Diktatörler neden diktatördür? (26 Ağustos 2018)

20 asır diktatörler çağıdır. 20 yüzyılda nerdeyse iki ülkeden birisi dikta rejimi ile yönetildi.

Tarihi gerçekler aynı zamanda diktatörlüğün sanıldığından daha kolay olduğunu da gösteriyor. İnsan istismarını vicdanına yedirebilenlerin diktatörlük yolunda kolay ilerlediklerini anlıyoruz. Diktatörlerin çoğunun beyin kimyası farklı çalışıyor olabilir ve fakat bunları iktidara getirenler de yine halktır. Söz gelimi Hitleri Alman halkı seçti.

20 asra en fazla damgasını vuran ve insanlığa en büyük zararı veren 4 diktatör olmuştur. Faşist Hitler ve Mussolini, Komünist Stalin ve Mao.

Bu diktatörler genel olarak eğitimini yarı bırakmış ve yaşadıkları geçmişleri ile adeta insanlığa düşman olmuş insanlardır.

Hitler Avusturyalıdır. 1925-1932 vatandaşsız bir statüdedir. Lisede sınıf tekrarı yaptı. Maddi sorunlar nedeniyle okuluna devam etmedi.1907 Viyana güzel sanatlar akademisine kabul edilmedi.1909'da evsizler yurduna yerleşti. Diktatörlüğünde 6 milyon Yahudi katletti. Savaş nedeniyle 11.5 milyon insanların ölümüne neden oldu.

Mussolini, ilk ve orta okulda, disiplinsizlik ve saldırganlık gerekçesi ile 2 defa okuldan atıldı. 8 yaşında annesinin gittiği kilisede insanlara taş attığı için, kiliseden kovuldu. Yatılı okulda arkadaşını yaraladı. Öğretmenine mürekkep hokkası fırlattı. 11 yaşında okuldan atıldı. Sonradan mezun oldu. Askerlikten kaçmak için İsviçre'ye gitti. Orada yakalandı ve bir gece hapiste kaldıktan sonra sınır dışı edildi.

Stalin 7 yaşında çiçek hastalığı geçirdi, yüzünde çiçek izleri kaldı. 12 yaşında araba kazası geçirdi sol kolu yaralandı ve ölünceye kadar sakat kaldı. Ortadoks rahip okuluna gitti ve huzursuzluk çıkardığı için ayrıldı.

1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce, Stalin rejimi altında öldürülen insan sayısını hesaplayan araştırmacılara göre; 799.455 kişinin infaz kararını Stalin vermiştir. Yaklaşık 1.7 milyon kişi Gulag'da, 390 bin kişi ise zorunlu göç sırasında öldü. Bu kategorilerde stalinin neden olduğu toplam 2.9 milyon resmi kurban var.

20 yüzyılda daha çok diktatör var, ancak bunlar içinde en çok insan ölümüne Çin'de Mao Zedung neden olmuştur. Fiilen katlettiği, açlık ve 100 çiçek hareketi nedeniyle ölenlerin toplamı 50 milyon olarak tahmin ediliyor.

Japonya'nın kırkıncı Başbakanı Hideko Tojo, Çin ve Güney Sayada 5 milyon insan soykırımı yaptı.

Saddam Hüseyin 2 milyon insanın ölümüne neden oldu.

Kuzey Kore Kim il-Sung, idam ve suikast işle 1.6 milyon insan öldürdü.

Özetle diktatörler kan üstünde ancak diktatör olarak kalmışlardır. Ne varki Hitler, Mussoli'nin ölümünde olduğu gibi, hepsinin de sonu aynı kan üstünde son bulmuştur.

Tunus'ta 23 yıllık Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali ve Mısırda 30 yıl iktidarda olan Hüsnü Mübarek, dramatik şekilde ülkelerini terk ettiler. Saddam, Kaddafi halk tarafından adeta parçalandı.

Tiranların ve diktatörlerin büyük bir kısmının dramatik şekilde çöküşleri ve yok oluşları aynı zamanda normal bir insanın neden diktatörlük istediğini de sorgulamak gereğini ortaya çıkarmıştır.

Artur Conte, Diktatörler Yüzyılı kitabında, diktatörleri yaratan şartları sıralıyor. Bu şartlardan bazıları bütün ülkeler için geçerlidir. Bazıları ise farklı toplumlar için vardır.

Artur Conte, diktatörlerin genel özelliğine bakılınca, eski ve zengin aileden gelmiş hiçbir diktatöre rastlanmadığını söylüyor. Ayrıca çocukluğunda travma geçirenler, psikolojik sorunu olanlar Tiranlığa kadar ulaşınca birikmiş komplekslerini insanlıktan çıkarıyorlar.

Yine Tiran bir demogogdur. Özgüven sorunu yaşar. Korkaktır ve korkusunu bastırmak için korku imparatorluğu yaratır. Seçilse bile kendini korumak için sonunda diktaya gitmek zorundadır.

Artur Conte göre bir ülkede gelir dağılımı ne kadar bozuksa, o kadar siyasi istismara açıktır. Siyasi iktidarlar hem fakir halka bütçeden para dağıtarak kendilerine biat edenlerin sayısını artırdı hem de bir çok ülkede, özellikle İslam ülkelerinde fakir halkı Siyasi İslam tuzağına düşürmek daha kolay oldu. Bu uygulamalar otokrasi yolunu açtı

Son yıllarda yeniden popülizmin ve diktanın artması, demokrasi arayışlarını artırdı. İnsanlık için diktatörlükten kurtulmanın tek yolu demokrasinin insani değerlerini iyi bilmekten geçer.

Yazarın Diğer Yazıları