Devleti ayağa düşürmek

Bugün sizinle bir doktor arkadaşımın bana yazdığı e postayı paylaşacağım. Sadece isimleri değiştireceğim. Olayın geçtiği şehrin adını vermeyeceğim onun yerine “X” şehri diyeceğim. E posta şöyle: “2007 seçimlerine giderken “Çiçek” Hastanesi’nde beraber ihtisas yaptığım arkadaşlarımla zaman zaman o günler için gündemde olan seçimleri tartışırdık. Dr. “Mehmet” arkadaşım ile benim tartışmalarım ise pek bir meşhurdu. Malum “Mehmet” arkadaşım hızlı AKP’li ve Tayyipçi idi. Ben de yanlış düşündüğünü anlatmaya çalışan ona aykırı bir ses idim. Dr. Mehmet yere göğe sığdıramadığı AKP’yi ve Tayyip’i öyle savunurdu ki, bir an için bile başka bir fikri zikri bırakın kabul etmeyi, duymak bile istemezdi. Seçimler geldi sonlandı malum olarak AKP ezici çoğunlukla kazandı ve daha sonrasında da ihtisaslarımız bitti ve kendisi kurada Güneydoğuda “X” şehrini çekti gitti. Ben de eş durumundan Ankara’da kalıp “Papatya” Devlet Hastanesi’ne acil sorumlusu olarak atandım.
Aradan 2 yıl geçti ve Papatya Devlet Hastanesi’nde beraber çalıştığım mesai arkadaşlarımdan birisi olan Dr. “Hüseyin”, “X” şehrine Sağlık Müdürü olarak atandı. Giderken de bana “X şehrinde tanıdığın doğru düzgün doktor var mı” diye sorunca ve ben de “Öyle biri var ki; hem akıllı hem çalışkan hem de senden bile hızlı AKP’li bir doktor arkadaşım var” dedim. Dr. Hüseyin de hemen bu olayı sahiplendi ve “Beni mutlaka bulsun” dedi. Ben de Dr. Mehmet’i aradım ve durumu anlattım. “Hüseyin size müdür olarak geliyor. Ben seni ona yeterince refere ettim, sen de git kendisiyle görüş” dedim.
Dr. Mehmet ise bana ne dedi biliyor musunuz; “Kardeş buralar var ya buralar, başka yerler. Burada devlet mevlet yok. Sağlık Müdürlüğü dahil hiç bir kurumu devlet yönetmiyor. İhaleden personel atamasına sağlıktan sosyal yardıma kadar her türlü hizmeti PKK veriyor. PKK’nın onaylamadığı hiçbir şey gerçekleşmiyor. Ben buradan dönüyorum, mecburi hizmetim bitti ama içimdeki AKP de bitti. Artık beni MHP falan da kesmez. Bu işe dur demek gerek.”
Aradan kısa bir süre geçti ve o arada KCK operasyonları falan derken bizim Dr. Mehmet’in bahsettiği devletin hizmetlerini veren yöneten PKK’lılar, KCK kapsamında tutuklanmaya başladı ve başta “X” şehri olmak üzere geniş bir operasyon ile devlet duruma el attı. Derken kısmen bir temizlik yaşandı. Lafı uzattım ama hocam dün akşam haberlerde seyrettim ve açılım maçılım derken “X” şehrinde KCK tutuklusu hiç kimse kalmadığı haberi üzerine bu anıyı size anlatayım dedim.
Son haftalarda Diyarbakır’dan veya diğer bölge kentlerinden gelen vatandaşlarımız, iş adamları, gazeteci arkadaşlarım bölgenin PKK tarafından yönetildiğini anlatıyorlar. Bölgede ihale alan iş adamları kimleri çalıştıracaklarını, PKK ve Hizbullah ile görüşerek belirlemek zorunda kalıyorlar. PKK’lılar büyük bir zafer havası içinde dolaşırken, PKK goygoyculuğuna kayan bazı bürokratlar ancak PKK’yı kıs kıs güldürecek, ortaya hiçbir somut fayda çıkarmayacak, devlette ve devlete inanan kitlelerde yenilmişlik duygusu ortaya çıkaracak adımlar atıyorlar.
Rahmetli Muzaffer Özdağ bir makalesinde şöyle diyor: “Devlet intikamcı davranamaz. Cezalandırma hakkını kullanmayabilir. Bağışlamayı daha yararlı görebilir. Fakat acz gösteremez, çaresizliğe düşmez, düşürülemez.” İçinden geçtiğimiz süreçte devlet acze düşmüş, çaresizlik sergilemektedir.

Yazarın Diğer Yazıları