Devletin "gönlü"ne sesleniyorum
Müyesser Yıldız gibi birinin "askeri casusluk" suçlamasıyla gözaltına alınması olayı, neresinden bakarsanız bakın, neresinden tutarsanız tutun öyle tirajikomik ki; akılla, mantıkla, hukukla, vicdanla, izanla izahtan öyle vareste ki, yazarken, konuşurken, anlatırken ister istemez ironilere başvurmakta buluyoruz bizler de çareyi…
Oysa işin şakaya gelir yanı yok.
***
Görevimiz, hele ki günün şartlarında evet hayli tehlikeli ama "Görevimiz Tehlike" filmi değil günlerdir bize izlettikleri. Dokuz canlı "Ajan Ethan Hunt" değil, etten, kemikten, gerçek ve sıradan "faniler' hedeflerine yerleştirdikleri.
Gazetecilik mesleğinin hakkını, hukukunu, onurunu filan da geçin "insan hayatı"nı savunmaya çalışıyoruz günlerdir biz aslında; meslektaşlarımızın hayatlarını.
Zira, "askeri casusluk", Yıldız'ın gözaltından yolladığı ilk mesajda belirttiği gibi ciddi, hatta çok ciddi bir suçlamadır.
***
Türk Ceza Kanunu'nun 328. Maddesine göre, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden kimseye on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir."
Bu "suç(!)", "Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse", "Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuşsa, Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır."
***
Biz, gazetecilik penceresinden bakıyoruz ve Müyesser Abla'nın kendisiyle paylaşılan "bilgileri" kullanmamakla suçlanmasına gülüyor ve "Bu bile vatanperverliğinin delili değil mi" diyoruz da, şunu atlıyoruz galiba;
Minareyi çalan kılıfını hazırlamamış mıdır acaba?
Bize deli saçması gelen bütün o ifadeler, tesadüfen mi arka arkaya diziliyor yandaş medya sayfalarında?
***
Misal, her okuyuşumda "Bu nasıl bir zırva" dediğim şu "Tane tana not alma" meselesi. Niye, konuya dair hemen her haberinin bir yerine, bize son derece manasız gelen bu detayı illaki sıkıştırıyor olabilir ki tetikçi?
Biz istediğimiz kadar "Müyesser Abla'ya kamera kaydı yapan bir çip filan da mı takmışlar" diye kafa bulalım, tetikçinin "E.B.'nin Libya ve Idlib'deki askeri sırlara ilişkin Yıldız'a telefonda 'Abla iyi dinle bak' diyerek bilgi akışı sağladığı, Yıldız'ın da tane tane not alıp sık sık teşekkür ettiği anlaşıldı" nevi cümlelerinin her birinin bir gayesi var.
Yayınlanıp yayınlanmadığından, ilgili belgelerin edinilip edinilmediğinden bağımsız olarak, "Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge ya da vesika içeriklerindeki bilgilerin 'siyasal veya askerî casusluk' maksadıyla TEMİN EDİLMESİNİ" cezalandırıyor yasa. Açıklamamış bile olsa "öğrenmiş" olmayı!
Bunun için o "Yıldız'ın sık sık bilgileri tekrarlattığı…", "Aldığı bilgiler karşısında şaşkınlık yaşadığı…" vurgulamaları; bir tür "yol çalışması"!
***
Ne fark eder, "sonuçta masum" mu diyorsunuz?
Siyasallaşmış yargının bunu ne zaman kabulleneceğini, yeni "kumpas" itirafının ne zaman geleceğini biliyor musunuz?
Müyesser Yıldız'ı "Bu gözdağı ona yeter" diyerek veya "Müebbet de versek iflah olmaz, cezaevi duvarlarını tırnaklarıyla kaza kaza da olsa doğru bildiğini yazar" deyip Adliye'den serbest bırakma ihtimalleri de var ve bütün kalbimle o ihtimalin gerçek olmasını dilerim ama tutuklayabilirler de pekala!
Konu gerçekten de "Libya" ise "bir şekilde" işin içine "savaş hali" katabilirler de…
Adet gazetecileri "yalan haber"le suçlamak olduğu için şimdi böyle yazmak garip geliyor ama sonuçta Müyesser Abla'nın kulaklarını tıkamamak gibi büyük bir suç işleyerek duymak durumunda kaldıklarının içeriği "gerçek ve doğru"ysa ve "gizlilik niteliğini koruyor"sa…
Yakın geçmişte yaşanan çok acı tecrübelerden bildiğimiz üzere, "casusluk maksadını" asla kanıtlayamasalar da…
Bu tip vakalarda "niyet okuma" yoluyla gidildiği için hükme;
Sırf, -vardır böyle tipler- "Zaman zaman kendisini arayıp 'çok önemli' olduğunu iddia eden bir takım bilgiler aktaran şahsı, gazetecilik mesleğinin gereği dinlediği" için ve nezaketen "Teşekkür etmek" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet"le yargılanabilir Müyesser Abla…
***
Madem işler böyle yürüyor…
Madem hukuk konuşmak beyhude…
Böyle sorayım ben de;
"Gönlünüz razı mı" buna?
SORU-YORUM
Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel'in gözaltına alındıkları dosyada "kısıtlama", "gizlilik" kararı varsa, yandaş medyadaki bir adli tetikçinin ifşalarına erişim engeli konulması için yapılan başvurular neden sonuçsuz bırakılıyor acaba?