ortada.
...
RUDYARD KİPLİNG diyor ki...
Altı tane sadık hizmetkârım var. Bütün bildiklerimi onlar bana öğretti.
İsimleri: Ne, Niçin, Ne Zaman, Nasıl, Nerede ve Kim...
