KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, yerel bir gazeteye verdiği mülakatta KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın görevinin ülkede kalıp müzakereleri ilerletmek olduğunu kaydederek, “Anlayamadığım bir sebepten dolayı Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin gittiği her yere arkasından Özersay gidiyor. Sanki iki farklı ülkeyi temsil edermiş gibi ve birinin yaptığının öbürü üzerinde etkisi yokmuş gibi bir durum var. Özersay’ın ABD’ye gitmiş olması gereksizdi. Biz bunu Eroğlu ile paylaştık. Bunun doğru bir yöntem olmadığını söyledik. Özersay’ın görüşmeleri yönetmesi gerekir. Ama gördüğüm kadarıyla Eroğlu’nun direktifleriyle Özersay yurt dışında daha uzun süreler bulunmak gibi bir rolü seçiyor. Bu da doğru bir yöntem değildir. Her eforun sonuç almak için harcanması gerekir. Bu da burada karşılıklı muhatabıyla görüşmesinde geçer” diye konuştu.
Bir taraftan müzakereler yürütülürken diğer taraftan da dış temasların sürdürülmesi gereklidir. Hatta şu anda gerçekleştirilmekte olan dış temasların sadece Özersay ve Nami’yle sınırlı kalmayıp diğer diplomatlarımızın da devreye sokularak artırılmasında fayda olduğu inancındayım. Lobi faaliyetlerinin artırılmasının, içinden geçtiğimiz bu kritik dönemde çok önemli olduğu açıktır. Ne kadar çok kapı çalınır ve Kıbrıs sorunu konusundaki tezlerimiz anlatılırsa, bir o kadar ülke tarafından anlaşılmamız sağlanabilecektir. Lefkoşa’da oturup dünyayı etkilemenin mümkün olmadığını hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Bu ağır yükü sadece Nami ve Özersay’a yüklemek de doğru olmayacaktır. Yurt dışındaki temsilciliklerimizde görev yapan diplomatlarımız yanında, tezlerimizi bilen diğer diplomatlarımızın vakit kaybetmeden dış temaslara başlamaları için gerekli girişimler başlatılmalıdır. Bu temaslar sürdürülmekte olan müzakere sürecine olumlu katkı koyacaktır. Rum tarafının Kıbrıs Türk diplomatlarının temaslarından rahatsızlık duyarak müzakere sürecine daha ciddi ve samimi bir şekilde katılımı sağlanabilecektir. Rum’un korkusu Türk diplomatların girişimleri sayesinde KKTC’nin seviyesinin yükseltilmesi değil midir? Dış ilişkilerimizin, temaslarımızın artırılması Rum’un paçasını tutuşturmuyor mu?
Müzakereci Özersay, göreve yeniden atandığı 8 Şubat 2014 tarihinden bu yana Ankara, Atina, Brüksel, New York ve Washington’u ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Nami de Ankara, Brüksel, New York ve Washington’da temaslarda bulundu. Nami şu anda Almanya’nın başkenti Berlin’de temaslarda bulunmaktadır.
Rum tarafı bu temaslara oldukça tepkilidir. Güney Kıbrıs’ta EDEK, DİKO, Çevreciler ve Ekologlar Hareketi ile Vatandaşlar İttifakı, Özersay’ın yanı sıra, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin dış ziyaretlerine büyük tepki gösteriyor. Özellikle EDEK lideri Yannakis Omiru ile Vatandaşlar İttifakı lideri Yorgos Lillikas, müzakerecilerin Yunanistan ve Türkiye başkentlerine yaptıkları ziyaretler sonrası, kendi deyişleri ile “sahte devletin” diplomatik seviyesinin yükseltildiğine ve Nami ile Özersay’ın tüm ülkelerin temsilcileri tarafından kabul görmeye başladığına işaret edip, sert tepki gösteriyor.
Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Fileleftheros, “Oluşturucu Devleti Kuruyorlar... Nami-Özersay İkilisi Sahte Devleti Yükseltmek İçin Uluslararasında Dolanıyor... Kapılar Birbiri Ardına Açılıyor” başlıklı manşet haberinde Türk tarafının, KKTC’yi siyasi açıdan yükseltmek ve daha şimdiden Kıbrıs Türk Oluşturucu Devleti’ni sağlamlaştırmak için uluslararası seferberlik başlattığını yazdı.
Gazete Müzakereci Özersay ve Dışişleri Bakanı Nami’nin Türkiye’nin yardımlarıyla, müzakerecilerin Atina ve Ankara’ya gerçekleştirdiği çapraz ziyaret ve temasların ardından KKTC yetkilileriyle görüşen yabancı ülkelerle temaslarda bulunduğuna vurgu yaptı. Gazete devamla Nami’nin ABD’den döner dönmez hemen Berlin’e hareket ettiğini, ABD’den dönen Özersay’ın ise yeni temaslarının gündemde olduğunu detaylarıyla okurlarına aktarırken, bunun paralelinde KKTC’nin uluslararası örgütlerde yükseltilmesi yönünde çaba harcandığını da belirtti.
Dış temasların Hükümet ve Cumhurbaşkanlığınca koordineli bir şekilde artırılarak devam ettirilmesi önemlidir. KKTC Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı uyum içerisinde çalışabilmelidir. Makamların birbiriyle uğraşacakları, birbirlerini kırıp dökecekleri bir dönemde değiliz. KKTC’de birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olunmalıdır. Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerin sürdüğü bu ortamda, tek ses olmanın önemini kavrayamayan kalmamıştır herhalde.
