Diyanet'in cevabına cevap!.

Manşetten verdiğimiz;
“Diyanet’tenacı fetva; Biber gazı caizdir” haberimiz (24 Haziran Pazartesi) gündeme bomba gibi düştü. İnternette bir çok haber sitesi, bazı gazeteler ve köşe yazarları haberimizi paylaştı.
Haberin hikayesine geçmeden önce siz değerli okurlarımızın çok iyi bildiği bir hususun tekrar altını çizeyim. YENİÇAĞ ailesinin mensupları olarak yalnızca Allah’a vereceğimiz hesabı düşünür ve sadece ondan korkarız. Kullara biat etmek gibi bir özellik de şahsiyetimizde yoktur. Haberciliğimizde de sadece ve sadece yüce Yaratana vereceğimiz hesabı düşünür kamu adına sorgulama ve bilgilendirme görevimizi en doğru ve tarafsız bir şeklide yapmak için azami gayreti gösteririz. Elimize gelen haberi en az 2 sağlam kaynağa doğrulatmadan satırlara dökmeyiz. Kişilere sorular sorup söyleşi yaparken mutlaka ve mutlaka onu kayıt altında tutarız. Doğru, dürüst ve ilkeli gazetecilik kuralları bizim başucu kitabımızdır.Yayın çizgimizi ve hassasiyetlerimizi en az bizim kadar iyi bildiğinizi haber ve yazılarımıza gönderdiğiniz yorumlardan çok iyi biliyorum. Gelelim söz konusu haberimize..
Büyük yankı uyandıran manşetimize Diyanet İşleri Başkanlığı tüm gün bekleyip ancak (pazartesi) akşam saatlerinde bir açıklama gönderebildi. Tuhaf ve kendi içinde çelişkilerle dolu bir açıklama; ne yalanlıyor ne de yalanlamıyor denecek cinsten. Açıklamayı ne yazık ki; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın AKP’nin siyaset bataklığına nasıl düşürüldüğünü belgeleyen cinsten olduğu için ADSIZ’a taşıyorum. Haberin hikayesi ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tükenmişliğini gözler önüne sereceğim.
Diyanetin açıklamasından;
“Diyanet’ten acı fetva: biber gazı caizdir” başlığıyla verilen haber incelendiğinde, gerek bilgi eksikliği ve bilgi yanlışlıklarıyla, gerekse iyi niyet ürünü olmadığı bir hayli açık olan ve istihzaya varan içeriğiyle haber metninin her şeyden önce sorunlu olduğu ortadadır. Haberin kurgusu ve dili dikkate alındığında, metnin son derece çalkantılı süreçlerden geçtiğimiz bir ortamda hangi amacın peşinde olduğunu kestirmek güçtür.

1- Gazetecilik dersi verenlere bakın!.. Öncelikle, bize gazetecilik dersi vermek sizin işiniz mi? Bize gazetecilik dersi vereceğinize “Biber gazı caizdir” demedik böyle bir yorum yapmadık diyebiliyor musunuz? Çıkın açıklayın!.. Ayrıca Ankara haber merkezimizden Hanife Açıkalın’ın Alo Fetva Hattı’ndan aldığı yanıtlar haberimizde noktasına virgülüne dokunulmadan gayet nesnel bir biçimde tırnak içi olarak aktarılmıştı. Hangi sorumuzda acaba bilgi yanlışlığı var?.. Mesela insanların üzerine hatta evlerin içine fütursuzca biber gazı sıkıldığında mı?.. Ayrıca, siz niyet okuyucusu musunuz?..
Diyanet’in açıklamasından;
“Alo Fetva Hattı’nı farklı isimlerde 21 defa arayıp biber gazının orucu bozup bozmadığı gibi bir ilmihal sorusunu sorarak aldığı fetva ile ilgili cevabı Diyanetin Alo Fetva üzerinden yaptığı açıklamaya göre formatıyla ” Diyanetten Acı fetva biber gazı caizdir “ gibi bir yalan haberin Başkanlığımıza isnat edilmesi hiçbir ahlaki ilke ile bağdaşmadığı hususunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”

2- Muhabirimiz Hanife Açıkalın, Alo Fetva Hattı’nı 20 Haziran Perşembe günü akşamı 1 kez aradı telefondaki yetkili şahıs “saat 17:00’yi geçtiği gerekçesiyle” sorulara cevap verilemeyeceğini ve Cuma günü araması gerektiğini belirtti. Hanife de Cuma sabahı 10:00’dan sonra hattı bir kere aradı düşüremedi, ikinci kez aradığında ise karşısına çıkan yetkiliye medyadaki görüntüleri hatırlatarak bu şekilde biber gazı kullanılmasının dinen doğru olup olmadığını sordu. Muhabirimizin soruları ve aldığı cevaplar kayıtlarımızda aynen mevcuttur. 21 kez değişik isimlerle arama gibi durum kesinlikle söz konusu değildir. Zaten Alo Fetva Hattı’nı arayanın ismi sorulmaz, cevap veren şahsın da bugüne kadar kendini tanıttığına hiç şahit olmadım.

3- “Oruç bozar mı” sorusu da muhabirimize ait değildir. Herhalde Diyanet İşleri Başkanlığı içine düştüğü çıkmazdan kendini kurtarıp kafa karışıklığı yaratmak için buna sarıldı. İşte ispatı;
Biber gazı oruç bozar mı? Diyanet o soruyu yanıtladı
21 Haziran 2013 Cuma - 12:16 - Aksam.com.tr
Diyanet İşleri Başkanlığı, Gezi Parkı eylemlerinde sıkça kullanılan biber gazının, “orucu bozup bozmayacağı” tartışmasına açıklık getirdi.
Ali Ekber ERTÜRK / ANKARA
“Biber gazı solumanın orucu bozmayacağını” belirten Diyanet, bir de telkinde bulundu ve “Müslümanlar, ibadetlerini riske edecek eylemlerden uzak durmalıdır” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı dini sorular birimi, 9 Temmuz’da başlayacak Ramazan ayına sayılı gün kala, “biber gazı” konusunda bir fetva açıkladı. “Biber gazını teneffüs etmek orucu bozar mı? Bu durumda ne gibi tedbir almak lazım gelir?” şeklindeki soruyu, resmi yoldan yanıtlayan Diyanet’in fetvası şöyle:
“Evde ya da sokakta biber gazına maruz kalan oruçlu kimsenin orucu bozulmaz. Ancak Müslüman, ibadetlerini riske edecek eylemler içerisinde bulunmamalıdır.”
Hadi bakalım buna ne diyeceksiniz?
Diyanet’in açıklamasından;
“Kaldı ki Alo Fetva Hattı kamu hizmeti vermek, vatandaşlarımızın bireysel sorularını cevaplamak üzere kurulmuş bir hizmet hattıdır. Gazete haberine mesnet teşkil edecek konuda ilgili birimimiz tarafından yapılmış her hangi bir açıklama söz konusu olmadığı gibi bu birimlerimiz aracılığıyla kamuoyuna herhangi bir şekilde açıklama da yapılmamakta, vatandaşlar tarafından kişisel düzeyde sorulan dini sorulara, fetva kriterlerinin bir gereği olarak hususi cevaplar verilmektedir.”

4- Hani “güler misin yoksa ağlar mısın” derler ya! Aynen o cinsten. Diyelim ki vatandaş aradı ve aldığı cevabı bize aktardı. Bunun haber değeri yok mu? Bunun haberleştirilmesi için bir engel var mı?..
Kamu hizmeti veren Alo Fetva Hattı’ndan biz gazetecilerin yararlanma hakkı yok mu? Gazetecilerin verdiği hizmet kamuya yönelik değil mi?
Fetvalar ümmeti bağlamıyor da şarta zamana ve zemine göre yalnızca bazı birey veya toplulukları mı bağlıyor?
Diyanet’in açıklamasından son satır;
“Dini konuların ciddiyeti ve bugün yaşanan müessif olayların ortaya çıkardığı sonuçlar dikkate alındığında söz konusu gazetenin öncülük ettiği dilin mevcut sorunları ne ölçüde derinleştirme potansiyeli taşıyabileceği izahtan varestedir.”

5- Dini konuların ciddiyetine gösterilmesi gereken hassasiyet tartışılamaz. Ama bunu bize söylerken ve de aba altından sopa göstermeye çalışırken;
Ey!.. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez ve kurumun sayın çalışanları..
İğneyi önce kendinize sonra da çuvaldızı başkasına batırın.
Söylemleriniz, faaliyetleriniz ve politikanızla AKP’nin arka bahçesi haline getirdiğiniz Diyanet İşleri’ne bir daha dönün bakın.
Kahve köşelerinde bile sohbet konusu haline gelen başta merkez teşkilatınız olmak üzere il ve ilçe teşkilatlarınızdaki AKP’li kadrolaşmaları tekrar gözden geçiriniz.
Kadrolarınızda gerçekten ehil isimlere, gerçek İslam alimlerine mi yer açıyorsunuz yoksa AKP genel merkezinden ve teşkilatlarından gelen not kağıtlarına mı?
Göreviniz; sadece ve de sadece AKP iktidarına ve politikalarına destek çıkmak mı? Yoksa, siyasetten arınmış bir şekilde “acaba Başbakan bize kızar da koltuğumuzdan oluruz” u düşünmeden Müslümanlara doğru rehberlik etmek mi?
Tekrar ediyorum. Sayın Mehmet Görmez doğru bilgilenmek istiyorsa muhabirimizin Alo Fetva Hattı’yla yaptığı görüşmeyi muhafaza ediyorum. Milletten özür dileyeceklerse bir örneğini kendisine verebilirim.
Yoksa!..
Sorum net:
“Milletin üstüne ve evlerinin içine öldüresiye biber gazı sıkmak caiz mi değil mi?”
Çıkın açıklayın!..

Diplomasinin yerleşik kurallarında böyle fotoğraf servisine pek rastlanmaz. Güneydoğu turuna çıkan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, yolda giderken zırhlı aracının lastiği patlamış. Bu tip araçlarda pek meydana gelebilecek iş değil ama!.. Ricciardone’nin Şaban ustaya tamir ettirdiği lastiğin fotoğrafı aynı gün ABD Başkanı Obama’nın Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradığı haberiyle birlikte servis edildi. “Suriye tam mutabakat” haberiyle..
Obama’nın elinde beyzbol sopası ile birlikte Erdoğan’la telefon görüşmesi karesini ve ondan sonra ki gelişmeleri hatırladım.
Geçmiş tecrübelerimden basına meçhul telefon görüşmelerin içeriğini biraz tahmin edebilirim.ABD görsel mesajları da en etkin şekilde kullanır. Okurlarla paylaşmadan edemedim!..
ABD Erdoğan’ı patlak lastiğe benzetti de, değişeceğinin de mesajını mı verdi acaba?..

Yazarın Diğer Yazıları